Yaklaşık 2 yıl boyunca Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığında görev yapan sanık hakkında FETÖ üyeliği suçundan hapis cezası verildi
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/ PDY üyesi olduğu şüphesiyle H.K. isimli kişi hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma neticesinde H.K.'nın FETÖ/PDY'ye üye olma suçundan cezalandırılması talebiyle iddianame düzenlenirken yargılamaya Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesince başlandı.
Mahkeme duruşma hazırlığı işlemleri kapsamında diğerlerinin yanı sıra tanık İ.K.'nın istinabe yoluyla beyanlarının alınmasına karar verdi. İ.K. talimat mahkemesi huzurunda verdiği beyanında; H.K. ile aynı devre olduklarını, 20072009 yılları arasında H.K. ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında görev yaptıklarını, 2007 yılı nisan ayında Enes kod adlı örgüt mensubu sivil şahsın grubuna girdiğini, bu grupta iki üç ay kadar H.K. ile beraber bulunduklarını, H.K.'nın bu grupta katılımcı ve dinleyici pozisyonunda olduğunu ifade etti.
ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN CEZA ALDI
Yargılama sonucunda mahkeme, H.K.'nın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Mahkûmiyet kararında, tanık İ.K.'nın beyanlarına, Garson isimli gizli tanıktan ele geçirilen hafıza kartında yer alan ve Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin FETÖ/PDY üyeleri tarafından sınıflandırıldığı listede H.K.'nın "DERECE2:B4 (FETÖ mensubiyeti olan, sadakati ve bağlılığı olan ancak bazı konuları sorgulayan veya zaafı olan kişi)" olarak sınıflandırılmasına, terör örgütünün tepe yönetiminde yer alan O.H.Ö.'nün kullandığı GSM hattından 25 Mayıs 2009 günü saat 17.15.04'te 36 saniyelik görüşme kaydının bulunmasına dayandı.
İDDİASI DAYANAKTAN YOKSUN BULUNDU
Mahkûmiyet kararı, kanun yolu denetiminden geçerek 17 Şubat 2021 tarihinde kesinleşti. H.K. da bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen AYM Birinci Bölümü, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia ile hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.
İHLAL OLMADIĞI SONUCUNA ULAŞILDI
AYM kararının gerekçesinde şöyle denildi:
"Başvuru konusu olayda gizli tanık Garson'dan ele geçirilen hafıza kartında yer alan bilgilerin incelenmesi ve anlamlandırılması sonucunda hazırlanan veri inceleme raporuna, tanık beyanına ve HTS kayıtlarına dayanılarak başvurucunun mahkȗmiyetine karar verilmiştir. Başvurucu; hafıza kartının elde ediliş yönteminin hukuka aykırı olduğunu, bu delilin hükme esas alınamayacağını genel ve soyut ifadelerle ileri sürmüş ancak delilin hangi nedenle hukuka aykırı olduğuna yönelik bir açıklama yapmamıştır.
"Diğer bir ifadeyle somut olayın koşullarında başvurucunun bu delilin ilk bakışta ve açıkça hukuka aykırılığından söz edilmesini mümkün gösterecek nitelikte bir şikayeti yoktur. Anılan delilin kanuni düzenlemelere uygun şekilde elde edilmediği ve elde ediliş yöntemi açısından hukuka aykırı olduğu hususunda derece mahkemelerince de bir tespitte bulunulmamıştır. Bu durumda somut olayda hakkaniyete uygun yargılanma hakkına yönelik açık ve görünür bir ihlalin olmadığı sonucuna ulaşılması gerekir."
2017'DE SAVCILIĞA VERDİ
FETÖ soruşturmalarında en önemli deliller arasında olduğu belirtilen gizli tanık "Garson"un savcılığa teslim ettiği SD karttaki verilerin tamamı, yapılan özel çalışmayla açılmıştı. "Garson" kod adlı gizli tanık, 2017'de bir cep telefonu ve iki SD kart verip itirafçı olmuştu. Özel şifrelenmiş çok sayıda dosyanın açılmasıyla birlikte, hakkında daha önce hiç işlem yapılmamış örgüt mensuplarının isimlerine ve operasyonel hatlara ulaşılmıştı.