MHP'nin yeni resmi yayın organı Türkgün gazetesi yazarı Kadir Yıldız İttifakın bitme sürecinin nedenleri yazdı.

İşte Yıldız'ın yazısı;

MHP, Cumhur İttifakı’nı, “millî ve ahlâkî bir duruş ve tarihi bir birliktelik” olarak gördü. Oluşan yeni sistemin geleceği açısından, ittifakın mahalli seçimlerde de sürmesi için elinden geleni yaptı. Ancak, muhatabından aynı hassasiyeti göremediği gibi, MHP’nin teklif ve önerileri ağır şekilde eleştirilip başka yerlere çekildi.

MHP Lideri Bahçeli ittifakın ruhuna aykırı söylem ve eylemlere kendi partisi içinde hiçbir zaman izin vermedi. Yanlış anlaşılmalara yol açabilecek sözlerinden dolayı Genel Başkan Yardımcısı Sefer Aycan’ı görevinden aldı. Buna karşılık AKP sözcülerinin haddi aşan değerlendirmelerinin parti yönetiminden destek görmesi, bardağı taşırdı.

15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişiminden sonra beka sorununu ortadan kaldırmak için MHP’nin büyük fedakarlığı ile oluşan Cumhur İttifakı’nı bozmak için, içerden ve dışarıdan fitne çıkarma gayretleri hiç ara vermedi. MHP’nin gayreti, samimiyeti ve iyi niyetinin karşılığı; tahakküm, üstten bakma ve parmak sallama oldu. MHP’nin teklif ve taleplerine AKP yönetimden gelen ölçüsüz eleştiriler bardağı taşırdı. 15 Temmuz darbe girişimine karşı devlet adamlığı duruşuyla 80 milyonun takdirini kazanan MHP lideri Devlet Bahçeli, Türkiye’nin işgal edilmek istendiği bir süreçte 'Hükümetin yanında, kalkışmanın karşısındayız” diyerek darbecilere meydan okudu. Oluşan beka sorununu ortadan kaldırmak için Cumhur İttifakı’nın kurulması, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayata geçmesi MHP’nin teklif ve katkılarıyla hayata geçti. Ancak, aynı samimiyet ve iyi niyet karşı taraftan gelmedi. Cumhur İttifakı’nı oluşturan AKP ve MHP’nin hangi süreçlerden geçtiği ve neler yaşandığı, her şeyi bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor:

CUMHUR İTTİFAKI’NI HAZMEDEMEDİLER

15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişiminin ardından Yenikapı ruhuyla hareket edilmesinden rahatsız olan AKP içindeki bazı mahfiller, MHP’nin hassasiyet gösterdiği konular üzerinden fitne üretmeye çalıştılar. 24 Haziran seçimlerine giderken AK Partili bazı milletvekillerinin MHP’yi yok sayan ve “MHP’ye oy vermeyin seçimden sonra ortaklık bitecek” yönündeki ifadeleri MHP lideri Bahçeli tarafından sert dille eleştirildi ve “AKP’li milletvekili adayları kendinize dikkat edin, fitneye düşmeyin. MHP üzerinde oyun oynamaya kalkmayın” uyarısı yapıldı.

KRONİK MHP RAHATSIZLIĞI

Bir başka fitne de AKP içindeki bu siyasiler tarafından, “AKP ile MHP’nin birlikte hareket etmesi kürt seçmeni olumsuz etkiliyor” denilerek, çıkarılmak istendi. “AKP’nin MHP’nin yörüngesinde siyaset yapan bir parti haline geldiği” ifade edilerek ittifak ruhunu zedeleyen açıklamalar yapıldı. Bahçeli bu konuda da uyarılarda bulundu ve “Devleti yöneten bellidir ve bu da AKP hükümeti ve Sayın Cumhurbaşkanı’dır” diyerek fitnenin önünü kesti. Yine de boş durmadılar ve hükümet sistemi değişikliğini ön gören referandum sonuçları üzerinden MHP’nin oy oranını tartışmaya açıp, küçümseyici ifadeler kullandılar.

MHP’NİN TEKLİFLERİ GÖRMEZDEN GELİNDİ

Seçim sonrasında da durum değişmedi. 24 Haziran seçimlerinden sonraki süreçte MHP’nin Meclise verdiği kanun teklifleri ya AKP’nin gündeminde olmadı ya da görmezden gelindi. MHP’nin seçim vaatleri arasında yer alan Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve Şartlı Ceza İndirimi tekliflerinin meclise sunulması ile birlikte, AKP’den gelen eleştiriler başka boyut kazandı. Emeklilikte Yaşa Takılanlar için istenilen düzenleme, AKP’nin karşı çıkmasıyla reddedildi. Bahçeli’nin talimatıyla, Türkiye’nin girdiği yeni bir süreçte toplumsal uzlaşma ve barışı sağlamak için geçmişteki örnekleri incelenerek özenle hazırlanan ve meclise sunulan şartlı ceza indirimi teklifinin, AKP sözcüleri tarafından uyuşturucu seviyesine indirilerek, en üst seviyeden ağır şekilde eleştirilmesi MHP’de büyük hayal kırıklığı oluşturdu. Bütün bunlara karşılık, Erdoğan’ın CHP’nin İş Bankası’ndaki hisselerinin hazineye devri konusunda MHP ile işbirliği yapma teklifine tam destek verildi.

İttifak sürecini baltalayan bir başka gelişme de ülkücü kadrolara yer verilmesi bir yana, bürokraside MHP’li olarak bilinen isimlerin kıyımına devam edilmesi oldu. Bahçeli bu konu ile alakalı olarak, Cumhurbaşkanının liyakat esasına göre hassas davranacağını ve bundan emin olduklarını söyledi. Ancak, değişen bir şey olmadı.

AJAN PAPAZ BRUNSON KARARI

Ajan Brunson’un tutuklanması, ABD’nin Türkiye’ye yaptırım kararı almasına neden olurken Bahçeli, milli bir duruş ortaya koymuş ve “ABD’ye karşı asla taviz verilmemelidir” demişti. ABD’ye “Ver papazı al papazı” diyerek tepkisini dile getirmişti. Ajanlıkla suçlanan ve 35 yıl hapis istemiyle yargılanan Papaz Brunson’ın, 12 Ekim’de bütün söylenenler bir kenara bırakılarak tahliye edilmesi, AKP tarafından “Yargının kararı” şeklinde yorumlandı. MHP lideri Bahçeli “Papaz Brunson’ın tahliye kararı milli vicdanı rahatsız ve huzursuz etmiştir” diyerek tepki gösterdi.

YEREL İTTİFAK, OYALAMA SÜRECİNE DÖNÜŞTÜ

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tartışmaya açılmaması ve milli bekanın korunması adına Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin yerel seçimlerde de ittifak yapması gerektiğini söyleyen MHP lideri Devlet Bahçeli “İstanbul, Ankara ve İzmir’in şer ittifakının eline geçmesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tartışmaya açabilir” diyerek hem uyarıda bulundu hem de ittifak çağrısı yaptı. Fakat bu çağrı bir türlü karşılık bulmadığı gibi, AKP sözcüleri, “her yerde aday çıkaracağız” diyerek, başka arayışlara girdiler. İttifak ruhuna ve işbirliği arayışlarına hiçbir şekilde uymayan bu durum, MHP’yi son derece rahatsız etti.

ANDIMIZ TARTIŞMASI

8 Ekim 2013 tarihinde okullarda öğrenci andının kaldırılmasından 5 yıl sonra Danıştay 8. Dairesinin ilköğretim okullarında uygulanan “Öğrenci Andı”nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesi, ittifakta bir başka ayrışmayı getirdi. Danıştay 8. Dairesinin kararını Adalet Bakanı Abdulhamit Gül “Anayasamıza göre Danıştay yerindelik denetimi yapamaz, idarenin yerine geçerek karar veremez. Bir yürütme tasarrufunun bilimsel temelini sorgulamak da yargının anayasal konumunu, kabiliyetini aşar.” diyerek eleştirdi. Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ ise “Danıştay 8. Daire, hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış, dahası yürütmenin takdir yetkisini bizzat kullanmıştır. Anayasa ve yasayı alenen çiğnemiştir” dedi. Buna karşılık, öğrenci andının kaldırılmasını çözülme sürecinin kalıntısı olarak değerlendiren MHP lideri Bahçeli, Danıştayın kararını doğru ve yerinde bulduğunu ifade ederek AKP’li Bekir Bozdağ’ı sert bir dille uyardı. Bu uyarıya, AKP içinden gelen eleştirilere de, “Papaz kararına ses çıkaramayanlar, Andımızın okunacağını duyunca ayağa kalkmışlar, kanundan hukuktan bahsetmeye başlamışlardır” cevabı verdi.

İŞİN TADINI KAÇIRAN OLAY

Cumhurbaşkanı Erdoğan 21 Ekim’de ÜsküdarÇekmeköySancaktepe metro hattının ikinci etabının açılış töreninde yapmış olduğu konuşmada “Şimdi birileri çıkarmış af, ne affı? Hele hele 50 bini aşkın uyuşturucunun cezaevinde olduğu bir dönemde biz uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı anılacağız?” diyerek MHP’nin teklifine sert bir eleştiri getirmesi ve ittifak halinde oldukları MHP’den “birileri” diye bahsetmesi bardağı taşıran son damla oldu.

MHP lideri Bahçeli ise Erdoğan’ın sözlerine twitter hesabı üzerinden cevap verdi. “MHP’yi yüzeysel ve üstünkörü bir şekilde uyuşturucuyla, uyuşturucu suçuyla yan yana getirmek şayet art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır. Uyuşturucuyla en çok mücadele veren, her türlü imkânıyla fedakârlık gösteren ‘birileri’ diye tabir edilen MilliyetçiÜlkücü Hareket’tir. Teklifimizi uyuşturucu temeline indirmek, tahrip ve tahrif etmek fahiş bir yanlış, fuzuli bir demagojidir” dedi. Daha sonra partisinin grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli ittifak sürecinde bugüne kadar yaşananları “Hiçbir ittifak bir tarafın reddedilmesiyle, geri adıma zorlanmasıyla, yok sayılmasıyla, tez ve önermelerinin görmezden gelinmesiyle ayakta kalamayacaktır” diyerek özetledi ve “İttifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır. İşin tadı kaçmıştır” diyerek noktayı koydu.