Emre Albayrak yazdı
Türkiye’nin 2014 sonrasında devlet ve millet olarak ABD karşıtı bir çizgiyi benimsemesinden sonra FOX’un ‘muhalif’ çizgisi ilgi çekiciydi. Türkçe ismiyle ‘‘Tilki TV’’ görev başındaydı.
FOX TV (TİLKİ TV), 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi HDP’li Selahattin Demirtaş’ı parlatan ve HDP’nin barajı geçmesini sağlayan medya kuruluşlarından biriydi. 15 Temmuz’da, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatlarında hep karşı tarafta yer aldı. FETÖ ve PKK irtibatı ve iltisakı nedeniyle mahkum olanları ve yargılananları sözüm ona ‘‘adalet’’ talebiyle savundular.
Kanalın iki spikeri Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya bu dönemde Tilki TV’nin öne çıkan isimleri oldu.
Küçükkaya, 31 Mart 2019’da yapılan belediye seçimlerinin hemen öncesinde yayınladığı açıklamayla dikkat çekti. Şöyle diyordu; ‘‘ Yeni nesil bir siyaset sınıfı yükseliyor: İmamoğlu, Demirtaş ve Babacan gibi isimler. (…) Kılıçdaroğlu, Akşener, Gül, Karamollaoğlu gibi tecrübeli siyasiler birer bilge aktör olarak yeni jenerasyonun önünü açıyorlar.’’ Bu ifadeler CHPHDPİYİPSPGülBabacan ittifakının açık şekilde ifade edilmeseydi ve Tilki TV’nin ‘’umutlarını’’ yansıtıyordu. Ayrıca Tilki Tv, 31 Mart seçimlerinde yasadışı bir örgütün elemanı olan Fatih Maçoğlu’nun propagandasını yapmaktan geri durmuyordu.
Yine son süreçte Türkiye Koronavirüs salgınına karşı mücadele ederken Fatih Portakal çıkışıyla tepki topladı. Milli Dayanışma Kampanyasının ‘‘merkezi ve yerel hükümetler arasında çatışmaya yol açtığını’’ söylüyordu. Bu sözler şüphesiz tesadüfen söylenmiş ya da masum bir dil sürçmesinin ürünü değildi. Sayın Portakal’ın üniter devlet ile fedarasyonu birbirinden ayıramayacak bir zeka kapasitesine sahip olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye’nin cumhuriyetin kuruluşundan beri mücadele ettiği ayrılıkçılığa can suyu verme arzusu her olayda bu toplumun önüne getirilmektedir. Atalarımız boşuna dememişler. Dervişin fikri neyse zikri de odur.
Portakal dün akşam sosyal medya hesabından yazdıklarıyla algı manipülatörlüğü yapmaya devam etti. ‘‘Tekalifi Milliye hatirlatılıp “zor gunlerden geciyoruz” denilerek mevduati veya tasarrufu olanlardan para istenmesin bir de! Korona sonrası ödeyelim derlermis bir de! Olmaz olmaz diyemiyorum maalesef!’’ (İmla yanlışları Portakal’ın şahsına aittir.)
Sahi Portakal Sayın Cumhurbaşkanının Tekalifi Milliye’den bahsetmesinden niye rahatsız? Niye ‘insanlardan zorla para toplanıyor’ imajını yaratıyor. Hani her haber bülteninde ‘birlik ve beraberlikten’ bahseden Portakal niye toplumu kutuplaştırıyor? Niye milletimizin dayanışmasından el birliği yapmasından gönül birliği yapmasından rahatsız oluyor? Cevabı açık. Kurtuluş mücadelesinin verildiği yıllarla bugünler arasında emperyalizmle mücadele açısından ciddi benzerlikler var. O nedenle kıyaslamakta beis görmüyoruz. Milli mücadele döneminde Peyamı Sabah neyse günümüzde FOX TV (TİLKİ TV) de odur. Fatih Portakal gibiler de Peyamı Sabah’ın başyazarı olan Ali Kemal tipi gazeteci olma yolunda ilerlemektedir.
