Financial Times’a konuşan Bakan Bayraktar, ABD’li Exxon Mobil ile 1,1 milyar dolarlık ve 2,5 milyon ton LNG için görüşüldüğünü açıkladı. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Topkurulu ise Rusya ve İran’dan doğal gaz tedarikine alternatif yaratıldığını ve ABD’ye bağımlılığı artıracağını belirtti

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İngiliz Financial Times gazetesine verdiği röportajda, ABD'nin enerji şirketi Exxon Mobil ile yaklaşık 1,1 milyar dolar tutarında 2,5 milyon ton sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) için görüşüldüğünü açıkladı. Financial Times’ta “Ankara, Rus enerjisine olan bağımlılığını azaltmaya çalışırken Türkiye, sıvılaştırılmış doğal gaz satın almak için milyarlarca dolarlık bir anlaşma konusunda ABD'li enerji devi ExxonMobil ile görüşüyor.” ifadesi kullanılırken, Bakan Bayraktar da tek bir tedarikçiye bağımlı kalmadan yeni bir tedarik portföyü oluşturmayı hedeflediklerini belirtti.

‘BATI İLE İLİŞKİLERİN DÜZELDİĞİ DÖNEMDE’

Financial Times’taki haberde “Görüşmeler, Ankara'nın İsveç'in NATO askeri ittifakına katılması yönündeki vetosunu kaldırması ve Washington'un Türkiye'ye milyarlarca dolar değerinde F16 savaş uçağı satmayı kabul etmesi sonrasında Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin düzeldiği bir dönemde oldu. Bunlar aynı zamanda Türkiye'nin kendisini bölgesel bir enerji merkezi olarak yeniden konumlandırmaya çalıştığı dönemde de geliyor.” değerlendirmesi yer aldı.
Bakan Bayraktar da Türkiye'nin tedarik güvenliğini sağlamak için farklı kaynaklardan gaz alımı seçeneklerini değerlendirdiklerini vurgulayarak, "Tedarik güvenliği için bir yerden gaz almamız gerekiyor. Bu Rusya olabilir, Azerbaycan olabilir, İran olabilir veya LNG seçenekleri olabilir. Rekabetçi bir noktadan değerlendirmemiz gerekiyor." sözlerini kullandı ve en uygun seçeneklere yöneleceklerini kaydetti.

Enerji bağımsızlığı değil ABD’ye bağımlılık ‘gaz’ı! Bakan Bayraktar açıkladı; ABD’li Exxon Mobil ile LNG görüşmesi  Resim : 1
Hakan Topkurulu

RUSYA’YA MADDİ KESİNTİ HEDEFİ

ABD ile LNG tedariki konusundaki görüşmeleri değerlendiren Vatan Partisi Ekonomi Siyasetlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hakan Topkurulu ise dünyanın öbür ucundan gemilerle LNG ithalatının güvenilir olmadığını ve ABD’ye olan bağımlılığı artıracağını dile getirdi. Topkurulu, şu açıklamaları yaptı:
“ABD ve Atlantik sistemi Ukrayna’da Rusya’yı yenmeye başaramadı. Hatta öyle bir riskli sürece girildi ki Rusya’nın, Ukrayna’ya tüm direncini kıracak bir atak gerçekleştirmesi söz konusu. ABD bütçesinden Ukrayna, İsrail ve Tayvan’a 95 milyar dolar ödenek ayrıldı. En büyük payı da 61 milyar dolar ile Ukrayna aldı.
“ABD, Ukrayna’ya maddi destek vermekle birlikte Rusya’nın maddi kaynaklarını da kesmek için uğraşıyor. En önemlilerden bir tanesi de Türkiye’nin Rusya’dan aldığı doğal gaz ve akaryakıt. Türkiye hem petrol ve petrol ürünleri hem de doğal gaz ithalatının yaklaşık yüzde 50’sini Rusya’dan tedarik ediyor. Bu Rusya’ya çok ciddi bir finansman ve Atlantik sistemine karşını direnç koşullarını sağlıyor.”

IRAK İLE PETROL ALTERNATİFİ

ABD’nin, TürkiyeIrak’ın arasındaki KerkükYumurtalık boru hattı ile Rusya ve İran’dan aldığı petrolü ikame etmeye çalıştığının altını çizen Topkurulu, şöyle devam etti: “Bu hattan akaryakıtın tekrar akması sağlanırsa Türkiye’nin Rusya’ya olan ihtiyacı azalacak ve akaryakıtını ciddi oranda Irak’tan tedarik etmeye başlayacak. Bu Türkiye’nin önüne siyasi tercih olarak dayatılıyor ama siyasi tercihin ekonomik olarak da sürdürülebilir olması lazım. Kapalı olan KerkükYumurtalık boru hattı, Türkiye’ye bu olanağı sağlayacak gibi görünüyor.
“Türkiye, Rusya’dan dünya fiyatlarının altından akaryakıt ithal ediyor. Irak’tan da Rusya’dan alınan fiyatlara yakın bir düzeyde alınması sağlanabilir. Muhtemelen Türkiye’ye bir hediye gibi sunuluyor, Hindistan’dan yapılan ticaretin Irak ve Türkiye üzerinden transit Avrupa’ya geçişinin ilave kaynak sağlayacağı söyleniyor.”

ABD İLE DOĞAL GAZ İKAMESİ

İran’dan alınan doğal gazın ise Irak ile ikame edilemediğinin bilgisi veren Hakan Topkurulu, ABD’nin LNG ile alternatif yaratmaya çalıştığına dikkat çekti. Topkurulu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kalkınma Yolu aracılığıyla Rusya ve İran’dan akaryakıt alımını Irak ile kesebilirsiniz ama doğal gaza alternatif Irak’la yaratamıyorsunuz. İşte ABD LNG’si ile bu alternatifi yaratmaya çalışıyorlar. Doğal gaz uzmanlarının aktardığına göre Musul yakınlarındaki doğal gaz yatakları aşırı kükürtlü ve üretmek çok maliyetli. Üstelik büyük kaynaklar değil. Dolayısıyla ABD’nin Türkiye’ye, Rusya ve İran yerine Irak’tan doğal gaz temin etmesi mümkün değil. Türkiye’nin bu ihtiyacını ABD kendi karşılamak için atağa geçmiştir. Enerji Bakanının ‘Biz gittik.’ demesi doğru değil. Talimatlar yerine getirilmektedir.
“Türkiye’nin İran ile doğal gaz sözleşmesi bitiyor. 2026 yılında Türkiye ve İran yeni sözleşmesi ile yollarına devam edecek. İran’dan akaryakıt alımını yaptırım kapsamına alan ABD, alternatifi olmadığı için Türkiye’nin İran’dan doğal gaz alımını kesemiyordu. Ancak İran ile olan sözleşmenin bitmesiyle ABD’den Türkiye’ye LNG getirilebileceği fikri tekrardan gündeme geldi. Türkiye, Rusya ve İran’dan boru hattı ile son derece güvenli ve kesintisiz bir şekilde doğal gaz temin ederken; birden bire siyasi ve askeri tehditlerle Rusya ve İran’ın önünü kesmek için ABD’den LNG alınmasının yolları yapılıyor. LNG şeklindeki doğal gaz ile borudan geçen doğal gaz fiyatının, gelişen teknoloji nedeniyle denkleştiği söylentileri gelişiyor. Ben komşulardan enerji temini varken, dünyanın öbür ucu ABD’den gemilerle ithalatın sürdürülebilir olmasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Bu; Türkiye’nin komşularıyla enerji işbirliğini keserek, ABD’ye her yönüyle bağımlılık getirecek bir projedir. Türkiye’nin komşularıyla güvenilir ve sürdürülebilir enerji ilişkisinin devamı hayati önemdedir. Gemilerle Türkiye’ye taşınacak doğal gaz, bedava dahi olsa çok büyük siyasi ve ekonomik risk taşımaktadır. Türkiye enerji bağımsızlığını komşularıyla ortak olarak sağlamalı ve ‘Asya’daki Başı Dik’ yerini almalıdır.”

AK PARTİ HÜKÛMETİ DOĞU AKDENİZ’İ TERKETTİ

Doğu Akdeniz’de bulunan enerji rezervlerinin, Türkiye’nin yaklaşık 600 yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek miktarda olduğu değerlendiriliyor. ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi tarafından 8 Nisan 2010 tarihinde yayınlanan rapora göre, Kıbrıs, Lübnan, Suriye ve İsrail arasında kalan Levant Havzası’nda 3,45 trilyon metreküp doğal gaz ve 1,7 milyar varil petrol bulunuyor. Gaz hidratlar da eklendiğinde bölge, Türkiye’yi önemli bir enerji ihracatçısı yapacak potansiyeli taşıyor. Ancak Ankara, bölgedeki haklarını korumak üzere Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etmediği gibi, Avrupa Birliği’nin baskıları nedeniyle de Aralık 2020’den bu yana Doğu Akdeniz’de Sevilla Haritası’nın ötesine geçen bir sondaj/sismik faaliyet yürütmüyor. Bu tarihten itibaren Türk sondaj gemileri, Antalya Körfezi'nin dışına hiç çıkarılmadı. Tek bir sismik/sondaj gemimiz dahi karasularımızın ötesine gönderilmedi. Örneğin R/V Bilim2 gemisinin araştırma yapabilmesi için Eylül 2021’de ilan edilen Navtex mesajı hakkında Yunan medyası, “Türkler Doğu Akdeniz’de sınırlarımızı kabul ettiler.” yorumunu yaptı. Gelen eleştiriler üzerine Milli Savunma Bakanlığı, bu tepkinin doğru olmadığını, Oruç Reis için ilan edilen son Navtex'in Yunan tezlerinin ötesine uzandığını açıkladı. Yayınladıkları harita ise büyük bir hayal kırıklığıydı. Seville Haritası'nın sadece 5 mil dışına çıkılmıştı.

Enerji bağımsızlığı değil ABD’ye bağımlılık ‘gaz’ı! Bakan Bayraktar açıkladı; ABD’li Exxon Mobil ile LNG görüşmesi  Resim : 2

TPAO’YA RUHSATLAR VERİLMİYOR

Türkiye, 18 Mart 2019'da Birleşmiş Milletler'e gönderdiği mektupta, “32 derece, 16 dakika, 18 saniye Doğu Meridyeni ile 28 derece Batı Meridyeni arasında kalan bölgede Türkiye’nin çıkarları vardır.” demiş; “28 derece boylamının batısı da müteakip sınırlamalara esastır.” beyanında bulunmuştu. Daha sonra 27 Kasım 2019'da Libya'yla varılan mutabakat neticesinde Mavi Vatan'ın Doğu Akdeniz'deki batı sınırı da tam anlamıyla çizilerek 26 derece 19 dakika 11 saniye olarak belirlendi. Anlaşmanın ardından Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), 2628 boylamları arasındaki bu yeni bölge için ruhsat başvurusunda bulundu. Enerji Bakanlığı ise bölgede 7 adet yeni saha belirleyerek ihaleye çıktı. İhaleyi TPAO kazandı ve askı süreci 30 Kasım 2020 itibarıyla sonlandı. Fakat TPAO'nun ruhsatları, üç buçuk yıl geçmesine rağmen hala verilmedi. Bu süreçte TPAO'ya bağlı hiçbir gemi 2628 derece boylamı arasında sismik/sondaj faaliyet yürütemedi. Oysa bölgede önemli miktarda hidrokarbon rezervi olduğu değerlendiriliyor. Uzmanlar ise uyarıyor: Gemi göndermezsek Libya anlaşması kadük olur! AYDINLIK