ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Türkiye’nin Rus S400 hava savunma sisteminden kurtulması gerektiğini, aksi takdirde yaptırımla karşı karşıya kalacağını söyledi.

Reuters’in aktardığına göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan ismi açıklanmayan bir üst düzey yetkili, “Onlar (Türkiye), seçimleri olduğunu biliyor. Ve bu seçim, S400’den kurtulmaktır” diye konuştu.

ABD’li yetkili, S400 alımı yüzünden Türkiye’ye yaptırım uygulanabileceğini de sözlerine ekledi.

Yetkili, şu ifadeleri kullandı:

“CAATSA kapsamında yaptırım henüz mümkün, yaptırımların kesin bir takvimi yok. Çin’e, Rusya’dan savaş uçağı satın alması sebebiyle aynı yasa kapsamında yaptırım uygulanması 9 ay sürdü.”

CAATSA NEDİR?

2 Ağustos 2017’de resmen yürürlüğe giren CAATSA yasası (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası), ABD’nin ulusal güvenliğine “tehdit” olarak değerlendirdiği İran, Rusya ve Kuzey Kore’ye karşı yaptırımların alınmasını öngörüyor.

Yasanın 231’inci maddesine göre Rusya ile savunma ve istihbarat alanlarında çalışan kişilere karşı da yaptırım getirilebiliyor. Bu yaptırımlar, Rusya Federasyonu için veya onun adına çalışan kişilerle bilerek ‘”önemli işlem” yapan gerçek ve tüzel kişiler için de geçerli olabiliyor.

Bu kapsamda Türkiye’nin Rusya’dan S400 sistemlerini alması, “önemli işlem” kategorisinde değerlendiriliyor ve yaptırım öngörülüyor.

YAPTIRIM SÜRECİ NASIL İŞLİYOR?

Türkiye’nin S400’leri teslim almasıyla başlayan süreçte öncelikle ABD Ulusal Güvenlik Konseyinin (NSC) Türkiye’nin Rus savunma ya da istihbarat sektörüyle “önemli düzeyde” bir alışveriş yapıp yapmadığını belirlemesi gerekiyor.

Ulusal Güvenlik Konseyinin belirli düzeyde alışveriş olduğunu teyit etmesi durumunda ABD Hazine Bakanlığı, olası yaptırım seçeneklerini ve etkilerini değerlendirerek hangi yaptırımların uygulanması gerektiği konusunda Başkan’a tavsiyede bulunacak.

Bu tavsiyenin ardından Trump’ın bir başkanlık kararnamesi hazırlayarak seçtiği yaptırımları ilan etmesi beklenecek. Trump’ın bu tür bir başkanlık kararnamesine imza atması durumunda söz konusu yaptırımlar anında yürürlüğe girecek.

CAATSA’da, Başkan’ın kararnameyi ne zaman imzalayacağına ilişkin bir maddenin bulunmaması, Başkan’a yaptırımları istediği zaman yürürlüğe sokma imkanı sunuyor.

Tam da bu noktada Trump’ın, CAATSA yaptırımları Türkiye’ye olduğu gibi uygulansın diyen Kongre’yi ikna etmesi gerekiyor.

YAPTIRIM LİSTESİNDE 12 MADDE VAR

CAATSA’nın 235. maddesi, ABD Başkanı’nın “ilgili kişi ve kuruluşlara getireceği” yaptırımları 12 maddede düzenliyor:

1 Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat ithalat bankası desteğinin kesilmesi

2 Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi

3 ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi

4 Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi

5 Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi

6 Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması

7 Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması

8 Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması

9 Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması

10 ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması

11 Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD’ye giriş yasağı

12 Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması

Yasanın ilgili maddesine göre Başkan, bu 12 maddeden en az 5’ini seçip uygulamakla yükümlü.

TRUMP’IN MUAFİYET VEYA YAPTIRIMLARI ERTELEME İMKANI

Trump, yasa gereği ilgili kişi veya kurumları “yaptırımlardan muaf” tutabilir, söz konusu yaptırımların uygulanmasını 180 gün erteleyebilir ya da bazı yaptırımları tamamen kaldırabilir.

Fakat bu seçeneklerden hangisini seçerse seçsin, Trump’ın Kongre’yi ikna etmesi ve spesifik durumlarla ilgili delil sunması gerekiyor.

Washington’daki havaya bakıldığında, Trump’ın yaptırım maddelerinden görece en hafif olanlarını seçip kısa süre içinde bunu açıklama ya da yaptırımların uygulanmasını 180 gün erteleme yollarından birini tercih edeceği konuşuluyor.

Yasaya göre Trump, yaptırımların uygulanmasını 180 gün erteleyebilir ve bu süre bitmeden en geç 15 öncesine kadar erteleme sürecini 180 gün daha uzatabilir ve bu durum bu şekilde devam edebilir.

Yasada Başkan’ın yaptırımları erteleme takvimine dair bir sınırlama da bulunmuyor. Aynı şekilde Başkan’ın yaptırımları ne zaman hayata geçireceği konusunda da net bir takvimin konulmamış olması, Trump’a CAATSA yaptırımlarını uygulama konusunda görece bir alan tanıyor.

KONGRE’YE DELİL SUNMASI GEREKİYOR

Öte yandan yasa, Başkan’ın yaptırımları erteleme kararı vermesi halinde bunu Kongre’nin ilgili komitelerinin değerlendirmesine sunmasını da şart koşuyor.

Bu noktada Beyaz Saray’ın, yaptırımların neden ertelendiğini açıklaması, erteleme veya muafiyet kararının ABD’nin ulusal güvenlik çıkarıyla örtüştüğünü ortaya koyması gerekiyor.

Ancak yine de Trump’ın, Kongre’nin onayını alması gibi bir zorunluluğu bulunmuyor.

Diğer yandan yasanın 236’ncı maddesi, Başkan’a, “ABD ulusal çıkarlarıyla uyuştuğunu kanıtlaması durumunda” istediği yaptırımları uygulamama hakkı da veriyor.

Bu noktada Trump’ın 2018 yılında imzaladığı bir kararname ile, Rusya’dan S400 alan Çin’e CAATSA yaptırımı uyguladığını hatırlamak gerek.

Trump, 20 Eylül 2018’deki imzasıyla Çin’in Donanım Geliştirme Dairesini ve bu dairenin başkanı Li Shangfu’yu yaptırım listesine almıştı.