Bolivya Çokuluslu Yasama Meclisinde (ALP) düzenlenen törende yemin eden Arce, 2025'e kadar devlet başkanlığı görevini yürütecek.


Devlet Başkanı Arce, yaptığı konuşmada, "Bu 8 Kasım 2020'de, tarihimizde yeni bir aşamaya başlıyoruz ve bunu, herkes için olan bir hükümetle, hiçbir ayrım gözetmeksizin yapmak istiyoruz. Hükümetimiz, her zaman barış içinde yaşamak için vatanımızı birlik içinde yeniden inşa etmeye çalışacaktır." dedi.

Konuşmasında birlik vurgusu yapan Arce, "Bolivya'da korkuya bir son vermeliyiz. Düşünce farklılığına saygı duymayan, başka bir partiden olmanın veya siyasi renklerin sizi nefret nesnesi haline getirdiği kızgınlık ve intikam ortamına teşvik etmeye değil, adalete inanıyorum." şeklinde konuştu.

Arce, Morales'in istifasının ardından göreve gelen geçici hükümetin ekonomiyi kötüleştirdiğini belirterek, hükümetinin yoksulluk ile sosyal eşitsizliğin azaltılması ve ekonominin geliştirilmesi için çalışacağını sözlerine ekledi.

Genel seçimi, oyların yüzde 55'ini alarak kazanan 56 yaşındaki Arce, eski Devlet Başkanı Evo Morales'in 14 yıllık iktidarında, sağlık sorunları nedeniyle 2017 ve 2019 haricinde, Ekonomi Bakanlığı görevini yürüttü.

Ülkenin 20062014 arasındaki gelişimi sebebiyle Arce, partisinde Bolivya'da "ekonomik mucizenin yöneticisi" olarak tanınıyor.

Arce'nin devlet başkanlığı görevini üstlenmesiyle Bolivya'da, yaklaşık 1 yıl sonra, seçilmiş hükümet göreve geldi.

Devlet Başkanlığı yemin törenine, ülkeyi yaklaşık bir yıl yöneten geçici Devlet Başkanı Jeanine Anez katılmadı.

Bolivya'da 20 Ekim 2019'daki tartışmalı seçimleri ilk turda kazanan Morales, hile iddialarıyla sokaklara çıkan muhaliflerin şiddet eylemlerine dönüşen protestoları, polisin isyanı ve ordunun çağrısının ardından 10 Kasım 2019'da istifa etmiş ve siyasi sığınmacı olarak önce Meksika'ya, ardından da Arjantin'e gitmişti.

O dönem, ALP'nin üst kanadı Senatörler Meclisi Başkan Yardımcısı muhalif Jeanine Anez'in devlet başkanlığı görevine getirildiği Bolivya'da, çoğunluğu yerlilerden oluşan Anez karşıtlarının günler süren protestolarında 35'ten fazla kişi hayatını kaybetmişti.