İktidar ekonomik kriz karşısında bocalıyor.Yasalar zorlanarak eldeki kaynaklar da heba ediliyor. 24 Haziran seçimleri öncesinde Kredi Garanti Fonu kaynaklı yaklaşık 300 milyar lira boşa gitti. Doğru kullanılsaydı, üretime destek verilseydi, bugünkü sıkıntıların çoğunu yaşamayacaktık.
FONLARIN AKIBETİ
Fonların nerede ve nasıl kullanılacağı yasalarla düzenlenmiş.
Ama "ben yaptım oldu" uygulamaları var.
Yanlış politikaların faturası fonlara ödetiliyor.
İşsizler için oluşturulan fonun hali ortada.
Bilinenlerin yanında bilinmeyenlerin de olduğu konuşuluyor.
Seçimler yaklaştıkça işlerin daha da vahim hale geleceği anlaşılıyor.
ZİKZAKLAR
Kasım enflasyonu açıklandıktan sonra Merkez Bankası kaynaklı haberler piyasaya fısıldandı. Aralıkta yapılacak PPK'da "faiz indirileceği" belirtildi.
Haber sonrası kurlar hızla yükselmeye başlayınca hemen geri adım atıldı.
VDMK'DA YAŞANANLAR
Benzer durum Varlığa Dayalı Menkul Kıymetlerde (VDMK) de yaşandı. Merkez Bankası parasal genişlemeye destek verecekti. VDMK'ları teminat kabul edecekti. Banka içinden yapılan itirazlar da dikkate alınmadı.
Emir yukarıdan gelmişti. Hazırlık ona göre yapıldı, ama pabuç pahalı olunca vazgeçildi.
Ancak kamu bankalarının kaynak sorunu büyüktü. Gözler fonlara dikildi.
UYARI
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı İbrahim M. Turan yaşananlara isyan etti. Turan AKP'ye yakın bir isim. Geçtiğimiz günlerde attığı twitt uyarıcı:
"Umarız bu son olur. Aralıksız parlak(!) fikirler ve kestirme çözümler üreten ekiplerin 'onthejob training' sürecinde, tekerleği yeniden icat etme girişimlerinde tecrübe kazanabilmesi için iş dünyamız, girişimcilerimiz daha fazla maliyete katlanmak zorunda kalmaz. Güven sarsılınca telafisi de zor oluyor. Yatırımcıların zihninde yakın geçmişin olumsuz hatıraları hâlâ canlıyken kafa karışıklığına yol açacak ve kuşku uyandıracak davranışlardan özenle kaçınılması gerektiği bir kere daha, yine yüksek maliyetle öğrenilmiş oldu."
İFLAS OYUNU
Son günlerde konuşulan bir başka konu da "iflas" tebliği.
Ticaret Bakanlığı yayınladığı bir tebliğle iflasların önüne geçti(!)
Nasıl mı? Basitce anlatalım:
Bir şirketin sermayesi 2 lira.
8 liralık da döviz kredisi kullanmış.
Toplam yatırım 10 lira.
Aradan bir yıl geçmiş.
Sermaye 2 lirada duruyor.
Yatırım değeri 10 lira.
Ama döviz kurlarındaki artış nedeniyle borç 20 liraya çıkmış.
Yani bilanço sermayesinin tamamını kaybetmiş.
TEKNİK İFLAS
Ticaret kanununa göre "teknik iflas" durumu oluşmuş.
Ortaklardan veya alacaklılardan biri mahkemeye başvurup şirketin iflasını isteyebilir.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, Gaziantepli ünlü bir işadamı "yukarıya" ulaşmış. Bütün şirketlerin zora girebileceğini söylemiş. Sonra da bir formül önermiş.
Ticaret Bakanlığına talimat verilmiş ve gereği yapılmış.
MUHASEBE OYUNU
Ticaret Bakanlığınca çıkarılan tebliğle, firmaların döviz borçları muhasebeleştirilirken kayıtlarda borcun alındığı tarihteki kuru baz alması sağlanmış.
Dünyada başka bir örneği yok.
Yürürlükteki Ticaret Kanununa aykırı.
Bu durumdaki şirketle iş yapan herkes riske giriyor.
Ama kimsenin umurunda değil.
Kriz şeklen düzeltilmiş.
Peki tebliğ yasanın üstüne çıkar mı?
Şu anda çıkmış görünüyor.
GÜNÜ KURTARMA
Her şey "günü kurtarma"ya yönelik.
Köklü çözümler hak getire.
"Ayak oyunları" ile ekonomi yönetiliyor.
"31 Mart günü akşamı sandıklar kapanana kadar işi idare edelim, sonrası ne olursa olsun" havası hakim.
24 Haziran'dan çok önce, "Seçime kadar cennet, sonrası cehennem" uyarısı yapmıştım. Şimdi 31 Mart'a kadar cennet falan da görünmüyor. Ama sonrasını görmek için kahin olmaya da gerek yok!
Bakalım daha neler olacak..!
Aydınlık