Fransız siyaset bilimci Didier Billion, AvrupaTürkiye ilişkileri ve Ankara'nın dünyada artan politik gücüne ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu.
Gazeteci Öznur Sirene'nin Youtube kanalındaki 'Konuşulmayanlar' adlı programına konuk olan Billion, Ankara'ya çifte standart uygulayan Avrupalı liderleri yerden yere vurdu. 70'li yıllardan beri dikkatle izlemekte olduğu Türkiye'nin yakın gelecekte bir dünya gücüne dönüşeceğini söyleyen Billion, özetle şunları söyledi:
YAKIN BÖLGESİYLE SINIRLI KALAMAZ
Türkiye dünya gücü olma yolunda. Bu, Türkiye'nin artık yakın jeopolitik ortamıyla sınırlı kalmayacağı anlamına geliyor. Türkiye hakkında konuşulduğunda bu ülkenin Ortadoğu ilişkileriyle sınırlandırılmak istendiğini görüyorum.
Elbette Ortadoğu için çok önemli. Ancak Türkiye'nin gücü, zenginliği ve avantajı Ortadoğu'da, Kafkasya'da, aynı zamanda Orta Asya'da ve Avrupa'daki ülkelerle ilişkilerini görüşebilme, müzakere edebilme, bağları derinleştirebilme kapasitesinde yatıyor.
Türkiye'nin Batı'ya yürüyüşü devam ederken Sahraaltı Afrika'da kaydettiği ilerlemeden çok etkileniyorum. Bu açılım eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem döneminde başladı. Ancak açık olan şu ki, AK Parti'nin iktidarda olduğu son 20 yılda girişimlerde etkileyici bir artış oldu. Örneğin Türk Hava Yolları'nın Afrika'da lider olduğunu biliyoruz.
Didier Billion
KESİNLİKLİ BİR DÜNYA GÜCÜ OLACAK
Afrika Boynuzu'nda Türkiye'nin siyasi, diplomatik ve insani yardım açısından etkisini biliyoruz. Türkiye'nin Afrika'daki büyükelçilik sayısı son 20 yılda 4 katına çıktı. Rekabet içine girmek yerine Fransa, hem Türkiye ile hem de diğer aktörler Çin, Rusya ve Amerikalılarla bir sinerji yaratabilmeli. Saf görünmek istemiyorum ama bunu yapabilmek mümkün.
Türkiye aynı zamanda Güney Amerika ile de siyasi, ekonomik ve her düzeyde önemli temaslar kuruyor. Bütün bunlar G20 üyesi Türkiye'nin giderek kendisini uluslararası bir güç olarak kabul ettiren bir ülke olduğunu kanıtlıyor. Henüz bir dünya gücü olduğunu söylemiyorum ama kesinlikle önümüzdeki 1015 yıl içinde dünya gücü olacak. Yani bu devam eden bir süreç ve son 20 yılda açık bir şekilde bu süreç hızlandı.
BATI'NIN HÜKMETTİĞİ DÖNEM SONA ERDİ
1978 yılından beri her yıl birkaç kez Türkiye'ye geliyorum. Gözlemlediğim şey, bu ülkenin son 20, 30, 40 yılda kaydettiği olağanüstü ilerleme. Türkiye'nin sahip olduğu avantajlar, dinamizmi oldukça sıradışı ve bu ülkenin geleceği için oldukça umutluyum.
Bence Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılma perspektifi hem Türkiye hem de AB için bir güç çarpanı olacak. Bunu üçüncü sınıf bir siyaset bilimi öğrencisi bile kolayca anlayabilecekken Avrupalı liderlerin anlayamadıklarını düşünüyorum. Üzücü ama durum bu.
Türkiye kendisini giderek önemli bir güç olarak kabul ettirdiği için Rusya, Çin, Afrika ülkeleri vs... ile ilişkilerini çeşitlendirmekte tereddüt etmiyor. Avrupalılar ve genel olarak Batılılar ise bunu anlamakta güçlük çekiyor. Ancak Batılı liderlerin anlamadığı şey, Batı'nın, yani Batılı güçlerin dünyaya hükmettiği zaman sona erdi.