Tehlike altındaki türler arasında yer alan dağ ceylanlarının Hatay’da yer alan Türkiye’deki tek yaşam alanı, yaban hayatı geliştirme sahası ilan edildi. Bölge türü tehdit eden yapılaşma ve madencilik faaliyetlerine kapatıldı.
Hatay’ın Kırıkhan ve Reyhanlı ilçe sınırlarında bulunan 13 bin 288 hektarlık alan “Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” ilan edildi. Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, 10 yıllık mücadelenin meyve verdiğini söyledi.
Hatay dağ ceylanları, Dünya Doğayı Koruma Birliğinin Kırmızı Listesinde “Tehlike Altındaki Türler” kategorisinde yer alıyor. Türün, Türkiye’deki tek yaşam alanı Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerinde yer alan Suriye sınırındaki 13 bin hektarlık alan. Gazella gazella türü ceylanların sayıları, 2012 yılında 235 olarak tespit edildi. 2014 yılında faaliyete giren Doğa ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü Dağ Ceylanları Üretim İstasyonu’nda da gözlem, tedavi, bakım gibi her türlü ihtiyaçları karşılanan dağ ceylanlarının sayısı her geçen yıl arttı. 2018’in yıl sonu verilerine göre dağ ceylanlarının sayısı 757’ye ulaştı. Ancak bölgedeki madencilik ve sanayi faaliyetleri türü tehlike altına soktu. Son 10 yılda üç kez çimento fabrikası kurulması gündeme geldi. Madencilik faaliyetleri de ceylanların neslini tehdit ediyor.
7 YIL SONRA GELEN MÜJDE
Hatay Tabiatı Koruma Derneği, Tarım ve Orman Bakanlığına bölgenin yaban hayatı koruma ve geliştirme sahası ilan edilmesini için ilk başvuruyu 2012 yılında yaptı. Abdullah Öğünç, bölgenin “Dağ Ceylanı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” ilan edilmesi sayesinde, yapılaşmanın ve çeşitli madencilik faaliyetlerinin önüne geçileceğini söyledi. 10 yıldır bölgede canlılar için mücadele verdiklerini ifade eden Öğünç, Aydınlık’a konuştu:
“Bizi en fazla yoran konular madencilik faaliyetleri oldu. Bugüne kadar bölge, resmi olarak korunan alan statüsü olmadığı için firmalar gelip tesislerini kurabiliyorlardı. Bunlardan bazılarına ÇED sürecinde müdahil olduk. Gözümüzden kaçanlar için de yargıya başvurduk. Alan, madencilik faaliyetlerine kapatıldı. Canlıların olumsuz etkilenmesine neden olacak herhangi bir yapılaşmanın önüne geçildi. Bölge ekoturizmle tanıtılacak. Yürüyüş yolu güzergahı belirledik. Hem yürüyüş hem de yaban hayatı gözlemi yapılabilecek. Bölgede nesli tehdit altında olan birçok tür barınıyor. Burası çizgili sırtlan, kayalık gerbili, oklu kirpi, uzun kulaklı çöl kirpisi, kuyruksüren gibi türlerin de yuvası.”
‘ARTIŞ OLAN TEK ALAN’
Mücadeleye destek verenlere tek tek teşekkür eden Öğünç, bir de uyarıda bulundu: “Burası, dünyada dağ ceylanlarının sayısının arttığı tek yer. Kesinlikle avcılık faaliyeti yapılmamalı. Dağ ceylanları çok hassas canlılar. Bir merminin sesinden bile strese girebilirler. Üreme sayıları azalabilir.”
AV TURİZMİNE SON VERİLMELİ
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş, Gazella gazella türünün Hatay’da 2006 yılında ilk kez gözlendiğini söyledi. Prof. Dr. Ahmet Karataş, 2009’dan bu yana bölgede türü takip ediyor. Karataş, 2013 yılında bölgeye çimento fabrikasının kurulması söz konusu olduğunda, bilimsel olarak türün nesli için risk oluşturduğunu rapor etti. Yerel bir efsanenin de etkisi ile bölgede ceylanların kutsal sayıldığını söyleyen Karataş, yaban hayatı geliştirme sahalarıyla ilgili bir uyarıda bulundu:
“Bu alanlar, paralı av turizmine açılıyor. Kota konularak belli miktarda hayvanın avlanmasına izin veriliyor. Daha çok yabancılar yararlanıyor. ABD ve Avrupa’dan zenginler, av turizmiyle uğraşan firmalara para veriyor. Buraya gelip avlanıyorlar. Ülkenin gelir elde etmesine karşı değiliz. Ancak ekoturizmle doğa ve canlılar zarar görmeden çok daha fazla gelir elde etmek mümkün. Avcı o hayvanı öldürüyor. Tek bir tüfek sesi hayvanların tedirgin olmasına neden oluyor. Bağışıklık sistemleri çöküyor. Hastalıklar oluyor. Bakanlık, av turizmini kaldırmalı.” Özlem Konur Usta
ulusalkanal