Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilmesi tartışmasıyla ilgili Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’tan ilginç açıklamalar geldi.
Dilipak, “Bu tartışma bize şunu gösterdi ki toplum ne fethi biliyor ne Bizans ve Doğu Roma’yı biliyor ne de Osmanlı ile Cumhuriyet döneminde yaşananları biliyor. Birçok kişi Fatih’in Doğu Roma Bizans’ın imparatoru olduğunu da bilmiyor. Ermeni Patrikhanesi’nin kuranın Fatih Sultan Mehmed olduğunu da bilmiyorlar. Bir kahpe Bizans edebiyatıdır gidiyor. Tarihi beyaz perdeden öğrenecek olursanız sonuç da böyle olur” dedi.
1934’te Bakanlar Kurulu kararı ve Atatürk’ün onayıyla Ayasfoya’nın müzeye çevrilmesiyle ilgili de Dilipak, “Bu usulsüz işlemle ilgili Mustafa Kemal’in de bir imzası söz konusu” iddiasında bulundu.
Dilipak, şöyle devam etti:
“Herhalde birilerinin kafasında ‘O ne yaparsa yapsın meşrudur’ gibi bir önyargı var. Bir defa bu kararname imza olarak tekemmül etmemiş. Bu kararnamenin imzası tamamlanmamış. Orada Mustafa Kemal’in imzası gerekiyor. İmzada şöyle bir gariplik var ki imzanın atıldığı belirtilen tarihte Mustafa Kemal’in Atatürk soyadı yok. Dolayısıyla öyle bir imza atmış olamaz. Çünkü öyle bir soyadı yok. Peki bu imza Mustafa Kemal’in kullandığı imzaya benziyor mu? Ona da benzemiyor. Yani bu kaligrafiyi yapan bir başkası. Yani ortada bir sahtekarlık var.”