Alınan bilgiye göre, Adalet Bakanı Bozdağ'ın bakanlık yaptığı 2017'de "Adli Google" olarak nitelendirilen Adli Veri Bankası hizmete sunuldu.

Yapılan çalışmalarla, suçların hangi ilde, ilçede, mahallede, hangi sıklıkta ve ne zaman işlendiğine yönelik veriler ile dava dosyalarına, alternatif uyuşmazlık yöntemlerinin uygulama alanlarına yönelik bilgiler işlendi.

Bunun yanı sıra suç mağdurlarıyla ilgili veriler Adli Veri Bankasındaki istatistikler arasında yer aldı. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleriyle ilgili bilgiler, koruma tedbirleri, suçların tekrar etme durumları, soruşturma ve kovuşturmaları uzatan nedenler de Adli Veri Bankasında toplandı.

Maktul, fail, müşteki ve mağdurun eğitim durumu, cinsiyeti, yaşı gibi bilgileri de kapsayan veri bankasıyla failler ve suç mağdurlarının da profilleri çıkarılıyor.

ADALET POLİTİKALARININ ŞEKİLLENMESİNE KATKI SAĞLADI

Yargılamanın tüm aşamalarını ayrıntılı inceleme imkanı sağlayan Adli Veri Bankasındaki istatistikler, suçlar ve davaların tomografisini çekti.

Türkiye'nin adalet politikalarının şekillenmesini sağlayan Adli Veri Bankasından elde edilen bilgilerin değerlendirilmesiyle suçla mücadelede hangi çalışmaların yapılması gerektiği belirleniyor.

Suçla mücadelede doğru politikaların, yeni uygulamaların hayata geçirilmesini sağlayan sistem, suçların önlenmesi ve alınacak tedbirlerin belirlenmesine yönelik çalışmaların etkinleştirilmesine katkı sunuyor.

Adalet Bakanlığı görevine 29 Ocak 2022'de yeniden getirilen Bekir Bozdağ'ın talimatıyla, çok sayıda alanda önemli istatistikleri içeren Adli Veri Bankasından kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin önlenmesine yönelik çalışmalarda faydalanılacak. Bu veriler, yaşanan olayların nedenlerinin de ortaya konulmasını sağlayacak.

Öte yandan, Adalet Bakanı Bozdağ, Adli Veri Bankasının geliştirilmesi talimatını verdi.

Bozdağ, Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Toplantısı'nda da "Geçmiş dönemde bakanlığım zamanında başladığım bir proje vardı. Yeni dönem de bu projeyi canlandırmayı düşünüyoruz. Adli Veri Bankası diye bir banka. Bu esasında kesinleşmiş mahkeme kararlarıyla, Türkiye'nin bir Google sistemi gibi bir sistem içinde suç haritasını tamamen ortaya çıkarmak ve bunun üzerinden önleyici uygulamaları yapmak. Örneğin en çok cinayet hangi il, ilçe, belde, köy, mahalle, cadde, sokakta? Bir yerde yoğunlaşma var, fotoğrafı görecek, ona göre bütün kurumlar durumdan vazife çıkarıp o bölgelerde ona göre bir çalışma yaparsa belki önleyici hukuk bakımından çok daha ciddi bir adımı atmış olabiliriz." ifadelerini kullanmıştı.