DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde çok dikkat çeken bir ziyarette bulundu. Babacan, 9 Kasım 2005'te TSK'ya yönelik ilk FETÖ kumpasının kurulduğu, bombalanan Umut Kitabevi'ni de ziyaret etti. FETÖ, Umut Kitabevi'ni bombalatarak, TSK'yı "faili meçhuller"le ilişkilendirmeye çalışmıştı.

VERYANSIN TV

Van'dan kara yoluyla dün il kongresine katılmak üzere Hakkari'ye gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, kongrenin ardından Şemdinli ilçesine geçti.

Babacan, beraberindeki partililerle esnaf ziyareti yaptı. Babacan, daha sonra 9 Kasım 2005'te bombalanan Umut Kitabevi’ni ziyaret etti.

Babacan'ın neden böyle ziyarette bulunduğu merak konusu oldu.

KİME NE MESAJ VERİYOR?

Umut Kitabevi olayı FETÖ'nün TSK'ya yönelik kumpaslar zincirinin ilk halkasını oluşturuyor. FETÖ'cü polis şeflerinin PKK'lıları da kullanarak bombalattığı Umut Kitabevi'nin faili olarak TSK personelleri gösterilmiş ve olay dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'a kadar uzanacak "Şemdinli kumpası"nın temelini hazırlamıştı. Şemdinli kumpası, hem TSK'yı "çete" ve "suç örgütü" gibi göstermeye, hem de Kürt halkıyla askeri yeniden karşı karşıya getirmeyi hedeflemişti.

SAVCI SARIKAYA'NIN İTİRAFLARI

Türkiye, Savcı Ferhat Sarıkaya'nın adını, 2005'te dönemin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında "tarihi eser kaçakçılığı" ve "çete kurmak" suçlamasıyla hazırladığı iddianameyle duydu. Sarıkaya'nın yürüttüğü bu soruşturmada, üniversitenin Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı da gözaltına alındı. Tutuklanan Arpalı, 13 Kasım 2005'te intihar etti, Rektör Prof. Dr. Aşkın ise yargılandığı davada beraat etti.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitabevi, 9 Ekim 2005'te bombalandı. Saldırıda iki kişi hayatını kaybetti. Dönemin Van Savcısı Sarıkaya, aynı yıl olayla ilgili "Şemdinli iddianamesi"ni hazırladı. "Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan ilk tertip" kabul edilen iddianamede, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükanıt hakkında "Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurmak" suçlamaları yer aldı.

REFERANDUMLA TEKRAR DÖNDÜ

HSYK, Şemdinli olaylarıyla ilgili iddianameyi hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Sarıkaya'yı 20 Nisan 2006'da Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrasına göre 1'e karşı 6 üyenin oyuyla meslekten ihraç etti ancak Anayasa değişikliğine ilişkin 2010'da yapılan referandumla hakim ve savcılara mesleğe dönüş yolu açıldı.

Bu referandumla yeniden şekillenen HSYK Genel Kurulu da Sarıkaya hakkındaki ihraç kararını kaldırıldı. Ferhat Sarıkaya, 2011'de mesleğe yeniden kabul edildi ve Ankara Cumhuriyet Savcılığına atandı.

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Sarıkaya, bu kez itirafçı olarak kamuoyunun gündemini meşgul etti.

BÜYÜKANIT İTİRAFI

Şemdinli iddianamesine Yaşar Büyükanıt'ın adını, cemaatçi hakim ve polis müdürünün isteğiyle eklediğini söyleyen Sarıkaya, özetle FETÖ'nün Umut Kitabevi'ni bombalayıp suçu TSK üzerine attığını itiraf etti.

Sonradan Yargıtay üyesi olan dönemin Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tutuklu İlhan Kaya'nın Şemdinli soruşturmasında kendisini yönlendirdiğini savunan Sarıkaya'nın ifadesinde şunlar yer aldı:

"Özellikle Yaşar Büyükanıt üzerinde yoğunlaşmamı istedi. Büyükanıt'ın genelkurmay başkanı olacağı kesin gibiydi. Şemdinli'deki olayın içerisine özellikle Yaşar Büyükanıt'ı katmamı istiyordu. Şemdinli olaylarını araştırmak üzere Meclis'te bir komisyon kurulmuş. Bu komisyona Diyarbakırlı, bir oğlu PKK tarafından öldürülen, bir oğlu da intihar süsü verilerek ölen Mehmet Ali Altındağ ifade vermiş. Mahkeme Başkanı İlhan Kaya, o ifadeyi bulmamı özellikle istedi. Ben de onun istediği gibi dosyaya katkısı olacağını düşünerek bu ifadeyi isteyip soruşturma evrakı içerisine aldım. İlhan Kaya, Yaşar Büyükanıt'ın askeri bir darbe yapacağını, bunun engellenmesinin çok önemli olduğunu ifade etti.

Fetullahçı örgütlenmenin neden Yaşar Büyükanıt'ı hedef aldığını şimdi anlamaya başladım. Bu yapılanma, TSK içerisinde örgütlenebilmek için başlattığı girişimi tamamlamak için onu hedef almıştır...."

KARARLAR BOZULDU

Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ekim'de, kamuoyunda "Şemdinli davası" olarak bilinen,Umut Kitabevi'ne bomba atılmasıyla ilgili davada haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş'in avukatlarının, HSK tarafından meslekten ihraç edilen savcı Ferhat Sarıkaya'nın itiraflarının ardından yargılamanın yenilenmesi amacıyla yaptıkları başvuruyu kabul etmişti.

Mahkeme, sanıkların yeniden yargılanmalarına, haklarında verilen kesinleşmiş 39 yıl 10 ay 27'şer gün hapis cezasının infazının da durdurulmasına karar vermiş, ayrıca sanıkların adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarına hükmetmişti.