Dünya Uygur Kurultayı (DUK) ve Uluslararası Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği tarafından düzenlenen forumda AP milletvekilleri ve sözde Uygur ayrılıkçıları konuşma yaptı.
KABUL EDİLMEYEN RAPORA ATIF
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaretinden 8 ay geçtikten sonra, görev süresinin bitimine dakikalar kala yayınlanan ve BM tarafından kabul edilmeyen rapora atıf yapan DUK Genel Başkanı Dolkun İsa “BM'de söz konusu raporun kabul edilememesi, Batılı ülkeler ile 'küresel güney' ülkeleri arasında büyük bir destek açığı olduğunu gösterdi. Özellikle Endonezya, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Pakistan gibi Müslüman çoğunluklu hükümetlerin sessizliği son derece hayal kırıklığı yarattı.” dedi.
'AB'NİN TEMEL DEĞERLERİYLE KARŞI ÇIKALIM'
“Zulme Avrupa’nın temel değerleriyle karşı çıkmalıyız.” diyen İslam Toplumu Milli Görüş Genel Başkanı Kemal Ergün de “Sayıları yüz binlere ulaşan Uygur Türk’ü, sözde 'eğitim kampları' adı verilen hapishanelerde özgürlüğünden edilmiş durumda. Salt Müslüman olduğu için ve İslami kimliğin gereklerini yerine getirmek istediği için baskı gören kadın ve erkeklerin haberleri bizlere ulaşıyor.” diye konuştu.
BÖLÜNME ÇAĞRISI!
Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzcan ise konuşmasında “Doğu Türkistan halkının tek arzusu, uluslararası sistem ve düzenin ayrılmaz bir parçası olabilecek egemen ulusluğu yeniden kurmaktır.” ifadelerini kullandı.
“Milyonlarca masum sivilin Çin'de faaliyet gösteren toplama kamplarında tutulduğunu” iddia eden Oğuzcan, Müslümanların organlarının zorla alınarak toplandığını iddia etti.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ömer Kul da sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımla foruma katıldığını duyurdu.
ABD’DEN TAM DESTEK
Panelde söz alan ABD’nin eski BM Büyükelçisi Kelly Currie, Çin'in ödeyeceği bedelin artırılmasını istedi. Ekonomik yaptırımlara işaret eden Currie, ABD'nin Uygurların “soykırıma” maruz kaldığını kabul etmesine rağmen yapması gereken her şeyi yapmadığını söyledi. ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF) Başkanı Nuri Turkel de “zorla çalıştırma” olduğunu öne sürerek, bu yolla elde edilen ürünlerin ithal edilmesinin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
AMAÇ ÇİN’E BEDEL ÖDETMEK
Londra merkezli bağımsız Uygur Mahkemesi (Uyghur Tribunal) Başkan Yardımcısı Nick Vetch de Çin yönetiminin halkı ile sürekli ekonomik ilerleme ve artan zenginlik sağlayacağı konusunda üstü kapalı bir tür anlaşma yaptığını söyledi. Vetch, uluslararası camianın bunu bozmaya çalışmasının Çin'in ödeyeceği maliyetini artıracağını ve Uygurlar üzerindeki baskıyı kaldırabileceğini kaydetti.
Programda Almanya, Kanada, İngiltere gibi ülkelerin milletvekilleri, sözde insan hakları savunucuları ve bazı ayrılıkçılar, Çin’i hedef alan konuşmalar yaptılar.
DOLKUN İSA KİMDİR?
Dolkun İsa, NED'in 2019 Demokrasi Ödülü’nü aldı, İngiltere’de düzenlenen sözde 'Uygur Mahkemesi'ne katıldı. İsa daha önce Ağustos 2008'de, 11 Ekim 2016'da ve 17 Eylül 2021'de geldiği Türkiye'ye giriş yasağı bulunduğu için girememişti. İsa hakkında 1997'den 2018'e kadar Interpol tarafından kırmızı bülten kararı bulunuyordu.
‘BATI UYGURLARA ODAKLANDI BERABER HAREKET EDİYORUZ’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığının 2023 yılı bütçesinin sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Uygur Türklerinin hakları konusundaki eleştiriye yanıt veren Çavuşoğlu Türk ve İslam dünyasında bu konuda birlik olmadığından yakındı: “Batılılar, Çin’e karşı bunu siyasi olarak kullanmak istiyordu. İçine Tayvan’ı ekliyordu Hong Kong’u ekliyordu biz ayrı açıklamalar yapıyorduk. Daha sonra Batılı ülkeler ortak açıklamaları Uygur Türkleri üzerine odaklandırdılar, (şimdi) beraber hareket ediyoruz. Bu konuda maalesef İslam dünyasında birliktelik yok. Maalesef Türk dünyasında da istediğimiz birliktelik yok. Zaten bu konuda tam istediklerimizi yapamamızın sebebi de bu. Biz çaba sarf ediyoruz ama başka dengeler de var. Bu bir acziyet değil bir gerçeği sizlere söylüyorum. Biz tek başımıza da kalsak Filistin davasında olduğu gibi Uygur Türklerini de savunmaya devam edeceğiz.”