ABD Büyükelçiliği’nin 'demokrasiyi savunma' perdesiyle 'Proje getirin, parayı alın' duyurusuna tepkiler artıyor. Aydınlık'ın da bağlı bulunduğu Görev Vakfı ‘Bütün kurumlar ABD parasına tavır koymalıdır. ABD parası işgal parasıdır’ açıklaması yaptı.


ABD Büyükelçiliği'nin Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarına 'demokrasi ve insan haklarını savunma' cümlesiyle perdelediği asıl hedefi istikrarsızlık yaratmak olan projeler karşılığı para dağıtmasına tepkiler yükseliyor.

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin resmi internet sitesinde yayınlanan programda “TürkiyeABD bağlarının ve demokratik değerlerin güçlendirilmesi” başta olmak üzere 4 konu başlığı yer aldı. Elçilik, en düşük hibenin 5 bin dolar, en yüksek hibenin ise 50 bin dolar olacağını ekledi, ancak toplamda kaç projeye hibe verileceğine dair bilgiye yer vermedi. Programda “demokratik değerlerin güçlendirilmesi” bölümünde şu ifadeler dikkat çekti:

“Bu alandaki öneriler, cinsiyete dayalı şiddete karşı koymalı, LGBTİ haklarını desteklemeli, hukukun üstünlüğünü ve ifade özgürlüğünü teşvik etmeli ve/veya Türk medyasının ve sivil toplumun insan haklarını ve özgürlüklerini savunma kapasitesini güçlendirmelidir.”

ABD Büyükelçiliği'nin hibe programına Görev Vakfı bünyesindeki yayın kuruluşlarının temsilcileri ile Türkiye Sanatçılar Birliği ve ADD tepki gösterdi.

'REDDEDİYORUZ'

Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel: ABD Büyükelçiliği Türkiye'de para dağıtacakmış. Amaçları Türkiye'de kaos yaratmak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ve hükümetini yıkmak. CIA 'yaratıcı yıkıcılık' yaparak bu hedefine ulaşacakmış! Amerikan doları alan Amerika'ya uşaklık eder. Bu onursuzluğu Türk milletinin hiçbir kurumu kabul edemez. Gün Amerika’ya esaslı bir tokat atma günüdür. Bu tokatın sesi dünyada yankılansın. Görev Vakfı olarak büyük harflerle yazınız: REDDEDİYORUZ!

'PARAYLA ZİHİNLERİ İŞGAL GİRİŞİMİ'

Aydınlık Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Akkoç: Basın faaliyetinin amacı kamu çıkarını savunmaktır. ABD parasıyla kamu çıkarı savunulamaz, tersine zarar verilir. Aydınlık Gazetesi Kurtuluş Savaşı ateşinde 1921'de doğan bir gazetedir. Silahıyla işgal edemeyenler parasıyla zihinlerimizi işgal etmeye çalışıyor. ABD parası işgal parasıdır.

ABD PARASIYLA ÖZGÜRLÜK OLMAZ

Aydınlık.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Tevfik Kadan: ABD'nin “demokrasiyi geliştirmek”, “insan haklarını güçlendirmek”, “ifade özgürlüğünü pekiştirmek” gibi süslü laflarla uzun yıllardır tüm dünyada yerli işbirlikçiler aradığını biliyoruz. Geçen hafta ABD Büyükelçiliği'nden açıklanan hibe programıyla da, kendi borularını öttürecek bir medya yaratmak için para dağıtmaya başladıklarını görüyoruz. Biz, ABD kaleminden yalnızca kanlı mürekkep akacağını çok iyi biliyoruz. Bu paralara tamah etmediğimiz gibi, Türkiye'de böyle bir uygulamaya izin verilmesini de doğru bulmuyoruz. Hem meslektaşlarımızı hem de bu paraya talip dernek ve vakıfları uyarıyoruz: Amerikan parasıyla özgürlük olmaz! Amerikan parasıyla demokrasi gelmez! Amerikan parasıyla insan hakları güçlenmez! Bu uygulamayı reddedin!

'FONLARA DEĞİL MİLLETİMİZE YASLANIYORUZ'

Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur: ABD'nin Türkiye'yi parçalama, planlarına uyumlu muhalefeti destekleme projeleri yıllardır var olan ve devam eden bir gerçek, bir tehdit olarak önümüzde duruyor. Geçen aylarda ABD başkan adayı olan ve seçimi kazanan Joe Biden, Türkiye'de muhalefeti destekleyeceklerini ilan etmişti. ABD ve AB fonlarıyla Türkiye'de sözde gazetecilikyayıncılık yapan isimlerin veya medya kuruluşlarınının, Türkiye'nin hayati çıkar alanlarında nasıl ABD planlarına uyumlu hareket ettiklerini, Türkiye'nin çıkarlarının tersine yayınlar yaptıklarını gördük ve bu odaklarla ciddi mücadele içerisinde olduk. ABD, Türkiye'de darbe girişimi, terör örgütleri, döviz operasyonları ile yapamadığını şimdi besleme medya mensupları ile yapmaya çalışacak. Buna kimsenin ortak olmasını istemeyiz. Ama ortak olan, elçilik fonlarından yararlanan olursa da ciddi bir mücadele içerisinde olacağımızı bilmelerini isteriz. Bütün mekanizmalarımızı kullanarak, kimlerin nereden destek aldığını milletimize açıklamak görevimizdir. Medyada değişmez kural şudur; parayı veren düdüğü çalar. Biz milletimizden almaya, istemeye ve milletimizin çıkarlarını yansıtmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle Ulusal Kanal'ın Digiturk ve Tivibu platformlarına girmek için başlattığı kampanyayı bir kez daha hatırlatalım. Ulusal Kanal'ı Digiturk ve Tivibu'ya sokalım, Türkiye'nin en çok izlenen ve güvenilen birinci kanalı olalım. Bunun için de ABD fonlarına değil milletimize yaslanacağız.

BİZİM FONUMUZ MİLLETİN VİCDANI

Ulusal Radyo Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Kıvanç: İşgalle getiremedikleri sözde “demokrasi”yi fonlarla getirebileceklerini zannedenlerin Türk milletini tanımadıkları çok belli oluyor. Bu millet en zor koşullarda Hakimiyeti Milliye gazetesini milletin kıt imkanlarını seferber ederek kurmuş ve bununla milli mücadelenin basın ayağını inşa etmiştir. Türkiye'de medyanın özgürlüğü tartışması medya kuruluşlarının finansmanı tartışmasıyla bire bir ilgilidir. Bağımsız medya için temiz kaynak gereklidir. Bu bakımdan başı en dik kurumlardan birisi de Ulusal Radyo'dur. Milletin parasıyla kurulmuştur. İmece yoluyla medya dünyasına girmiştir. Gücünü aldığı kaynak Türk milletinin tertemiz alınteridir. Hesap vereceğimiz tek merci Türk milletinin vicdanıdır. Amerikan fonlarıyla Türk milletinin vicdanını hedef alan yayınlara karşı sesimizi bundan sonra daha gür çıkaracağız.

'GAVURUN EKMEĞİNİ YİYEN...'

Ulusal.com.tr Haber Müdürü Kıvanç Özdal: Elbette biliyoruz ki Türkiye lehine hiçbir proje fonlanmayacak. Ne ABD ne de AB tarafından. Ama pek çokları fonlanmak için projelerini efendilerine sunacak. Propaganda savaşlarının en şiddetlendiği bu zamanda Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesi sırtını Mustafa Kemal gibi, Müdafaai Hukuk Cemiyeti gibi, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan vatanseverler gibi Türk milletine yaslıyor. Gavurun ekmeğini yiyen, gavurun kılıcını çalar. Bu milletin ekmeğini yiyen, vatan için kılıç çalar. Sorumluluğumuz bilincinde, görevimizin başındayız.

'UTANÇ VERİCİ'

Bilim ve Ütopya Genel Yayın Yönetmeni Emrah Maraşo: Kuşkusuz her medya organın meselelere farklı yaklaşımları var fakat bir devletin koyduğu ideolojik, stratejik ve siyasal hedefler doğrultusunda para alarak yayın yapmak o devletin kiralık kuruluşu ve elemanı olmak demektir. Para alıyorsanız karşılığını ödemek zorundasınız. Nitekim o karşılığın ne olduğu ABD Büyükelçiliği tarafından ilan edilmiş: Amerikancılık yapmak, Türkiye’yi vurmak için sözde insan hakları mızrağına dönüşmek ve kültürel çürümenin sesi olmak. Bilim ve Ütopya’nın aldığı tek bir hibe vardır: Gönüllülük! İşte bu yüzden yazarından okuruna ve emekçisine kadar bu dergi emperyalistlere ve gericilere hesap vermeden özgürce yayın yapıyor. Medya kuruluşlarında çalışan meslektaşlarıma dünya görüşümüz ne olursa olsun bu ilmiğe boyunlarını geçirmemeleri çağrısında bulunuyorum. Çünkü yaptığımız işte yüzümüz halkımıza ve yurdumuza dönük. Her adımımızı onlara hesap verme bilinciyle atalım ve bu utancı taşımayalım.

PARA ALMAK TALİMAT ALMAKTIR

Teori Genel Yayın Yönetmeni Kuntay Gücüm: Teori Dergisi en zor zamanlarda bile sadece kendi yayın faaliyetine ve okurlarına dayanarak ayakta kaldı. Para almak talimat almaktır; “koyduğunuz amaçlara uygun faaliyet yürütüyoruz ve yürüteceğiz” beyanı yapmaktır. Teori dergisi olarak tüm yayın organlarını ve kitle örgütlerini, yabancı fonlardan beslenmeyi mahkum etmeye çağırıyor ve gerekli düzenlemelerin bu yönde yapılmasını talep ediyoruz.

TSB: TERÖRİSTE SİLAH HİBESİ YAPANLAR BİZE YARDIM EDEMEZ

Türkiye Sanatçılar Birliği: Biz yurtsever Türk sanatçıları ve aydınları ABD'nin Türkiye'ye girişini salt askeri üsler, ekonomik ve siyasi bağımlılık vs olarak değerlendirmiştik.

Oysa ABD emperyalizmi, silahlarından, üslerinden önce, eğitim alanında, yani vatandaşlarımızın beynine hükmedecek, onları ünlü yazar Cengiz Aytmatov'un deyimiyle 'mankurt'laştıracak sözde yardım kuruluşlarıyla ülkemize girmiş, 1949 yılında, Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu kurarak eğitim sistemimizin üzerine çökmüştü. Neoliberal dönemde Açık Toplum Enstitüsü/Vakfı gibi tumturaklı adı olan ama aslında her biri birer yılan olan sözde 'Sivil Toplum Örgütleri'yle el altından yürüttüğü faaliyetleri 'deşifre' olunca, şimdi aracıya da gerek duymadan kendi elcağızlarıyla para dağıtıp yandaş toplayacaklarını çekinmeden ilan edebilmektedirler!

Türkiye topyekun bir emperyalist saldırıyla karşı karşıyadır. Bu saldırının içindeki tuzaklara karşı sanatçılar başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız ama daha çok devleti yönetenler uyanık olmalıdır. Yetkilileri, bu göz göre göre yapılacağı açıklanan yardımları engellemeye davet ediyor, yabancı ülkeden yardım adıyla da olsa para alan kuruluşların suç işlemiş sayılacağını ilan etmelerini bekliyoruz. Tüm yurtsever demokrat devrimci sanatçılar olarak onurumuzu yaralayan bu tür dış müdahaleleri şiddetle kınıyoruz. Hiçbir Türk vatandaşının (tek tük hainler dışında) buna tevessül edeceğine inanmıyoruz. Yardımını al da kendi vatandaşına kullan ABD, diyoruz!

ADD: ABD MANDACILAR ARIYOR

Atatürkçü Düşünce Derneği: Manda ve himayecilere ya “istiklal ya ölüm” diyen, “tam bağımsızlık ekonomik bağımsızlıktır” diyen Mustafa Kemal'in askerleri olarak; çözümün Atatürkçü düşünce olduğunu haykırıyoruz. ABD'den sadaka alacak işbirlikçilerden de utanıyoruz. Yerli ve yabancı hiçbir kuruluştan “fon” adı altında bile yardım almamakla övünen ADD olarak ABD'ye “al kanlı paranı ve ülkemizden defol” diyoruz. Bunu belki anlamazlar diye anlayacakları dilden de söylüyoruz: Go Home Yankee!

ulusal.com