Fransız İhtilali ile anılırdı.
Dünyanın kaderini etkileyen…
Çağ değiştiren devrimle.
Ama NATO’ya girince bir haller oldu.
Gladyo ilk bu ülkede kuruldu.
Sonrasında sorunları bitmedi.
De Gaulle döneminde NATO’dan ayrıldı.
ABD kontrolünden çıkmaya çalıştı.
Ama Gladyo devreye girdi.
Tekrar NATO’ya döndü.
Daha sonraki başkanlar…
Seçimleri şansa bırakılmadı.
Örneğin Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığı...
Rakibini bile Gladyo belirledi.
LE PEN
Şu anki Cumhurbaşkanı Macron.
Ukrayna’da ABD’nin kuyruğuna takıldı.
Bedeli ağır oldu.
Fransa ciddi sorunlarla boğuşuyor.
2027’de seçim var.
Mevcut politikaları savunan adayın şansı yok.
Öne çıkan isim: Le Pen.
Ulusal Birlik Partisi Başkanı.
İttifakları ayırırsak birinci parti.
Son üç seçimde oyunu sürekli artırdı.
Bu durum NATO’yu rahatsız etti.
ÖNE ÇIKAN ÖZELLİKLERİ
Kim bu Le Pen?
Gladyo neden önünü kesmek istiyor?
Birkaç cümle ile özetleyelim:
“NATO’ya mesafeli.
ABD’ye, küreselcilere karşı.
Rusya ile işbirliğinden yana.
‘Ukrayna’ya asker, silah göndermem.’ diyor.
Avrupa milliyetçisi.
Çok kutuplu dünyadan yana.”
Asıl suçu bunlar.
MAHKEME KARARI
Le Pen yargı darbesi ile karşı karşıya.
Paris Ceza Mahkemesi bir karar verdi.
4 yıl hapis.
2 yılı elektronik kelepçe ile ev hapsi.
“Temyizi beklemeyin kararı hemen uygulayın.” diyor.
5 yıl da kamu haklarından mahrum.
Bu ne demek?
Bu yıl seçim olursa milletvekili…
2027’de de cumhurbaşkanı adayı olamayacak.
NEDEN?
Peki bu ceza neden verildi?
Le Pen 2004-2016 arası AP milletvekiliydi.
“Bu dönemde asistan almakla…
Fonları amacı dışında kullanmakla” suçlanıyor.
Daha açık ifade ile…
“Le Pen parayı cebine attı.” denmiyor.
“AP fonunu partisi için kullandı.” iddiasında bulunuluyor.
İşlendiği iddia edilen suç 20 yıl önce.
Yıllarca kenarda tutuldu.
AP ve genel seçimlerde oyu yükselince…
Cumhurbaşkanı seçileceği anlaşılınca…
Düğmeye basıldı.
Cumhurbaşkanlığı engellenmek isteniyor.
Karara Fransa’da büyük itiraz var.
Avrupa’da da tartışma büyüyor.
TÜRKİYE’DEKİ TEPKİLER
Dünya genelindeki saflaşma…
Milliciler, küreselciler.
Türkiye’de ise durum farklı.
İktidara yakın medya…
Kendilerini “millici” olarak tanımlıyorlar.
Ancak Le Pen konusundaki başlıkları…
Evlere şenlik.
Atılan manşetler:
“AB fonlarını hortumlayan Le Pen’e yolsuzluk cezası”
“Yolsuzluk başını yaktı”
“Le Pen’e yolsuzluktan seçim yasağı”
“Yolsuzluktan siyasi yasak”
…
ANLAMAMIŞLAR
Akıllarınca İmamoğlu ile paralellik kuruyorlar.
“Bakın Fransa Le Pen’i engelledi.
Hem de yolsuzluktan.
İmamoğlu’na yapılan da aynı.” demeye getiriyorlar.
İnsan bir düşünür…
İmamoğlu’na destek verenler kim?
Le Pen’e yasak getirenler.
Bu bile her şeyi anlatmıyor mu?
Türkiye’de iş çığırından çıkmak üzere.
Bir tarafta Erdoğan düşmanlığı gözleri kör etmiş.
Diğer tarafta bunun tam tersi.
Takım tutar gibi yandaşlık…
Ha iktidar ha muhalefet…
Fark etmiyor.
Şaşkınlığın bu kadarına da pes!