'nin Karadeniz açıklarındaki 'ndaki 320 milyar metreküplük keşif, uluslararası arenada geniş yankı buldu. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı , yaptığı açıklamada "Buradan şüphesiz Türkiye çok büyük ekonomik kazanımlar elde edecek. Ancak her şeyden önce 83 milyon olarak hepimizin bu keşfi yapan TPAO'nun değerli mühendis ve işçilerine, çok büyük bir teşekkür borcumuz var. Gerçekten çok büyük bir iş başardılar, ülkemiz için çok önemli bir kaynağa ulaştılar" dedi. Bu önemli keşfin Türkiye'nin enerjide dışa olan bağımlılığının ve cari açığın azaltılmasına ciddi bir katkı sunacağına dikkat çeken Fatih Birol, dünyanın gözünün çevrildiği sahadaki gazın potansiyel ekonomik değerinin ise 80 milyar dolar seviyesinde olduğuna vurgu yaptı. Buradan yılda 1015 milyar metreküplük üretim sağlanabileceğini belirten IEA Başkanı, bunun da Türkiye'nin doğalgaz tüketiminin üçte birini karşılayabilecek bir rakam olduğunu ifade etti.


ÜÇ YILDA ÜRETİM MÜMKÜN
Üç yıl içinde gaz sahasında üretime geçmenin mümkün olduğunu söyleyen Birol, "Dünyadaki başka örneklere baktığımız zaman bunu yapmanın mümkün olduğunu söyleyebiliriz" dedi. Mısır'ın Zohr Sahası'nda 2.5 yıl içinde üretime geçtiğini hatırlatan Birol, "İsrail de üç yıl içinde bulduğu gazı çıkardı. Yani bu zor ve iddialı bir hedef olmasına rağmen imkânsız değil. Bulunan gazı mümkün olan en kısa sürede çıkarmamız lazım. Türkiye bürokratik süreçleri hızlandırarak hedeflediği sürede gazı çıkarabilecek güçtedir. Önemli olan bunu bir an önce çıkarma konusuna öncelik vermemiz. Türkiye'de bu iştahın olduğunu görüyorum" dedi.


RAKAM ABARTILI DEĞİL
Karadeniz açıklarındaki  Gaz Sahası'nda bulunan 320 milyar metreküplük gazla ilgili çeşitli çevrelerin dile getirdiği "Bir kuyuda bu kadar gaz bulunamaz, rakam abartılıyor" iddiaları da değerlendiren Birol, şunları söyledi:
"Öncelikle hepimizin bu keşif için sevinç duymamız lazım. Resmi olarak TPAO'nun bütün dünyaya ilan ettiği rakamların doğru olduğuna inanıyorum. Bu açıklamaya şüphe ile bakmak doğru değil. Kaldı ki, bölgede başka sahaların keşfi de mümkün. Bu gelişme Türkiye için umut verici. Karadeniz'in yapısından dolayı gazı çıkarmak meşakkatli ama ihtilaflı bir saha değil, kendi kıta sahanlığımız içinde. Bu bizim için çok büyük bir avantaj oluşturuyor."




DÜNYANIN EN BÜYÜK KEŞİFLERİNDEN BİRİSİ

Sakarya'nın dünyada küçük, büyük, dev ve süper dev olarak kategorize edilen doğalgaz sahaları arasında dev olarak tanımlanan grupta yer aldığına dikkat çeken Birol, Türkiye'nin bu hamlesinin dünyada son dönemlerde yapılan en önemli keşiflerden biri olduğunu belirtti. Ülkemizin bu keşifle önemli bir eşik atladığına vurgu yapan IEA Başkanı Birol, şöyle devam etti: "Karşılaştırma yapacak olursak bu keşif Kuzey Denizi'nde 2010'dan bu yana Norveç'in bulduğu tüm gaz sahalarının toplamına eşit. Ayrıca son yıllarda Tanzanya, Mozambik, Mısır, Brezilya ve İsrail bu oranda keşifler yaparken, buna Türkiye de eklendi. Bu hamle Türkiye'nin arz güvenliğine de büyük katkı sunacaktır."


6 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM GEREKİYOR
Bu büyüklükte bir gaz sahasını üretime almak için yaklaşık 6 milyar dolar yatırım gerektiğini söyleyen Birol, özellikle bu yıl içerisinde koronavirüs nedeniyle dünyada enerji yatırımlarında yaşanan düşüşün Türkiye için büyük bir avantaj oluşturduğunu söyledi. Dünyada bu işi yapan büyük mühendislik firmalarının ellerinde fazla iş olmadığını belirten Birol, şöyle devam etti: "2020'de dünyadaki enerji yatırımları yüzde 20 düştü. Bu 2'nci Dünya Savaşı'ndan bu yana kaydedilen en büyük düşüş. Yatırımlarda en büyük darbeyi ise petrol ve doğal gaz yedi. Bu da Türkiye'nin işine gelecek. Türkiye, Sakarya Gaz Sahası'ndaki rezervleri üretmek için yatırım yapmak zorunda. Bu yatırım için konjonktürden dolayı yabancı şirketlerden daha düşük maliyetle hizmet alabliriz. Biz ülke olarak bunu yapabilecek güçte olsak bile bu tecrübelerden faydalanmamız lazım dişe düşünüyorum."
TÜKETİCİYE OLUMLU YANSIYACAK
Fatih Birol, bu keşfe herkesin önce sevinmesi gerektiğine işaret ederek, "Türkiye, doğalgaz tedarik ettiği ülkelere karşı artık elinde çok önemli bir koz bulunduruyor. Gaz çıkarıldıktan sonra fiyatların düşmesi ve bunun tüketicilere pozitif yansıması söz konusu olacak. Sanayiye ve bireysel kullanıcılara daha düşük fiyatla gaz tedariki mümkün olacak. Enerji ithalat faturamız düşerken ve enerjide de arz güvenliği sağlanacaktır" diye konuştu. Türkiye'nin son yıllarda güneş enerjisi ile ilgili çok önemli hamleler yaptığına dikkat çeken IEA Başkanı Birol, "Buna rağmen bu enerjideki potansiyelimizin yüzde 2.5'unu kullanıyoruz. Burada da daha gidecek çok yolumuz var. Aynı şey rüzgâr enerjisi yatırımları için de geçerli. Her yatırımla dışa bağımlılığımız azalıyor" dedi.