'de Türk ve Fransız gemileri arasında  açıklarında Haziran ayında yaşanan gerilimle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. İsmini vermeden konuşan bir diplomat, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, bölgede durumun hassas olması nedeniyle söz konusu soruşturmanın sonuçlarının kamuoyuna açıklanmayacağını ifade etti. Bir  yetkililisi de olayla ilgili raporun tamamlandığını, ancak daha fazla bir açıklama yapılmayacağını duyurdu. Reuters'a konuşan diplomat, raporun sümen altı edildiğini öne sürdü. NATO'nun Türkiye'ye askeri gücü ve stratetejik konumu nedeniyle destek vermeye devam ettiğini belirten yetkili, bu sebeple suçlamada bulunulmayacağını öne sürdü.

, Akdeniz'deki bir NATO misyonu çerçevesinde Libya açıklarında görev yapan bir Fransız fırkateynine Türk savaş gemileri tarafından "radar kilidi atıldığını" iddia etmiş ve bu yönde şikayette bulunmuştu. Bunun üzerine NATO  Jens Stoltenberg'in talimatıyla üç haftalık ayrıntılı bir çalışmadan sonra, olayın nasıl geliştiğini irdeleyen 130 sayfalık bir rapor hazırlandığı bildirilmişti. Olayla ilgili kesin bir sonuçlandırma yapmayan, taraflardan birini haklı diğerini haksız göstermemek için dikkatli bir şekilde yazılan raporun özellikle 'in beklentilerini karşılamaktan uzak olduğu öne sürülmüştü.

KANIT BULUNAMAMIŞTI
BBC Türkçe'nin aktardığına göre raporda, Fransa'nın iddia ettiği şekilde taciz olayının gerçekleştiğine ilişkin bir unsur bulunmaması en dikkat çeken bölümdü. NATO uzmanlarının, Fransız iddialarıyla ilgili eksik ve yetersiz gördüğü unsurun "radar kilitlemesi karşılığında Courbet'nin ne yaptığının, nasıl bir tepki verdiğinin bilinmiyor" olduğuna işaret ettiği belirtiliyor. Böylece NATO uzmanlarının dolaylı bir şekilde "taciz olayının hiç yaşanmamış olduğu" sonucuna vardıkları yorumu öne çıkmıştı.

Fransa, duruma itiraz ederek, gerilimin İttifak'a taşındığı ilk aşamada, NATO belgelerinde olayın yaşandığına ilişkin ibareler olduğunu belirtmiş, son raporda bunlara yer verilmemesini "manipülasyon" olarak değerlendirmişti. Paris, bunun ardından "Sea Guardian" misyonundan geçici olarak çekildiğini açıklamıştı.

Yeni Libya zirvesi

Öte yandan Libya konusunda uluslararası kamuoyunun çalışmaları da devam ediyor. Berlin'de Ocak ayında yapılan uluslararası 'nın ardından Birleşmiş Milletler () ve Almanya yeni bir Lİbya zirvesi planladığı öğrenildi. BM sözcüsünün verdiği bilgilere göre, 5 Ekim'de video konferans aracılığı ile gerçekleştirilmesi planlanan zirveye, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in yanı sıra Libya'da savaşan tarafların temsilcileri ve ilgili ülkelerin dışişleri bakanlarının katılması bekleniyor.

Berlin'de Ocak ayında düzenlenen Libya Konferansı'nda Libya'ya silah sevkiyatının durdurulması ve başka ülkelerin Libya'nın iç işlerine müdahale etmeye son vermesi konusunda uzlaşma sağlanmıştı. Ayrıca, kalıcı ateşkese varılması, silah ambargosu uygulanması ve siyasi sürece dönülmesi başlıca hedefler olarak belirlenmişti. Ekim ayındaki zirvede, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu, Ocak ayındaki konferansa katılan ülkelerin yer alması bekleniyor.

PARİS'İN GİRİŞİMİ BAŞARISIZ!
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, meşru Libya Başbakanı Fayiz esSerrac'ı, ülkenin doğusundaki güçlerin lideri  ile aynı masaya oturtma ve siyasi sürece yeniden entegre etme girişimi bu kez başarısız oldu. Fransız "Intelligence Online" adlı istihbarat bağlantılı bir sitede pazartesi günü, dün Fransa'nın başkenti Paris'te Tobruk'taki Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, Hafter ve Serrac'ın da katılacağı toplantı yapılacağına ilişkin bir haber yayımlandı. Ancak Libya Başkanlık Konseyi Sözcüsü Galib elZaklai, söz konusu haberi yalanladı. Serrac'ın Fransa'yı ziyaret daveti aldığını ancak bunun zamanının belli olmadığını belirten Zaklai, uluslararası aracılar ne kadar büyük olursa olsun, uzak ya da yakın gelecekte Serrac ile Hafter arasında böyle bir buluşmanın olmayacağını vurguladı.