Bugün, Evrensel Gazetesi’nde, “Karşı çıkış kurumların yönetimleriyle sınırlı kalmamalı” başlıklı bir yazı yayımlandı. Yazının başlığının altında, yazarın adı ve soyadı, bunun altında da “Dersim Barosu Başkanı” ibaresi yer almaktaydı.
Bahse konu yazının içeriği bir başka tartışma konusudur. Ancak bu yazı özelinde yazarın imzasında kullandığı “Dersim Barosu Başkanı” unvanı, yazının muhtevasından daha önemlidir. Konuyu Anayasa, Avukatlık Kanunu ve baroların seçim usullerine ilişkin tartışmalar bağlamında ele almakta yarar var.
BAROLAR ANAYASAL KURUMLARDIR
Barolar, avukatlık mesleğine mensup olanların meslek örgütüdür. Meslek örgütleri, Anayasa'nın 135. maddesinde tanımlanmış kurumlardır. Buna göre "kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları”, “kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir." Kısacası barolar, anayasal anlamda, kamu kurumlarıdır ve tüzel kişiliğini haizdir.
BAROLAR KAMU KURUMLARIDIR
Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesinde de baroların tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğu ifade edilmiştir. Öyle ki Avukatlık Kanunu’nun 76. maddesinde baroların resmi protokolde Cumhuriyet Başsavcısı'nın yanında yer alacakları öngörülmüştür. Yani baro başkanları resmi protokolün üyeleridir.
Görüldüğü üzere barolar sadece meslek örgütü olarak nitelendirilen yapılar değildir. Bu yapıları en temel özelliği “kamu kurumu” niteliği taşımalarıdır. Kamu kurumu olmanın getirdiği çok sayıda kamusal yetki bulunmaktadır.
Bu açıklamalardan sonra, yukarıda belirttiğimiz yazarın yazısında “Dersim Barosu Başkanı” unvanını takınmasına tekrar dönecek olursak…
DERSİM DİYE BİR İL YOK
Türk İdare Sistemi'nde “Dersim” adı altında bir idari birim bulunmamaktadır. Dersim diye anlatılmak istenen Tunceli ilimizdir. Çeşitli siyasi metinlerde veya edebiyat eserlerinde veyahut günlük dilde Dersim kelimesini kullananlar olabilir ki bu kullanımlar da maksatlıdır. Ancak kamu kurumu niteliği açık olan bir kurumun başkanı, kendisine verilmiş kanuni unvan ne ise onu kullanmak zorundadır. Hiçbir kamu kurumu yöneticisi kanunen kullanması gereken unvandan başka bir unvan kullanamaz. Sözgelimi:
- Tunceli Valisi kendisine “Dersim Valisi” diyemez. Böyle bir unvan kullanamaz.
- Tunceli Belediye Başkanı kendisine “Dersim Belediye Başkanı” diyemez. Bu unvanı takınamaz.
- Tunceli Sağlık Müdürü kendisine “Dersim Sağlık Müdürü” diyemez.
- Bu bakımdan Tunceli Barosu Başkanı da kendisine “Dersim Barosu Başkanı” diyemez.
Baro başkanı, Tunceli Barosu’na verilmiş kanuni isim ne ise onu kullanmak zorundadır. Bu her ortam ve düzlem için geçerli bir zorunluluktur. Nasıl ki Tunceli Barosu, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe sunarken, “Dersim Barosu” diyemiyor ise, tabelasına “Dersim Barosu” yazamıyor ise, Tunceli Barosu Başkanı da bir gazete yazısında da olsa kendisini “Dersim Barosu Başkanı” olarak tarif edemez. Zira Avukatlık Kanunu’nun 97. maddesine göre göre baroları temsil yetkisi, baro başkanına verilmiştir. Baro başkanları, bu sıfatlarını kullandıkları her durumda, kendilerini değil kurumlarını temsil ederler.
Elbette bu unvanı kullanan kişi yanılgıyla hareket etmemekte, bilinçli bir tercih yapmaktadır. Tunceli Barosu Başkanı kendisine “Dersim Barosu Başkanı” demekle esasen zihnindeki kaydı açık etmektedir. Bu kayıt, Cumhuriyetin Tuncelisine karşı Ortaçağın Dersimininden yana olmaktır.
AVUKATLIK KANUNU TARTIŞMALARI
Halihazırda kamuoyunda Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapılması konusu tartışılmaktadır. Bu tartışmanın en önemli unsurunu bazı baroların çeşitli marjinal siyasal grupların denetimine geçmiş olması teşkil etmektedir. Maalesef bu doğru bir tespittir. Tunceli Barosu Başkanı’nın da “Dersim Barosu Başkanı” unvanını kullanması bunu göstermektedir.
DERSİM DEĞİL TUNCELİ!
Tunceli yerine Dersim demek bir isimlendirme tercihi değil fakat bilinçli bir siyasal söylemdir. Bu söylemin sahipleri bölücü çevrelerdir. Bunlar Cumhuriyeti değil Ortaçağı istemektedir. Ancak en önemlisi Dersim demek, Anayasaya ve kanunlara başkaldırmaktır.
Geçtiğimiz yılın Mayıs ayında Tunceli Belediye Meclisi de belediyeye ait binalarda “Tunceli Belediyesi” yazılı tabelaların “Dersim Belediyesi” olarak değiştirilmesi yönünde bir karar almıştı. Şimdi Tunceli Barosu Başkanı’nın kendisini “Dersim Barosu Başkanı” olarak tanımlaması, Belediye Meclisi'nin kararı ile de tutarlıdır.
Kaynak: Erkin Göçmen/aydinlik.com.tr