Salgın nedeniyle kapalı olan üniversitelerin açılmasıyla yurt genelinde kiralar da fahiş oranlarda yükselmiş, yetersiz yurt kapasitesi tepkilere neden olmuştu.
Son dönemde tarikat yurtlarında yaşanan olaylar ise, dikkatleri tekrar yurt sorununa çevirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 20192020 eğitimöğretim yılı için yayınladığı rapora göre, yükseköğretimde kamu ve özel toplam 1 milyon 171 bin 932 yatak kapasitesi bulunuyor. Devlete ait Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun ülke genelindeki 793 yurdunda toplam 703 bin 175 öğrenci barınıyor.
Buna karşılık sadece devlet üniversitelerinde 2 milyon 310 bin 296 genç öğrenim görüyor. Yani yaklaşık her 3,5 öğrenciye bir yatak düşüyor. Üstelik bu hesaba, vakıf, yüksek lisans, doktora, uzaktan ve açık öğretim öğrencileri Muhalefet, iş ortakları HDP'ye gelince fotoğraflardan siyaset yapmayı doğru bulmuyorlar. HDP'nin kapatılmaması demokrasiye aykırı dahil değil.
Devlet yurtları yetersiz kalınca devreye dernek ya da vakıf adı altında faaliyet yürüten tarikat yurtları giriyor. Öğrencilere Enes Kara örneğinde olduğu gibi ağır ders yükünün yanı sıra tarikat faaliyetlerine de katılmak dayatılıyor.
Oysa, bir kamu yükümlülüğü olan öğrencilerin barınma sorununun yine kamu eliyle çözülmesi bir zorunluluk… Yurt sorununun çözümü için yapılması gerekenler ise, 3 başlıkta sıralanıyor;
1. Bütün özel yurtlar Kredi ve Yurtlar Kurumuna devredilmeli. KYK bu konuda tekel olmalı. Böylece KYK’nın yatak kapasitesi ilk anda 703 binden, 1 milyon 172 bine çıkacaktır.
2. Kentlerde biriken boş konut stoku yurt olarak değerlendirilmeli ya da TOKİKYK işbirliğiyle hızla yeni yurtlar inşa edilmeli.
3. Hükümet, emniyet ve yargı, ev görünümlü tarikat yurtlarıyla mücadele etmeli. Yararlandıkları yasal boşluklar ortadan kaldırılmalı.
Yeni Asya intihar eden genci sorumlu tuttu: Aradığı cevaplar Risalei Nur’da var
Enes Kara'nın intihar ettiği ev Yeni Asya'nın cemaatine ait: Kılıçdaroğlu bu yüzden mi suskun?