CHP Gençlik Kolları’nın savunduğu bu müzik grubu nice vatandaşımızı, polisimizi, devlet görevlilerimizi şehit eden bir terör örgütünün yapılanmasıdır.
CHP Gençlik Kollarının uğruna kendini paraladığı, nerdeyse örgüt üyelerinden daha fazla sahiplendiği Grup Yorum kimdir? Sadece türkülerini söylemeye çalışan masum bir müzik grubu mu? Yoksa DHKPC terör örgütünün eylemlerine şarkılar güzelleyen, örgüt üyelerinin terör eylemlerine hazırlanmasında motive aracı mı?
Grup Yorum kurulduğu 1985 yılından bu yana 500’e yakın gözaltı, soruşturma, dava süreci geçirmiştir. Grubun bu zamana kadar hep önde olan, türküler söyleyen 50 üyesinin 50’si de DHKPC terör örgütünün propagandasını yapmak, suçu ve suçluyu övmek, örgüte üye olmaya kazandırmak gibi terör faaliyetlerinden yargılanmıştır. Yarısından çoğu da bu suçlardan büyük cezalar almıştır.
Grup Yorum ve DHKPC arasında organik bağ var mı yok mu sorusu yanlış bir sorudur. Çünkü Grup Yorum örgütün doğrudan propaganda ve müzik yapılanmasıdır. Aynı zamanda da yaptığı konserler ve sattığı albümlerle örgütün en önemli gelir kasasıdır. Şimdi Grup Yorum’un DHKPC terör örgütünün yüzünü nasıl temsil ettiğini çok net olan bazı örneklerle açıklayalım:
Masum Türkülerin Masum Olmayan Teröristleri
Grup Yorum’un yasaklanan şarkısı Cemo. “Alnında yıldızlı bere, elinde mavzeriyle çıkıp Dersim dağlarında türkü söylemek var ya” dizelerinde Cemo’nun elindeki mavzeriyle türkü söylediğine inanmak en hafifiyle saflıktır. Devletin silahlı güçleriyle çatışmaya giren, devlet otoritesini reddeden, “ovaya inip” kendisini desteklemeyen halka zor kullanan Cemo efsanleştirilen bir teröristtir. Bu yüzdendir ki suçu alenen teşvik etmekten ve suçluyu övmekten mahkemece yasaklanmıştır.
Diğer bir şarkısı, Sibel Yalçın Destanı’ndan bir dize.
”çiftehavuzlar’da, bağcılar'da nazlı nazlı dalgalanan bayrağımız, sabolarımız, sinanlarımız, niyazilerimiz hiç teslim olmadı ki!”
Şarkının sadece 1 dizesine 3 terörist, bir terör eylemi sığdıran bir müzik grubu.
Çiftehavuzlar direnişi dedikleri DHKPC’nin merkez komite üyesi aynı zamanda örgütün lideri Dursun Karataş’ın eşi Sabahat Karataş’ın İstanbul Çiftehavuzlar semtinde bir binada polislerle uzun süre çatışmaya girdikten sonra öldürülmesi olayıdır. Sinanlarımız ve Niyazilerimiz dedikleri örgütün 90’lı yıllarda merkez komite üyesi ve silahlı eylemlerinin karar verici mercisinde olan Sinan Kukul ve Niyazi Aydın’dır. Örgütün 90’lı yıllarda yaptığı birçok terör eyleminin kararını, asker ve polislerimizin öldürülme emrini veren bu iki isimdir. Nazlı nazlı dalgalan bayrağımız dedikleri ise DHKPC terör örgütünün paçavrasıdır.
Peki Sibel Yalçın kim? Sibel Yalçın 1995 yılında polisle girdiği çatışmada öldürülen bir DHKPC üyesidir. Okmeydanında Grup Yorum’un binası olan İdil Kültür merkezinde yetiştirilen, örgütün tiyatro sahnesi olarak kullandığı parkta örgüt şiirleri okuyan kişidir. Devlet kayıtlarında Okmeydanı’nda bulunan adı Fatma Girik olan park terör örgütü tarafından sözde Sibel Yalçın parkı olarak isimlendirilmektedir.
Başka bir albümü “Yıldızlar Kuşandık”
Albümün adını taşıyan Yıldızlar Kuşandık türküsünde Yıldızı (bomba yeleğini) kuşanan kişi örgütün militanı Eyüp Beyaz’dır. Şarkıda geçen “Işıtacağız geceyi” dediği gün Adalet Bakanlığına canlı bomba saldırısında bulunulan 1 Temmuz 2005 günüdür.
Yine en çok bilinen ve CHP Buca Gençlik Kolları’nın da paylaştığı vidyosunun müziği olan “Haklıyız Kazanacağız” şarkısı. Bu şarkı örgütün sözde marşı olarak kabul edilmektedir. Bütün eylemlerinde, buluşmalarında, toplanmalarında hep bu şarkı söylenir. Bu slogan atılır. Okuduğunuzda baştan aşağı terör eylemlerini öven ve devlete karşı terör faaliyetini meşru göstermeye çalışan dizelerden ve sözcüklerden oluştuğunu görmemek imkânsız. Şarkının son dörtlüğünü Grup Yorum şu şekilde sonlandırıyor:
“hasretin o büyük güne
savaşarak varacağız
silahımız söyleyecek son sözü
haklıyız kazanacağız”
son dörtlük bununla bitiyor sanıyorsunuz ama değil…
Bilinmeyen 1 dörtlüğü daha var. Örgütün sözde marşı olduğu için asıl amaçlarını da son dörtlüğe saklamışlardır;
“Karadenizde, toroslarda, kürdistan dağlarındayız
Particephe söyleyecek son sözü haklıyız kazanacağız.
Oligarşinin düzenini savaşarak yıkacağız
DHKC söyleyecek son sözü haklıyız kazanacağız.”
Doğrudan terör örgütünün ismini kullanmaktan çekinmeyen ve öven bir dörtlük. Grup Yorum üyeleri, örgütün diğer yapılanmalarında bulunan militanları kendi aralarında ve bazı özel etkinliklerinde bu dörtlüğü bağırarak söylemektedirler. Ama şarkıya taktiksek bir çaba gereği eklememişlerdir. Acaba CHP Buca Gençlik Örgütü bu dörtlüğü bilseydi yine de bu müziği paylaşır mıydı? Kendilerine sormak gerekir.
Sadece bunlarla bitmiyor, “Türkülerinden başka birşeyleri olmayan” sözde masum Grup Yorum’un ezgileri. Yine birçok şarkısını yazan, besteleyen albümlerinde imzası olan isim Ümit İlter kim?
1992 yılında terör örgütünün sözde infaz eylemini yapıp eylem üzerinde yakalandıktan sonra Kocaeli F tipi hapishanesinde 24 yıl yatan ve 2015’te çıktıktan sonra tekrar örgüt adına faaliyete girişen bir militan. Geçtiğimiz yıl Grup Yorum’un Okmeydanı’ndaki merkezi olan İdil Kültür Merkezinde yerin altına yapılan bir sığınakta ele geçirilen kişidir. Hapishanede kaldığı süreçte Grup Yorum’un hapishane sorumluluğunu yapmış ve terörü övücü birçok şarkısını da yazıp bestelemiştir.
Grup Yorum’un şarkılarını yazıp besteleyenlerden bir örnek daha verelim.
Hasan Biber adlı kişi “Geliyoruz” albümündeki “Haydi Tenruh” adlı Arapça şarkının yazarı ve bestecisidir.
Bu ismi kamuoyu yakın bir zamandan da tanıyor. 2013 yılında Ak Parti ve Adalet Bakanlığı’na bombalı saldırı girişiminde bulunan iki isimden birisi Hasan Biber idi. Örgütün Suriye’deki terör kamplarında sorumluluk üstlenmiş ve eğitim almıştır.
Grup Yorum’un Militan Devşirme Merkezleri: İdil Kültür Merkezi
Grup Yorum’un müzik alanında yetenekli kişileri devşirerek grubuna kattığı aynı zamanda gruba katılamayanları da çeşitli vaatlerle kandırıp örgütün diğer yapılanmalarına gönderdiği merkezdir. Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere bazı illerde faaliyet gösteren, görünüşte sıradan bir kültür merkezi gibi görünüp gelen kişilere müzik aletleri çalmayı, şarkı söylemeyi öğreten bir kültür merkezi. Fakat bunun arkasında yatan gerçek ise terör örgütüne kişi devşirme merkezi olarak faaliyet göstermesidir. Örneğin; tutuklu olup açlık grevine giren ve Grubun solistlerinden olan Sultan Gökçek Ankara İdil Kültür Merkezinden yetişmiştir. Liseli iken ailesinden zorla koparılan, eğitim hakkı gasp edilen yalanlara inandırılan biridir. Bunun gibi çok sayıda masum genci kandırıp ölümlere göndermiştir.
Şuan ölüm orucunda olan ve CHP’li gençlerin ağıtlar yaktığı, CHP’li milletvekillerinin kanallara çıkıp savunduğu İbrahim Gökçek sadece basit bir Grup Yorum üyesi değildir. DHKPC terör örgütünün müzik ve propagandadan sorumlu merkez komite üyesidir. Yani Grup Yorum’un ana sorumlusudur.
Cumhuriyet Savcımız Sn. Mehmet Selim Kiraz’ı makam odasını basarak şehit eden iki kişiden biri olan Şafak Yayla İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğu sıralarda Grup Yorum’un konser biletlerini satarak militanlaşmış ve örgütün eylemcisi haline dönüşmüştür. 2015 yılında Grup Yorum’un konserine telefonla bağlanan ve sesi konserden canlı olarak verilen kişiler Şafak Yayla ve örgütün merkez komitesinden olan Bulut Yayla’nın annesi ve babasıdır. Canlı yayında teröristin adını anarak “Şafak Yaylalar ölmez” diye slogan attırmışlardır. Aynı konserde Grup Yorum’un solisti ve şu an ölüm orucunda olan Selma Altın da savcımızı şehit eden bu teröristi gençliğe örnek olarak göstermiştir.
DHKPC’li teröristlerin cenazelerinde ve mezarlarında ilk boy gösterenler yine Grup Yorum üyeleridir. Bu mezarlar başında şarkılar söyleyen, teröristi övücü şiirler okuyan da kendileridir.
Örgütün Finans Kaynağı: Konserler
Meselenin daha iyi anlaşılması için bir gerçeği daha yazalım. Grup Yorum’un masum duyguları sömürerek, gerçek yüzünü gizleyerek düzenlediği Halk Konserleri 20102011201220132014 yıllarında etkili bir şekilde düzenlendi. Bu yıllarda Grup Yorum sattığı biletler ve albümlerden büyük gelirler elde etti ve bu paraları örgütün kasasına aktardı. DHKPC terör örgütü ise, lideri olan Dursun Karataş’ın ölümünden sonra (2007) ciddi anlamda çökertilmiş, eylem yapamaz hale getirtilmişti. Ta ki karakolları, emniyet genel müdürlüğünü ve görevi başındaki polislerimizi savcılarımızı şehit ettiği 201220132014’lü yıllara kadar. Bu yıllarda art arda canlı bomba eylemleri ve polislerimize yönelik saldırı eylemleri planlayıp başlatmıştır. Mali olarak yurtdışından beslendiği silah ve bomba satın almaya başladığı yılların konser gelirlerinin en üst rakamlarda olduğu yıllara denk gelmesi elbette tesadüfi değildir. Hangi parayla yapıldı bu terör eylemleri? Büyük payı Grup Yorum’un konserlerinden elde edile ve Avrupa merkezli istihbarat örgütlerinin finanse ettiği paralar…
Ölümden Beslenen Yamyam Örgütü ve Davulcuları
Elbetteki bunlarla bitmiyor Grup Yorum’un DHKPC’ye olan bağlılığı. Militanlarını ölüm oruçlarına zorlayan, yaşam haklarını ellerinden alan, ölümleri üzerinden kendisini var etmeye çalışan insanlık dışı bir terör örgütüdür. DHKPC’nin hapishanelerdeki militanlarına ölüm edebiyatı ve ölüm güzellemeleri yaparak moralmotivasyon destek sağlayan, intikam duygularını besleyen temel unsur işte Grup Yorum’un bombalı türküleridir. Tıpkı 1998 yılında çıkardıkları “Boran Fırtınası” albümündekiler gibi. Bu albüm, DHKPC’nin ölüm oruçları eylemi düzenleyerek hapishanelerde kalkışmalar düzenleyen militanlarının isimlerini taşıyan ve onlara adanmış bir albümdür.
CHP Gençlik Kolları’nın savunduğu bu müzik grubu aslında nice vatandaşımızı, polisimizi, devlet görevlilerimizi şehit eden bir terör örgütünün yapılanmasıdır. Milli meselelerde ve milli bayramlarda gözü kör, kulağı sağır olan bu gençlik kolları söz konusu Grup Yorum’un militanları olunca sahneye Grup Yorum’dan önce çıkıyorlar. Şarkıyı onlardan önce seslendiriyorlar. “Grup Yorum Halktır” aldatmacasına inanan bu zavallılara birileri “Grup Yorum DHKPC’dir” gerçeğini hatırlatması gerekir. Sağ koluna PKK’yı, sol koluna DHKPC terör örgütünü olan CHP’ye biz burdan hatırlatalım.
Bilal Gürbüz
TGB Genel Başkan Yardımcısı
tgb.gen.tr