Ağustos ikinci yarısı ve eylül başında hem pandemide yayılma hem ekonomide hareketlenme başlayacak.

EN ÖNEMLİSİ İSTİHDAM VERİLERİ

Enflasyonu, borçlanmayı, büyümeyi vs. kontrol etmek ve ne yapacağımızı bilmek için öncelikle işsizlik oranlarını çok iyi irdelemek gerekiyor.

Çünkü işsiz insanın önce işe ihtiyacı vardır.

Ülkemizde de işsizlik, işten çıkarmanın yasak olduğu yaşadığımız bu aylarda bile gerçekten çok yüksek. Bazen rakamlar göründüğünden daha farklı olabiliyor.

TÜİK'in Mayıs 2020 itibarıyla istihda


20142019 yılları dahil rakamlar yıl ortalamalarıdır. 2020 ise aylar itibarıyla alınmıştır. Tabloda işsizlik oranı sütununa bakarsak 2020 Mayıs ayı işsizlik oranı (yüzde 13.2) 2019 yılı işsizlik ortalaması yüzde 14, 2020 Ocak ayı ise yüzde 14.1 olarak görülmektedir.

Bu rakamlarla olayı yorumlarsak, şunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. Türkiye’de pandemiye rağmen işsizlik oranları düşmektedir.

Bir de net rakamlara bakarsak işsizliğin rakamsal boyutunda da düşme olduğunu görürüz. 2019 ortalaması 4 milyon 442 bin kişi iken Mayıs 2020 ayında işsiz nüfus 3 milyon 808 bin kişiye düşmüş. Bu tabloyu hazırlayan bizi yanıltmaya mı çalışmış? Hayır. Bu istatistik biliminin şaşkınlığı.

İŞSİZLİK GERÇEKTE ARTIYOR

Şimdi tabloya başka sütunlar üzerinden yaklaşalım. Bakalım oralarda neler gizli. Burada “1564 yaş arasındaki nüfus”, “istihdam edilenler” ve “istihdam oranı” sütunlarına bakacağız. 2019 yılı ortalama “1564 yaş arasındaki nüfus” 54 milyon 154 bin kişi. 2020 Mayıs ayında aynı rakam 54 milyon 736 bin kişi. Bu rakam artmış, doğal nüfus artıyor.

Bu yaşlar arası ölüm oranları düşüyor. İki zaman dilimi arasında nüfus artışı çok normal. Gelelim “istihdam edilenler” yani çalışan, iş bulanlar sütununa. 2019 yılında ortalama olarak 27 milyon 230 bin kişi iş bulmuş ve çalışırken mayıs ayında 25 milyon 135 bin kişi çalışmakta. İşte çelişki ve gerçek burada. 1564 yaş arası nüfus artarken, iş bulan nüfus azalmakta. Yani işsizlik gerçekte; azalmayıp, artmaktadır.

Bunu oransal olarak “istihdam oranı” sütununda görürüz. 2019 yılı ortalamasında “istihdam oranı” yüzde 50.3 iken, mayıs ayında bu oran yüzde 45.9’a düşmektedir. Yani uluslararası standartlar gereği çalışabilir nüfus denilen 1564 yaş arası nüfus artarken, istihdam edilen, yani iş bulup çalışan nüfus azalmaktadır.

ÖNCELİKLİ SORUNU ANLAYALIM

Ama işsizlik oranı düşüyor, neden. Bu da sütunlar arasında gizli. “Zamana bağlı eksik istihdam” sütununda bir gariplik var. 2019 yılı ortalaması 360 bin kişi iken. Beş ay sonra Mayıs 2020'de 1 milyon 443 bin kişi oluyor. İşte “eksik istihdam” kavramı ardına gizlenen işsizlik gerçeği burada. Bu rakam bir milyon kişiden fazla artıyor.

TÜİK bu kavramı şöyle açıklamış. “Referans haftasında istihdamda olan, esas işinde ve diğer işinde/işlerinde toplam olarak 40 saatten daha az süre çalışmış olup, daha fazla süre çalışmak istediğini belirten ve mümkün olduğu taktirde daha fazla çalışmaya başlayabilecek olan kişilerdir.” Aslında işi olmayıp ta orada burada geçici olarak çalışan anlamına geliyor. Türkiye’nin öncelikli sorunu süratle yeni iş alanları (istihdam alanları) yaratmaktır  


Hakan Topkurulu

Aydınlık