TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Avukatlık Kanunu için Meclis'te yapılan görüşmelere üç baro başkanının katılmadığını belirterek 'Bu barolarımız bölünmesin diye çırpınan yine TBB ve Anadolu baroları oldu. Milli iradenin oluşumu sürecinde Meclis’te görüşme yapmak zul değil, görevdir' dedi

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Avukatlık Kanununda yapılması planlanan değişiklikle ilgili konuştu. Facebook sayfası üzerinden paylaştığı video ile konuyu değerlendiren Feyzioğlu, baroların yapısına ve seçim sistemine ilişkin Meclis’te fikri bir çalışma yürüdüğünü kaydetti: “Somutlaşan bir teklif taslağı henüz yok. Farklı düşünceler mevcut. Biz TBB ve tüm barolar olarak çoklu baro yapısını doğru bulmuyoruz. Delege yapısı ve seçim sistemine ilişkin ise farklı farklı düşünceler var. Ancak değişikliklerin aceleye getirilmesini istemiyoruz. TBB ve barolar olarak sürecin daima içinde olmayı talep ediyoruz. Bizlerin, akademisyenlerin, uzmanların katılımıyla bir çalışmanın geniş zamanda yapılması düşüncesindeyiz.”

'ESAS ETKİLENECEK BAROLAR KATILMADI'

Düşüncelerini paylaşmak üzere geçen hafta Adalet Bakanı’na, Kamu Başdenetçisi’ne ve Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere, baro başkanlarıyla birlikte gittiklerini hatırlatan Feyzioğlu şöyle devam etti: “Düşüncelerimizi uzun uzun paylaştık. Çoklu baro fikrinin, üye sayısı 5 bini aşan barolarımızla yani Ankara, İstanbul ve İzmir’le sınırlı olarak tartışıldığını öğrendik. Ancak ilkesel olarak bunun yanlış olduğunu söylemeye devam ediyoruz. Bu noktada üzüldüğüm için paylaşmak istediğim husus şu: Söz konusu değişiklik düşüncesi gerçekleşir ise bundan doğrudan doğruya etkilenecek üç baromuzun başkanı Meclis’teki çalışmalara katılmadı. Bu barolarımız bölünmesin diye çırpınan yine TBB ve Anadolu baroları oldu. Kanunlar Meclis’te yapılır. Milli irade Meclis’te tecelli eder. Milli iradenin oluşumu sürecinde Meclis’te görüşme yapmak zul değil, görevdir. Biz konuyu takibe devam ediyoruz.”

'GENEL KURULLAR OLAĞANÜSTÜ TOPLANMALI’

Önceki gün bazı baroların Meclis’teki görüşmelerin üzerinden sadece bir hafta geçmiş olmasına rağmen bir dizi demokratik eylem çağrısında bulunduğunu bildiren Feyzioğlu, şu ifadeleri kullandı: “Saygı duyuyorum. Ancak özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir baroları başta olmak üzere 'bu konu benim meselemdir' diyen tüm barolarımızın kendi yönetimleri tarafından ayrı ayrı genel kurullarını olağanüstü toplamalarını öneriyorum. O genel kurullarda her avukat düşüncesini paylaşacaktır. Kuşkusuz, baro yönetimlerine ağır eleştiriler de olacaktır. Ancak bu eleştirilerden kendi payına düşeni çıkarmak ve doğruyu bulmak her yöneticinin görevidir. Hukuk içerisinde en etkili ve kamuoyu oluşturmaya yönelik eylem bence bu barolarımızın genel kurullarını toplamaları, meslektaşlarımızı dinlemeleri olacaktır.”

YÜRÜYÜŞ KARARI

Barolar Avukatlık Kanunu düzenlemesine karşı 19 Haziran’da (bugün) Ankara’ya “Savunma Yürüyüşü” başlatma kararı aldı. İstanbul Barosu, “Eylemlilik sürecini başlatıyoruz” başlıklı yazılı açıklamada yürüyüşü şöyle duyurdu:

“Eylemlilik sürecine başlama yönündeki irademizi, bugün yaptığımız bu açıklama ile ilan etmeye,

Bu süreçteki ‘tarihsel sorumluluğunu’ yerine getirmek amacıyla TBB’nin olağanüstü toplantıya davet etmek üzere, Yönetim Kuruluna başvuruda bulunulmasına,

19 Haziran 2020 tarihinde Baro Başkanlarının kendi illerinden Ankara istikametine doğru ‘Savunma Yürüyüşü’ başlatmasına,

21 Haziran Pazar günü, gazetelere ilan verilmek suretiyle, teklifin yasalaşması halinde, yurttaşların uğrayacağı hak kayıplarının anlatılmasına,

Bu süreçte sosyal medyanın etkileşim gücü de değerlendirilerek kamuoyunu aydınlatmaya yönelik çalışmalar yapılmasına,

Teklifin TBMM Komisyonuna geldiği gün, Ankara’da TBMM yolu üzerinde “Duran Başkan” eylemi yapılmasına,

Teklifin yasalaşması halinde, Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açılması için TBMM’de çalışma yapılmasına,

Açılan davanın AYM’de görüşülmesi sırasında ‘Son Nöbet’ adı altında nöbet tutulmasına karar verilmiştir.”