Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye’nin kuzeyinde ABD ile koordineli tesis edilmesi planlanan güvenli bölgeye ilişkin henüz detaylandırılması gereken birçok konu olduğunu belirterek, “Söylediğimiz, ABD’nin bir oyalama taktiğinin geçerli olmayacağı. Maalesef Münbiç’te böyle bir oyalamaya gittiler, sözlerini tutmadılar” dedi.
‘DETAYLANDIRILMASI GEREKEN ÇOK KONU VAR’
Çavuşoğlu, Sierra Leone Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Nabeela Tunis ile bakanlıkta ortak basın toplantısı düzenledi. Suriye sınırında ABD ile tesis edilmesi planlanan güvenli bölgeyle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, “Ön mutabakatın bir başlangıç olduğunu söyledik” diyerek, şöyle devam etti:
“Henüz daha detaylandırılması gereken birçok konu var. Bunun için müşterek harekat merkezinin kurulmasını kararlaştırdık. İnsansız hava araçlarımız bölgede uçuşlarına başladı. Buralarda tabii ki gözlem noktaları olacak, birlikte devriyeler de gezilecek ama bunlar işin bir detayı. Buradaki amaç bir güvenli bölgenin oluşturulması ve (ABD Başkanı Donald) Trump’ın da burada ‘20 mil (32 kilometre) sözü’ vardır ve bu güvenli bölgeden de YPG ve PKK’lıların çıkartılmasıdır ancak o zaman güvenli bölge olabilir.”
Trump 13 Ocak’ta TSK’nın PKK/ PYD’yi vurması durumunda Türkiye’yi ‘ekonomik olarak mahvedeceği”ne ilişkin tehdidinin yer aldığı açıklamasında “20 millik (32 km) güvenli bölge oluşturulabilir. Aynı zamanda Kürtlerin Türkiye’yi provoke etmesini istemiyorum” demişti.
‘MÜNBİÇ’TE SÖZLERİNİ TUTMADILAR’
Çavuşoğlu, güvenli bölge ile ilgili açıklamalarının devamında başta Suriyeli Kürtler olmak üzere dönmek isteyen Suriyeli mülteci bulunduğunu söyledi. Çavuşoğlu, bu kişilerin orada kendilerini güvende hissetmediğini, terör örgütü PKK/PYD’nin bu kişileri zorla gönderdiğini ifade etti. “Burada başından beri söylediğimiz bir şey var, ABD’nin bir oyalama taktiğinin geçerli olmayacağıdır” diyen Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Maalesef Münbiç’te böyle bir oyalamaya gittiler, sözlerini tutmadılar. Fırat’ın doğusundaki bölge terör yuvası oldu. Bunları görüşürken ABD bu teröristlere silah yardımını devam ettiriyor. Geçenlerde de yine tırlarca silahları getirdiler. Burada bir, samimi olmaları gerekiyor, iki, bir oyalama sürecinin Türkiye tarafından tolere edilmeyeceğini anlamaları gerekiyor. Başlangıç ilk adım doğru ama bunu nihayete kavuşturmamız gerekiyor. Yapılan ve yapılacak çalışmaların amacı budur.”
F35 KRİZİ
Çavuşoğlu, F35 programı hakkındaki soruya, “Türkiye’nin resmi olarak programdan çıkartılması söz konusu değildir” yanıtını verdi. ABD’de bulunan bazı Türk askerlerinin ve teknik personelin F35 programlarına dahil edilmediğini, bir kısmının da döndüğünü hatırlatan Çavuşoğlu, F35 programının 9 ülkenin içinde bulunduğu ortak program olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, “Türkiye çok önemli katkılar sağlamıştır. Bugüne kadar 1,4 milyar dolar civarında para ödemesi yapmıştır. Türkiye’de üretimler halen devam ediyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin S400 alımından sonra ABD’nin tepki gösterdiğini anımsatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama karşılıklı anlayış çerçevesinde biz bu işleri yoluna koyabileceğimizi düşünüyoruz. S400’lerden bağımsız bir şekilde yoluna koyabileceğimizi düşünüyoruz. Aksi taktirde iki ülke de karşılıklı adımlar atar, ilişkiler gereksiz yere gerilir, bunun da kimseye faydası yoktur. Biz bunu tercih etmeyiz ama olumsuz bir tavır takındığı zaman cevabını vereceğimizi bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız defalarca söylemiştir.”
‘PYD’NİN ÇIKARILMASINI REJİM DE İSTİYOR’
“Bu aşamada bunları konuşmak yerine var olan sorunları çözmeye odaklanıyoruz. Bunlardan bir tanesi de Fırat’ın doğusundaki durum ve oluşturulacak güvenli bölge. Orayla ilgili ve Suriye’nin geneliyle ilgili görüşmelerimizi de Rusya ve diğer aktörlerle de sürdürüyoruz. Bir taraftan İdlib’de sükunetin tam hakim olması, bir taraftan Anayasa Komisyonunun kurulması ve PKK/PYD’nin bu bölgeden arındırılması. Gördüğümüz kadarıyla rejim de bunu çok istiyor ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması için çalışmalarımızı gerek Astana platformunda gerekse Cenevre başta olmak üzere diğer platformlar sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.”
ASYA AÇILIMINA TEPKİLERİ ELEŞTİRDİ
Çavuşoğlu, Türkiye’nin Afrika Birliği'ne önem verdiğini, Afrika, Latin Amerika ve Yeniden Asya açılımlarının bölgedeki ilişkileri daha da zenginleştirmeyi hedeflediğini vurguladı. Bu açılımların birbirine alternatif değil birbirini tamamlayıcı olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, “Eskiden bu tür açılımlarımızı Avrupa ülkeleri sorgulardı. Şimdi bakıyorum Türkiye’de bazıları bunları sorgulamaya kalkıyor. ‘Nasıl yeniden Asya olur, Türkiye ne yapacak oralarda?’ diye ama biz bu öngörüsüz yaklaşımları dikkate almadan, tüm açılımlarımızı ortaklık politikalarına dönüştürmek istiyoruz” açıklamasını yaptı.