Eski HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız, Kobani davasında Türkiye'ye 'katliamcı' suçlaması yaptı. Parmaksız 'Amerikalılar, İngilizler katliamlar yapmadı mı, yaptı. Türkler de yaptı, çünkü bu ulus devlet zihniyetinin özünde vardır. Farklılıklara tahammülü yoktur.' dedi.

HDP'nin yaptığı çağrılar sonucunda 68 Ekim 2014'te meydana gelen olaylara ilişkin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da aralarında bulunduğu 108 sanıklı Kobani davasına önceki gün devam edildi. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi yerleşkesi içerisinde bulunan salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklardan bazıları ile sanık avukatları katıldı. Diğer tutuklu sanıklar ise farklı cezaevlerinden SEGBİS sistemiyle duruşmaya bağlandı. Duruşmada sanıklardan eski HDP MYK üyesi Bülent Parmaksız savunmasına devam etti.

Önceki savunmasında küresel ısınmaya, iklim değişikliğine değinen Parmaksız savunmasının dördüncü gününde de davayla ilgisi olmayan konuları anlattı. Milliyetçilik ve ulusçuluk değerlendirmeleri yapan ve “Türkoloji çalışmalarına başlayanlar Macarlar, onları yönlendirenler ise İngilizlerdir” diyen Parmaksız, Turan kavramının da ilk defa Macarlar tarafından kullanıldığını ifade etti. Parmaksız “Türkçülük ve milliyetçilik bize Batı'dan geldi. Türkçülük çalışmalarını ilk başlatanlar da dış dinamiklerdir. Çünkü kapitalizm Avrupa’dan çıktı. Osmanlı’daki Türkçülüğün ilk kitabını yazan da Mustafa Celalettin Paşa’dır, kendisi bir Polonyalı devşirme ve aynı zamanda Nazım Hikmet’in dedesidir.” dedi.

Kobani davası, Sincan Cezaevi yerleşkesi içerisinde bulunan salonda görülüyor.

TÜRKİYE KARŞITI SAVUNMA

Ulusların ve sınıfların olmadığı bir dünya istediklerini kaydeden Parmaksız, şunları söyledi: “Ulus devletlerin özünde kirlilik vardır. Amerikalılar, İngilizler katliamlar yapmadı mı, yaptı. Türkler de yaptı, çünkü bu ulus devlet zihniyetinin özünde vardır. Farklılıklara tahammülü yoktur ve kapalıdır, sınırlı bir şeydir. Bir dönem için işe yaramış fakat kendisini tüketmiştir artık. Türk uluslaşmasıyla beraber Türk kimliği ile başka halklar arasında hiyerarşik bir ilişki kurulmuş, Türklük üstün bir ırk olarak tanımlanmıştır. Milliyetlerin ortaya çıkışındaki sınıfsal nedenler görmezden gelinerek sınıf dışı bir tarih anlayışıyla yapay bir gerçeklik öne sürülmüştür. Biz tarihimize sahip çıkıyoruz ancak sosyalistler olarak bunu aşmak için varız.”

1915 OLAYLARI

Parmaksız savunmasının devamında da, "Farklılıklara kapı açarak zenginleşiriz. Ermenileri kovarak fakirleşiriz. 15’leri öldürerek fakirleşiriz, fakirleştik de. Bir bölgenin halkını yerinden ederek bölgeye başkalarını yerleştirme çabaları sırasında tarihte çok kan akmıştır. Halide Edip Adıvar’ın öve öve bitiremediği, köy köy gezerek eserler üreten ve Anadolu’ya nice melodiler bırakmış olan Ermeni müzikolog Gomidas Vartabed’in izlerinin 1915’ten sonra Anadolu’dan silinmesi de trajedidir. Kaybeden Anadolu oldu.” dedi. Davaya yarın devam edilecek.