Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün açıklamaları tartışılmaya devam ediyor.
Görev döneminde Fetullahçılık suç olmadığı için kimseyi atamadığını söyleyen Özkök’e eski silah arkadaşlarından sert yanıtlar gelmişti.
Hürriyet yazarı Nedim Şener de, mahkeme kararlarıyla Fetullahçılığın suç olduğunun sabit olduğunu söyledi. Şener, ayrıca 15 Temmuz’dan önce yaklaşık 400 kişinin FETÖ üyeliğinden TSK’dan atıldığını yazdı.
Şener’in yazısının satır başları şöyle:
“Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, ilk kez bir canlı yayına bağlandı ve konuşmasında şunları söyledi: ‘Burada ilk defa bir şeyi açıklıyorum, ben mütedeyyin bir insanım, generalliğime yakın namaz kılmaya başladım. Namaz kıldığımı hiç kimseden saklamadım. Orucumu devamlı tuttum. Ama hiçbir zaman odamda namaz kılmadım. Mesai saatlerinde namaz kılmadım. Akşamları evimde kıldım. Benim özelim, hesap vermem bunun için’ dedi.
Oysa TBMM’de kurulan 15 Temmuz FETÖ Darbe Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadede, “Harp Okulu’nda da namaz kıldıklarını” kendisi söylemişti.
Kimsenin namazı ya da ibadetini sorgulama hakkımız yok, ancak Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki tüm birliklerde cami, cami yoksa mescit bulunurken Hilmi Özkök’ün namazını neden evinde kıldığını anlamak gerçekten zor. Çünkü sanılanın aksine TSK içerisinde ibadetin yasak olmadığını askerlik yapan herkes bilir. Cuma namazları, bayram namazları da kılınır, yemek düzeni Ramazan aylarında oruç tutanlara göre ayarlanır. Halk arasında adı “peygamber ocağı” olarak bilinen Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ibadetin önünde hiçbir engel yokken neden bu gizlilik anlamış değilim. Her şey bir yana, her namazı evinizde kaza edebilirsiniz. Peki Özkök, cemaatle beraber olunması gereken cuma namazlarını nerede kıldı?
(…)
1987 yılından itibaren TSK’da FETÖ ilişkisi tespit edilen 7 subay, 17 astsubay ihraç edildi. TSK’da “Fetullahçılık” gerekçesiyle ihraç edilenlerin sayısı 1987 ile 2003 arasında 400’ü buldu. Bunun 139’u subay, 261’i astsubaylardan oluştu.
Ancak Orgeneral Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Başkanı olduğu 2003 yılından itibaren “Fetullahçılık” gerekçesiyle TSK’dan ihraçlar tamamen son buldu. Ondan sonra Genelkurmay Başkanı olanların döneminde de TSK’da “Fetullahçılık” gerekçesiyle atılan olmadı.
Oysa FETÖ’nün orduya sızdığı anlaşılan 1987’den itibaren “Fetullahçılık” ihraç için yeterli gerekçelerden biri olmuştu. Nitekim Özkök’ten önceki dört Genelkurmay Başkanı döneminde 400 FETÖ’cü ihraç edilmişti. Özkök’ün deyimiyle, o zaman bu Genelkurmay başkanları haksız yere ihraç etmiş, suç işlemişti öyle mi?
Hilmi Özkök konuya hâkim olmayanları bunlara inandırabilir ama gerçekler başka şeyler anlatıyor. Özkök, “2003 yılında Fetullahçılık suç sayılmadığı için ihraç etmedik” derken, 2004 yılı Haziran ayında Milli Güvenlik Kurulu toplantısında, Fetullahçıların Emniyet’e, Milli Eğitim’e hatta TSK’ya sızdığına, “devlet içinde devlet” olduklarına dair sunum gerçekleştirdi. Suç saymadığı Fetullahçıların “devlet içinde devlet” olduğunu MGK gibi devletin zirvesinde anlattıktan sonra ne yaptı peki?
Aklınıza FETÖ’cüleri ihraç ettiği geliyorsa yanılıyorsunuz. Çünkü o sunuma rağmen TSK’dan “Fetullahçı” tek kişi ihraç edilmedi.”