FETÖ’nün ilk kez üniversite yapılanmasına yönelik düzenlenen operasyonda doçent, öğretim üyesi ve araştırma görevlisi 49 akademisyen gözaltına alındı. İtirafçı olan 19 akademisyen, 110 FETÖ’cü akademisyenin adını verdi.

Türkiye genelinde ilk kez FETÖ’nün üniversitelerdeki yapılanması ortaya çıkarıldı. Ankara Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün 1 yıllık çalışmasıyla örgütle bağlantılı çok sayıda doçent, doktor, öğretim üyesi ve araştırma görevlisinin ismine ulaşıldı. Düzenlenen operasyonlarda, 15 üniversiteden 49 akademisyen gözaltına alındı. FETÖ’cü akademisyenlerden 9’u tutuklanırken, 19’u itirafçı oldu. İtirafçı olan akademisyenler, örgütün sınav sorularını nasıl çaldığını, soruları nasıl aldıklarını tüm detaylarıyla anlattı. Ayrıca bugüne kadar deşifre olmamış ve halen aktif görevde bulunan 110 FETÖ’cü akademisyeni de teşhis ederek isimlerini verdi. İtirafçı olan FETÖ’cü akademisyenler ifadelerinde şunları söyledi:

ÇALINTI SORULARLA ODTÜ VE BOĞAZİÇİ’NE

M.G: Önder (mahrem imam) olarak bildiğim sorumlu abi, ‘Dindar insanlar bu ülkede çok zulüm çekti. ODTÜ, Boğaziçi, Hacettepe gibi büyük üniversiteler kendi öğrencilerine geçerli olan dil puanı veriyorlar. Düşmanın silahını kullanmak dinen uygundur’ diyerek bize soruları verdi. Soru ve cevaplarını ezberledim, 2012 KPDS sınavında aynı sorular çıktı. Himmet adı altında maaşımın yüzde 10’unu her ay elden sorumlu ağabeylere verdim.

OYUN ODALARINDAN GÖRÜŞÜYORDUK

E.M.: Haberleşme kanallarımız deşifre olunca Google Play Store’dan indirilen Clash Ol Clans isimli oyun içerisinde özel odalar oluşturuldu. Bu odalarda yurtdışına kaçan Z.A.D. ve H.Y. isimli örgüt yöneticileriyle görüşmeye devam ettik.

F.C.: İçyüzlerini öğrenince onlardan kopmak istedim. Ancak bana baskı yaptılar, himmet adı altında para vermemi istediler. Bu parayı vermediğim takdirde beni ilçeye göndereceklerini, beni okuldan attıracaklarını söylediler, okulu bırakmayı bile düşündüm.

M.Y.: Eşimle birlikte örgütten kurtulmak istedik, bunun üzerine baskılar arttı. Bu dönemde bunların dini bir hizmet değil, sadece kendi çıkarları için çalışan bir terör örgütü olduğunu gördüm. Küçük bölge imamlığı teklif edildi, ‘Kabul etmezsen hizmetin şefkat tokadını yersin, hizmette vazife alınmaz verilir’ diye tehdit ettiler.