Türkiye Gençlik Birliği (TGB)’nin Sarayburnu’nda başına çuval geçirdiği ABD askerinin ifadesinin alındığı sırada, tercümanlığını, tercümanlık bürosunda kaydı dahi bulunmayan ABD vatandaşı ve polisi olan Turan Öztürkoğlu’nun yaptığı öğrenildi. Hukukçular bu şartlarda TGB üyelerine uygulanan adli kontrolün kaldırılması gerektiğini ifade ettiler.

TGB’nin İstanbul Sarayburnu’nda ABD askerinin başına çuval geçirmesi sonrası 17 TGB üyesine adli kontrol tedbiri uygulanmıştı. TGB üyelerinin protestosundan sonra ABD askerinin Fatih Sirkeci Polis Merkezi’nde ifadesi alındı. İfade alımında, Türkçe bilmeyen ABD askerinin tercümanlığını ABD polisi ve vatandaşı olan Turan Öztürkoğlu'nun yaptığı ortaya çıktı. Durumu Aydınlık’a değerlendiren avukat Zeynep Küçük bir kişinin tercüman olabilmesi için özel olarak başvurup, denetimden geçerek, yemin ettikten sonra Adliye listesine eklenebildiğini ifade etti. Küçük, bu şartlar altında bu ifadenin, prosedürler yerine getirilmediği için yok hükmünde sayılması gerektiğini belirtti.

Küçük olaya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Yabancı uyruklu insanlarla ilgili adli bir işlem yapılacağı zaman, öncesinde o kişiye ‘Türkçe biliyor musun? Kendini Türkçe ifade edebiliyor musun?’ diye sorulur. Eğer bu kişinin Türkçesi yetersizse soruşturma aşamasında savcı tarafından, mahkeme önünde ise hakim tarafından, adliyelerde ilan edilmiş tercüman listelerinden bir kişi seçilir.

“Bu kişiler özel olarak başvururlar, bir denetimden geçerler ve yemin ederler. Bu yemin, doğru tercüme yapacağına ilişkin bir yemindir. Bu konu tamamlandıktan sonra adliyenin tercüman listelerine dahil olurlar. Ve bir ihtiyaç olduğunda bu tercüman listesinden birisine tercüme yaptırılabilir. CMK’nin 202 maddesinde bir tercümanın nasıl atanması gerektiği çok açık bir şekilde yazmaktadır.

“TGB’nin yeni çuval geçirme olayında Amerikan vatandaşı ve polisi olduğunu tespit ettiğimiz Turan Öztürkoğlu isimli şahıs, kapıdan girmiş ve elini kolunu sallayarak ABD askerinin tercümanı olmuştur. Yeminli Tercüme Bürosu’ndan, Turan Öztürkoğlu’nun sistemde kayıtlı bir kişi olmadığını öğrendim.


‘TÜRK YARGISI AMERİKAN POLİSİNE GÜVENEMEZ’

“Daha sonra TGB’nin 2012’deki Bodrum’da ABD askerine çuval geçirdiği dosyayı emsal olsun diye araştırırken gördüm ki, Turan Öztürkoğlu Bodrum’daki çuval olayında da tercüman olarak kullanılmış. Bu adeta karakolun önünden geçen bir kişiye ‘İngilizce biliyor musun? Bize bir tercüme yap’ demekle aynı. Deneyimli bir tercüman olmaksızın, bir Amerikan vatandaşına, hele ki Bodrum’daki çuval geçirme olayının üzerinden dokuz yıl geçmesine rağmen bu kişiye yine tercüme yaptırılmış. ABD askerinin başına çuval geçirme gibi bir olayda ABD vatandaşı ve polisi olan bir şahsın tercümesine güvenilemez. Bu şartlar altında bu ifadenin şikâyet prosedürü yerine getirilmediği için yok hükmünde sayılması lazım. Dolayısıyla da 17 TGB üyesi gence uygulanan adli kontrol kararlarının tamamı, boşa düşmüş oluyor. Türk Yargısı Amerikan polisine güvenemez. Türk yargısı Amerikan vatandaşının ifadeleriyle Türk gençlerini gözaltına alamaz.”


CIA MERKEZİNDE İKAMET EDİYORDU

Bodrum’da 2012’de başına çuval geçirilen ABD askeri Salazar’ın tercümanlığını, yine ‘Amerikan Polisi’ olarak nitelendirilen Öztürkoğlu yapmıştı. O zaman da ‘Amerikan polisi’ olarak nitelenen ve ABD donanmasına ait kimlik kartı bulunan Öztürkoğlu’nun yaptığı tercümanlığın geçerli olamayacağı, bu işi yeminli tercümanın yapması gerektiği belirtilmişti. TGB’liler Öztürkoğlu’nun araştırılmasını talep etmiş, Öztürkoğlu’nun Ankara’da Amerika Savunma ve İşbirliği Teşkilatı Merkezi’nde çalıştığı ve ikamet adresi olarak da burayı gösterdiği belirlenmişti. TGB’lilerin o dönem avukatlığını üstlenen Mustafa İlker Gürkan, Öztürkoğlu’nun çalıştığı bu adresin CIA merkezi olarak bilindiğini söylemişti.Aydınlık Gazetesi