Prof. Dr. Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanmasıyla başlayan ve Bulu'nun yerine Prof. Naci İnci atandıktan sonra da devam eden eylemler 23. ayına girdi. Üniversitenin güney kampusündeki bahçede ayakta bekleşen akademisyenler 'Kabul etmiyoruz', 'Vazgeçmiyoruz' adını verdikleri eylemde, rektörlük binasına 461. kez arkalarını döndü.
Yaklaşık 2 yıldır üniversite yönetimiyle arkalarını dönerek iletişim kurmaya çalışan akademisyenler güneşli havayı fırsat bilerek çimenler üzerinde bir süre bekledi.
Robert Kolej'in bir kolu olarak Soğuk Savaş yıllarında Amerikalıların kurduğu Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleşen eylemi, CIA bağlantılı vakıflardan düzenli para alan fondaş medya 'canlı' olarak yayınladı.
ABD VATANDAŞI OLMAYANA KAYYIM DİYORLAR
Amerikan kültürünün tam olarak yerleşmiş durumda olduğu kurumda solcu söylemlerle 'direniş' başlatan hocalar, Cumhurbaşkanlığı tarafından yasal hükümler çerçevesinde yapılan atamayı gayrimeşrû görüp Rektör Naci İnci'ye de 'kayyım' diye hitap ediyor.
Hocalar, rektör atanırken Boğaziçi'nin 'ilgili kurullarının' onayı alınması gerektiğini söylüyor. Ancak eylemci akademisyenler, geçmişte Boğaziçi'ne rektör olarak atanan Amerikalılar hakkında şimdiye dek olumsuz tek kelime etmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ataması yapılan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını 'kayyım' diyerek itibarsızlaştırmaya çalışanların Amerikalı asker ve papazlar hakkında ne düşündüğü merak konusu. Zira Boğaziçi Rektörlüğü'nde daha önce çok sayıda ABD vatandaşı görev yaptı.
Önce Robert Koleji'ni, ardından Boğaziçi Üniversitesi'ni 1863 yılından 1971'e kadar tam 108 yıl boyunca Amerikalılar yönetti. Üniversitenin sayfasındaki rektörler sekmesinde şu isimleri görmek mümkün...
AMERİKAN PAPAZI GELDİ REKTÖR OLDU
Boğaziçi'nde rektörlük görevine atanan iki kişi var ki diğerlerinden biraz farklı. İlk isim, üniversitenin son Amerikalı rektörü John Scott Everton...
Aslında Baptist bir papazken ne olduysa kendini bir anda Boğaziçi Üniversitesi'ni yönetirken buluyor. 19681971 yılları arasında görev yapan Everton, ülkesinde papazlık okulunda öğrenim gördükten sonra uzun yıllar Kalamazoo adında bir Hıristiyan okulunda çalıştı. Everton, bu okuldaki görevine ara verdiği yılların ardından birdenbire Boğaziçi'ne atarak İstanbul'da 3 yıl görevli kaldı.
3 YIL DERS VERDİ, HOP İSTANBUL'A
Liyakat konusunda göz yaşartan diğer kişi ise Dwight James Simpson. 19651967 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi'nde rektörlük makamında oturan Simpson, İkinci Dünya Savaşı'nda ABD ordusunda savaşmış bir askerdi. Ordudan ayrılması sonrası akademik kariyerine başlayan Simpson, profesör olarak ders vermeye başladığı 1961'den sadece 3 yıl sonra kendini Boğaziçi'nde buldu.
Sosyal medyada vatadaşlar, rektörlük binasına mabadını çevirmiş öğretim görevlilerini memnun edecek tek şeyin, Boğaziçi'nin 'Amerikalı' günlerine geri dönüşü olduğunu belirtiyor.
Boğaziçi hocaları geçtiğimiz ağustos ayında üniversite bahçesinde bekleşirken bu açıklamayı yapmıştı.