Türkiye Kahramanmaraş'ta 7,7 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. 10ilde tkili olan deprem sonrası bazı binalar yıkılırken, bazılarında da yeni hasarlar oluşuyor.

DEPREM HAYATIMIZDA RÜZGAR YAĞMUR KAR GİBİ GERÇEK

Konuyla ilgili konuşan Akdeniz Üniversitesi Deprem Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ramazan Özçelik, Türkiye'nin deprem kuşağı üzerinde olan bir bölge olduğunu her an başka bir noktasında da deprem olabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Özçelik, "Bugün Doğu Anadolu Fay Hattı'nda meydana gelen deprem, yarın başka bir fay hattında meydana gelebilir. Nüfusumuzun da büyük bir kısmı deprem kuşağı olan bölgelerde yaşıyor. Deprem bizim hayatımızda rüzgar, yağmur, kar gibi bir gerçek" ifadelerini kullandı.

YIKILAN BİNALARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ 1998 ÖNCESİ YAPILAN BİNALAR

Herhangi bir bina yapılırken deprem yönetmeliği kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Özçelik, "Yönetmelikteki en kapsamlı değişiklik 1998 yılında meydana geldi.

O şartnameyi kullanmayı fırsat bulamadan 1999 depremi yaşandı. Problemimiz 1998'deki şartname kullanılmadan yapılan binalar. Bugün yıkılan binaların büyük bölümü 1998 öncesi yapılan binalar.

Bu yapılarımızdaki beton ve demir miktarının yetersiz olmasından yıkımlar gerçekleşiyor. Deprem şartnamemizde 25 birimden daha düşük betona izin verilmezken, yıkılan binalarda muhtemelen 5 ila 10 birim civarında" dedi.

ÇOK ACİL ŞEKİLDE MÜDAHALE EDİLMELİ

Depremdeki yıkımlarda en büyük sorunun eski binalar olduğunu belirten Prof. Dr. Özçelik, şunları söyledi:

Dayanıklı bina inşa etmede bir problemimiz yok, problemimiz eski binalar. Binanızın iskanı bu tarihten önce alındıysa yıkım tehlikesi altında kalabilirsiniz.

Bu yapılar ile ilgili çok acil bir şekilde müdahale gerekiyor. Bu konularda belediyelere çok büyük görev düşüyor.