Cumhuriyetçi Hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yayınladığı bildiride "14 Mart 1919’un onurlu yaşama ve yaşatma iradesini 2019’a taşıyoruz" denildi.
Bildiride şu ifadeler yer aldı:
"Bizler,
Türk Milletinin sağlığını koruma ve geliştirmeye
Görev Andı içmiş Hekimler olarak,
100 yıldır, Vatanımızın bütünlüğü, Milletimizin birliği ve Devletimizin bağımsızlığı için tüm imkan ve kabiliyetimiz ile savaşıyoruz.
Cumhuriyet Devrimi’nin toplumsal yararı önceleyen “kamu sağlığı stratejisi” 1980’den itibaren yoğunlaşan Emperyalist saldırı ile zayıflatılmış;
Toplum sağlığını belirleyen alanlardaki yıkım, milyonlarca yurttaşımızın sağlıklı yaşam dengesinde olumsuz sonuçlar yaratmıştır.
Sağlıklı yaşamanın çaresi olarak, “hastanelere başvurmak gerekir” kültürü teşvik edilmiş; Kamu sağlık kurumlarında iş yükü olağanüstü artmıştır.
Hekimler kışkırtılmış hizmet talebinin şiddete dönüşen ‘sopası’ ile performans ücreti ‘havucu’ arasına sıkıştırılmış; Mesleki – ekonomik ve sosyal tükenmenin eşiğine sürülmüş; Milletin ihtiyaçlarını karşılayan güvenli sağlık hizmeti üretemez duruma getirilmiştir.
Borç batağına sürüklenmiş, üretim altyapısı tahrip edilmiş ekonomik iklimde,
Ücret ve hizmet kaynaklarının giderek daraldığı bir ortamda, kışkırtılmış talebin yarattığı iş yükünü, güvenli sağlık hizmeti hedefi ile düzenlemeye mecburuz.
İçine girdiğimiz kriz,
Sağlık hizmetlerini, toplumun gerçek ihtiyaçlarını karşılayacak, sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmeyi dayatıyor.
Kışkırtılmış, bilimsel karşılığı olmayan, yüksek beklentili hizmet talebini azaltarak,
Milletin sağlıklı yaşama ihtiyacını karşılayacak hizmetlere dönüştürmek,
Sağlıkta kamu yararını hedefleyen yapısal dönüşümü gerektirmektedir:
• Kamu sağlık hizmetlerinin temeli olan Birinci Basamak güçlendirilecek,
• Kışkırtılmış hizmet talebinin şiddete dönüşen sopası kırılacak,
• Hekim emeğinin değeri, ürettiği toplumsal fayda ile ilişkilendirilerek korunacak,
• Kutup Yıldızımız köklü Tıp Fakülteleri ayağa kaldırılacak,
• Hekimlerin gücü seferber edilecektir.
1 Kamu sağlık hizmetlerinin temeli olan Birinci Basamak güçlendirilmeli:
• Aile Hekimlerinin sayısı hızla artırılmalı, hizmet içi eğitimle yetkinleştirilmeli;
• Ücretleri, Birinci Basamakta çalışmanın tercih edileceği düzeye getirilmeli;
• Hizmet sunumundaki önemleri öne çıkarılarak, Toplum nezdinde saygınlığı artırılmalı;
• Kamu Hastanelerinin işlevleri, Birinci Basamağın hizmet ve eğitimini destekleyecek şekilde düzenlenmeli;
• Kamu Eğitim Hastanelerinin, Tıp Fakülteleri ile Hizmet ve EğitimAraştırma işbirliği geliştirmeleri sağlanmalıdır.
2 Hekim emeğinin değeri, ürettiği toplumsal fayda ile ilişkilendirilerek korunmalı:
• Performans ödemesi, toplam ücretin %20’lik bölümünü oluşturacak şekilde yeniden düzenlenmeli;
• Asistan hekimler, performans ücretlendirmesinden çıkartılmalı, sabit ek ödemeleri iki kat arttırılmalıdır.
• Sabit ek ödeme emekliliğe yansıtılmalıdır.
3 Kutup Yıldızımız köklü Tıp Fakülteleri ayağa kaldırılmalı:
Ülkemiz Tıp birikiminin kalbi ve kalesi, Sağlık EğitimAraştırma ve hizmetlerinde Kutup Yıldızımız köklü Tıp Fakültelerinin ayağa kaldırılması, hem toplumun, hem hekimlerin hem de milli sağlık endüstrisinin temel ihtiyacıdır.
Üniversitelerimiz:
• Yüz binlerce sağlık emekçisinin, meslek, lisans, lisansüstü ve sürekli eğitimlerinin yapıldığı;
• Tıp biliminin olanaklarını, Türkiye’nin kaynakları ile birleştiren; güvenli sağlık hizmetinin ihtiyacı olan bilgi ve yöntemleri geliştiren, toplumsal yararı yüksek araştırmaların yönetildiği;
• Klinikleri, basamaklandırılmış hizmetin ihtiyaçlarını sağlayan;
Kamu kurumlarıdır; Görevlerine uygun yönetim hukuku ve kaynağa kavuşturulmalıdır.
4 Hekimlerin gücü seferber edilmelidir:
Önümüzdeki güçlüklerin üstesinden gelmek, başta hekimler bir milyon sağlık çalışanının rızası alınarak, gücü, fedakarlığı ve yaratıcılığı seferber edilerek sağlanabilir.
Kamu kaynaklarını, Güvenli sağlık hizmeti hedefi ile etkin ve verimli kullanmanın en önemli güvencesi, başta hekimler ve hemşireler olmak üzere sağlık emekçilerinin, söz ve karar sahibi olarak yönetime katılmasıdır.
• Kamu sağlık kurumlarında, mevcut yasal kurullar çalıştırılmalı,
• Kurullarda, Hekim önderlerinin görev alması teşvik edilmeli,
• Kurul üyelerine, görevleri ile ilgili konularda dokunulmazlık güvencesi sağlanmalı,
• Görev, Hak ve Yetkileri konusunda eğitilmeli; hukuki, mali ve idari olarak desteklenmeli,
• Seçimle görevlendirilen kurul üyelerini, meslektaşlarının denetlemesi sağlanmalıdır.
Türk Milletinin sağlığını koruma ve geliştirmeye
Görev Andı içmiş Türk Hekimleri olarak,
14 Mart 1919 Tıbbiyelilerinin Cesaret ve Ferasetlerini örnek alıyoruz;
Onurlu Yaşama ve Yaşatma mücadelesini sürdürüyoruz;
Ülkemizin ve Hekimliğin geleceğine Umut ve Güvenle yürüyoruz.
Fedakar Meslektaşlarımıza ve
Cefakar Milletimize Saygı ile duyururuz.