Dağ ve orman köylerinden gelen sonuçlarla tamamlanan sayım sonucu Morales’in oyları yüzde 46,86’ya çıkarken, Mesa’nınkiler yüzde 36,72’ye düştü. Bolivya anayasasına göre yüzde 45’i geçen aday en yakın rakibiyle yüzde 10 fark sağlıyorsa başkanlığa hak kazanıyor. Böylece 2006 yılından bu yana devlet başkanı koltuğunda oturan Sosyalizme Doğru Hareket (MAS) lideri Evo Morales daha önceki seçimlerde olduğu gibi ilk turda zaferini ilan etti.
Bolivarcı İttifak’ın en sadık üyelerinden, Venezuela’nın destekçisi, Chávez’in yakın arkadaşı Morales’in kazanması sürpriz olmadı. Zira Bolivya Güney Amerika’nın en istikrarlı ekonomisine sahip. Morales iktidarında her yıl en az yüzde 5 büyüyen Bolivya 2013 sonrası tüm ekonomiler daralırken de gelişmesini sürdürdü. Bu nedenle sağ cephe sert bir muhalefet geliştiremedi. Sadece Morales’in yeniden seçime katılmasına karşı kampanya yürütmekle sınırlı kaldı. Çünkü başkanın yeniden seçime katılması 2006’da değiştirilen eski anayasadan bu yana tartışma konusuydu. Morales bu sorunu tüm seçimleri büyük farkla kazanarak aşmıştı. 2005’te yüzde 54, 2008’de yüzde 67, 2009’da yüzde 64, 2014’te yüzde 62 oy alan Morales’in bu defa yüzde 46’da kalması sağın elini güçlendiren bir etken oldu.
ABD’ci sağ muhalefet, tüm stratejisini seçimleri ikinci tura bırakmak üzerine kurmuştu. Gerçekleşmesi muhtemel ikinci turda “Morales karşıtı demokrasi cephesi” kurarak seçimi kazanmayı planlıyorlardı. Şimdi alınan sonucun başta Brezilya tarafından tanınmayacağı ve Amerikan Devletleri Örgütü OAS’da kullanılacağı biliniyor. Önümüzdeki günlerde Morales’in başkanlığını gayrı meşru ilan eden Venezuela’dakine benzer bir istikrarsızlaştırma operasyonu bekleniyor. Bu aynı zamanda ABD’ci iktidarların olduğu Peru, Ekvador ve Şili’deki halk ayaklanmalarında çöken neoliberal rejimlerden dikkati yeniden Bolivarcı Cepheye yöneltecek bir hamle olacak.