Ak Parti’de iç mücadele sürüyor. Eski Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan tarafından yürütülen partileşme çabaları son aşamaya gelmiş durumda. Davutoğlu kesin ihraç istemiyle Ak Parti Disiplin Kurulu’na verildi. İhraç süreci işliyor.

Yakında ihracının resmileşmesi bekleniyor. Daha önce çalışmalarını yavaşlatan ve yakın çevresine “Erdoğan sonrası Ak Parti” senaryoları anlatan ve partiyi ancak kendinin toparlayabileceğini iddia eden Davutoğlu’nun, ihraç isteminin sonuçlanmasının arkasından yeni parti kuruluşunu ilan etmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Aydınlık gazetesinin haberine göre, GülBabacan ekibi ise temkinli. Ancak gecikmeden doğacak sorunları çözebilmek için önümüzdeki günlerde bir açıklama yaparak kararlılıklarını dile getirebilecekleri ifade ediliyor. Partinin 2020 şubat ayında resmileştirilmesi görüşü ağır basıyor. Ancak parti daha kurulmadan ekip içinde sorunlar başladığı ifade ediliyor. 

Siyasi kulislerde konuşulanlar özetle şöyle:

ABD DESTEĞİ

Yeni parti çalışması yapanlar kendilerini güçlü göstermek için başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin desteğini öne çıkardılar. Uluslararası finans kuruluşlarının da arkalarında olduğunu söylediler. Ancak bu durum ters tepmiş durumda. ABD’nin desteklediği bir hareket içinde olmayı ülkeye ihanet olarak görenler ortaya çıktı.

“Biz Ak Parti’nin uygulamalarına, yöntemlerine, ülkeyi idare ediş şekline karşıyız. Ama ABD’nin kumanda ettiği bir partiye destek vermeyiz. İşin boyutu farklılaşmaya başladı” diyenlerin sayısının arttığı bildiriliyor.

ERDOĞAN’IN ÇIKIŞI ETKİLEDİ

Bir başka konu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkışı. Erdoğan’ın “zamanı geldiğinde muhaliflerin gerçek yüzlerinin halka anlatılması”ndan söz etmesi de sıkıntı yaratmış durumda. Geçmişte FETÖ ile irtibatı olan, çeşitli yollarla büyük paralar kazanmış olan isimlerin yeni partide görev almaktan uzak durmaya başladıkları kaydediliyor. Her türlü desteğe vermeye hazır oldukları, ama açık desteğe soğuk baktıkları belirtiliyor. Bu durum özellikle GülBabacan ekibinde “işlerini kaybetme korkusu” olarak yorumlanıyor.

ÇEKİRDEK KADRODA KRİZ

Parti kuruluşunun gecikmesi de sorun yaratmış durumda. Bazı isimler beklemenin aleyhte işlediğini savunurken, GülBabacan ikilisinin yeni partiyi ağırdan alması eleştiriliyor. Bu durum özellikle daha önce Ak Parti’de aktif görev almış sonra da kenara itilmiş isimlerde tepkiye dönüşmüş durumda. Partinin hemen kurulmasını isteyenler, “Seçmen beklemez, sen ortaya çıkmazsan herkes kendine yeni bir yol, yeni bir parti bulur” diye itiraz ediyor. Bir başka konu da kurucular arasında yer alacak isimler. Bazıları geniş bir yelpazeyi savunurken, bazıları da aşure çorbasına dönecek bir partinin karar almada zorlanacağı görüşünde.

ADAM ADAMA MARKAJ

Ak Parti muhaliflerin faaliyetlerini adım adım izliyor. Bütün temaslarından haberdar. Yeni partilerin partiden koparacağı parçayı küçültmek için yoğun bir çaba içinde. Davutoğlu ve GülBabacan ikilisine geçebilecek isimler il il, ilçe ilçe tek tek belirlenmiş. Bu kişilerle tek tek görüşülüyor. Bir Ak Parti yöneticisinin deyimiyle “adam adama markaj” başlamış bulunuyor.

GÜL DEVREDE

Abdullah Gül için “bugüne kadar hiç olmadığı kadar aktif” değerlendirmesi yapılıyor. Gül’ün illerdeki hatta ilçelerdeki partililerle tek tek görüştüğü ve onları yeni parti konusunda ikna etmeye çalıştığı kaydediliyor. Gül’ün bir başka görevi de yeni partinin önder kadroları arasında ortaya çıkan sorunları çözmek. Ak Parti kuruluşunda aktif olan isimlerden yeni partiye destek verenler arasındaki gerilimin giderek yükseldiği, parti kuruluşu geciktikçe de gerilimin hat safhaya çıktığı, bazı önemli isimlerin “benden buraya kadar” demesinin sürpriz olmayacağı konuşuluyor.

ulusal.com.tr