Dünyanın en büyük teknoloji fuarı olan TEKNOFEST'te dördüncü gün geride kaldı. Yüzbinlerce insanın akın akın ziyaret ettiği festival alanı, onlarca yarışma, gösteri ve çeşitli aktivitelere ev sahipliği yapıyor. Milli savunma sanayinin yanında uçan arabalar, robotlar ve insanlık yararına geliştirilen teknolojiler de göz dolduruyor. Burada belki de hiç deneyimleyemeyeceğiniz faaliyetler, gerçeğine uygun simulasyonlarla halka tanıtılıyor. Bir bakıyorsunuz paraşütle atlamışsınız, bir bakıyorsunuz uzaya çıkmışsınız. İsterseniz bir İHA'yı kaldırıp indirebilir ya da bir geminin komuta kontrol merkezinde dolaşabilirsiniz. Kaçıranın üzüleceği tipten bir festival bu.
GÖZÜNÜZ HEP GÖKLERDE
Tabi her şey simulasyondan ibaret değil. TEKNOFEST, uzay ve havacılık alanında inanılmaz bir gözlem fırsatı da sunuyor. Son teknoloji uçaklar, helikopterler, İHA ve SİHA'lar her an tepenizde dolaşıyor. Bir Sukhoi'nin (Su35) kalkışını izlemek gerçekten keyifli. Ama daha da güzeli, Türk pilotlarının yeteneklerine şahit olabilmek. Önümüzdeki dönem Solo Türk'ün yüzü olacak Binbaşı Emre Mert'in bir F16 ile yüreğimizi hoplatışını unutamıyoruz. Türk Yıldızları'nın muhteşem manevraları, milli helikopterimiz ATAK'ın gösterileri de unutulmazlar arasında. Dolaşırken kulağınızdaki sinek vızıltısı bir anda süper hızlı bir drone'a dönüşüyor. Ya da gürleyen göğün arasından bir F16 size yaklaşıyor. Ben hiçbir derbi maçını, bu kadar heyecanla izlememiştim.
FUARIN KIYMETLİLERİ
Fuarın en kıymetli parçaları, alanın da tam ortasında duruyor. Henüz yapımı tamamlanmamış milli projelerin maketleri bile insana büyük gurur veriyor. Alana gelenler, sanki kuralmış gibi hemen Milli Muharip Uçağı (MMU)'nın yanına gidip fotoğraf çektiriyor. Birebir maketi Türkiye'de ilk kez görücüye çıkan MMU, özellikleriyle de göz dolduruyor. F35'lere göre gelişmiş elektronik harp sistemleri, yüksek irtifa ve geniş harekat çapına sahip olan uçak, faydalı yük taşıma kapasitesi bakımından da rakiplerine fark atıyor. Uçağın motorunun da yerli olarak üretilmesi için TRMOTOR firması çoktan çalışmalarına başlamış. En önemli bilgiyi ise bir havacı subayımız veriyor: MMU bitene kadar, envanterimiz bize yeter!
Milli Muharip Uçağı'nın biraz ilerisinde ise dünyanın en modern SİHA'sı olan Akıncı'yı görüyoruz. Yakında testleri başlayacak olan Akıncı'nın havadan havaya taarruz kabiliyeti, dünyada çok az örneği olan bir özellik. Savaş uçaklarını gören bir radarı, yüksek mühimmat taşıma kapasitesi var. Zaten hemen yanında taşıyabileceği mühimmatlar dizilmiş. Hepsinin yerli olması, milli savunma sanayinin de geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
TEKNOFEST'te dikkat çeken bir diğer prototip ise milli tankımız Altay'a ait. 2021'de envantere girmesi beklenen T1'lerin daha sonra milli motora kavuşturulması öngörülüyor. Bin 500 beygirlik, şanzımanıyla beraber yerlileştirilen motor, 2023'te tanklara monte edilecek.
GENÇ MUCİTLER SAHNEDE
Festival kapsamında 19 farklı kategoride teknoloji yarışmaları planlanmış. Türkiye'nin 81 ilinden ve 122 farklı ülkeden toplamda 17 bin 773 takımın başvuru yaptığı yarışmalarda, 50 bin yarışmacı finalist olmaya hak kazanmış. Burası, belki de uzun zamandır ter döktükleri icatlarını yarıştırma fırsatı bulan genç mucitler için eşsiz bir platform. Ön elemeleri geçen gençlere 4 milyon TL'lik bir destek yapılmış, birincileri ise 3 milyon TL'nin üzerinde ödüller bekliyor. Robotlardan yapay zekaya, roketlerden savaşan İHA'lara kadar inanılmaz işler çarpışıyor. Hepsinin şansı bol olsun.
ÖĞRENCİLER AKIN EDİYOR
Belki de bu festivalin en anlamlı yönü, gelecek nesillerimizi yüksek teknoloji ile tanıştırıp, onlara bir vizyon katması. Bir uçağın kokpitine oturduklarında akıllarına telefonları gelmiyor. Bir astronotun yaşamını planetaryumda öğreniyorlar. Yaklaşık 30 bin beygirlik bir F16 motorunun sesinden korkmayıp, pilot abilerinin yanına koşuyorlar. Dokunuyorlar, her şeyi sorup öğreniyorlar. Yüzbinlerce meraklı genç beyin düşünün... Parlak bir gelecek bizleri bekliyor...
Aydınlık