ABD’nin küresel gücünün nihai koruyucu olan ABD Donanması, dünyadaki sayısal üstünlüğünü giderek kaybediyor. Soğuk Savaş’tan 600 gemilik dev bir güçle çıkan ABD Donanması, şimdilerde 271 parçaya kadar düşmüş durumda.

ABD’nin Ortadoğu’daki vekalet savaşları giderek belirsizliğe sürüklendiği için Washington, 21. yüzyıla hükmedecek olan “Deniz Çağı”na kendisini hazırlamaya başladı. Denizci bir toplum olan Amerika’nın dünyadaki rolünün geleceği de bu deniz gücü tarafından belirlenecek. Çünkü Çin’in küresel bir güç haline gelmesiyle birlikte başka hiçbir askeri güç, HintPasifik’teki güç dengesini koruyacak seviyede değil. Ancak teknolojik üstünlüğüne rağmen Deniz Kuvvetleri, ABD’nin yıllar içindeki silahsızlanma eğiliminden dolayı giderek sayı sorunu yaşamaya başladı.

Korsanlık ve kaçakçılık gibi düşük seviyeli deniz tehditleri nedeniyle ABD Donanması, Soğuk Savaş sonrası önemli ölçüde küçüldü. Sovyetler Birliği çökmüş ve Rus Donanması yok olmaya yüz tutmuşken, dünyada Amerika’ya meydan okuyabilecek büyük bir rakip kalmamıştı. Eski Donanma Sekreteri John Lehman’ın 600 gemilik dev donanması, tüm rakiplerine üstün gelmişti.

Bu orantısız güç dengesi, ABD Donanması’nı küçülmeye yöneltti. 1998 yılında 592 gemisi bulunan dev ABD Donanması, pek çok gemisini emekliye ayırarak 350 gemiye düştü. 2012 yılındaki Beyaz Saray stratejisinde ise Ticonderoga sınıfı kruvazörler de dahil, ek savaş gemilerinin kullanımdan kaldırılması kararlaştırıldı. ABD Donanması, 2015 yılında 271 gemi kalmıştı.

RUSYA VE ÇİN’DEN ATAK

ABD, savaş gemilerini sırayla görevden alırken, Rusya ve Çin modernizasyon programlarına ağırlık verdi. Cumhurbaşkanı olmadan önce Vladimir Putin, 1997 yılında Donanma Konseyi’nde aktif olarak çalıştı. 1999’da Putin, kuvvetli bir deniz gücü olmadan Rusya’nın büyük bir güç olamayacağına işaret ederek, donanmanın gücünü geri kazanması için Rusya Güvenlik Konseyi Toplantısı’nda karar aldırdı. Bunu 2000 yılında Kuzey Filosu’nun tatbikatlarına katılarak ve geceyi Delta IV SSBN denizaltısında geçirerek daha da ileriye götürdü.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması (PLAN) da daha kuvvetli bir deniz gücü için yıllar önce düğmeye bastı. Bazı tahminlere göre, 2030 yılına kadar PLAN, Doğu Çin Denizi, Sarı Deniz ve Güney Çin Denizi ötesinde çok etkili olan bir donanma haline gelecek. PLAN’ın Pasifik ve Hint okyanuslarındaki varlığının artması da Çin’in iki okyanuslu bir donanma planının işareti olarak değerlendiriliyor. Çinliler, Malakka Boğazı gibi stratejik noktalardaki güvenlik açıklarını hafifletmenin yanı sıra, geçmişin tarihi senaryolarından da kaçınmak için kuvvetli bir donanma inşa ediyor. Eski PLAN Komutanı Amiral Wu Shengli’nin deniz gücü geliştirme stratejisini ortaya koyarken, 470 kez dış kuvvetler tarafından denizden istila edildiklerini vurgulaması da bunu gösteriyor.

Reklamdan sonra devam ediyor 

Öte yandan Çin, uçak gemisi eksikliğinin Aşil Topuğu olduğunu biliyor. Çinliler, 20302035 tarihine kadar beş adet uçak gemisi görev grubu oluşturmayı hedefliyor.

RUSYAÇİN İŞBİRLİĞİ ARTIYOR

Giderek gelişen Rus ve Çin donanmalarının denizlerdeki uyumu da ABD için tehdit oluşturuyor. Her iki donanma, 2012’den bu yana çok yakın hareket ediyor. 2016 yılında, iki ülke Güney Çin Denizi’nde deniz tatbikatları düzenlemişti. 2017’de ise Baltık Denizi’nde bir araya geldiler. Önümüzdeki günlerde ise Asya’da ortak bir tatbikat planlanıyor.

Buna ek olarak, uluslararası konteyner taşımacılığı da bu iki ülkenin kontrolü altına girmeye başlıyor. Küresel kargo taşımacılığına katılan 50 binden fazla ticari gemi ile deniz ticaretinin halen en yoğun olduğu bölge kontrolleri altında. Kuzey buzullarının erimesiyle birlikte ise dünyada yepyeni bir ticaret yolu oluşacağı değerlendiriliyor. Dünya üzerindeki ticaretin yüzde 85’i deniz yoluyla yapılıyor.

ABD DONANMASI FAZLA BOŞLUK BIRAKIYOR

Amerikan savaş gemilerinin teknolojik avantajları açısından Çin hala ABD’nin gerisinde. Dahası, ABD Donanması tonaj, mürettebat ve hava gücünün kullanılması konularında öne çıkıyor. Bununla birlikte, en karmaşık gemiler bile, bölgeden bölgeye manevra kabiliyeti için yeterince hızlı yelken açamıyor, diğer güçlerin boşluğu doldurması için çok fazla yer bırakıyor. Jerry Hendrix’in dediği gibi, Ortadoğu’daki Amerikan savaşları, küçülen Deniz Kuvvetleri ile birlikte, ‘Tüm deniz mahallelerini kontrolsüz bıraktı’.