ABD’nin son dönemde Libya’da atağa geçtiği görülüyor. Geçen yılın ortalarından itibaren Washington’un Abdul Hamid Dbeibah liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti’nin üzerindeki ağırlığı artarken, Türkiye’nin Libya’daki kazanımları açısından riskler yükseliyor. Bu yılın başında, Libya’da Türkiye’ye hidrokarbon arama faaliyetleri hakkı veren Ekim 2022’de imzalanan anlaşmayı Libya mahkemesinin iptal etmesi önemli bir gelişmeydi. Anlaşmanın altında Libya adına imzası bulunan Dbeibah yönetimi bu konuda sessiz kaldı.
Yine, ABD’nin Libya’da 2014’te boşalttığı diplomatik tesisini yeniden faaliyete geçirmek için çalışmalara başlaması dikkat çekiyor. ABD yönetimi, Trablus’taki diplomatik misyonu yeniden inşa etmek için Kongre’ye başvurdu. 2025 yılı bütçe tasarısında bu görev için 57.2 milyon dolarlık bir para ayrılması öngörülüyor. ABD kaynaklarından iyi haber almasıyla bilinen İngiltere merkezli Al Monitor sitesinde yer alan habere göre ABD’nin en önemli önceliği bölgedeki güç dengesinde ağırlığı artan Rusya’yı engellemek. (Al Monitor, 27 Mart 2024)
Libya, G 7 Dışişleri Bakanları Zirvesi’nin de gündemindeydi. Zirve sonrasında yayınlanan bildiride Afrika’ya geniş yer ayrıldı. G 7 ülkeleri bildiride, Sahel, Afrika Boynuzu, Somali, Etiyopya Sudan ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile birlikte Libya’ya da yoğunlaşacaklarına işaret etti.
ABD’NİN ÖZEL ASKERİ ŞİRKETLER ÜZERİNDEN ATAĞI
ABD’nin Afrika ile ilgili özel komutanlığı AFRICOM’un resmi askeri işbirliklerinin yanısıra bölgede Washington’un etkinlik kazanmasını sağlayan çok sayıda özel askeri şirket bulunuyor. Bu özel şirketler Pentagon, Özel Operasyonlar Komutanlığı (SOCOM) ve CIA’nın paravan şirketleri olarak sözde askeri eğitim vb. adı altında Afrika’da istikrarsızlıkların ve tertiplerin esas kaynağını oluşturuyor.
ABD özel askeri şirketleri 2000’li yıllardan bu yana kıta çapında faaliyet gösteriyor.Bunların arasında son dönemde Libya’da öne çıkan şirket Amentum oldu. Amerikan özel askeri şirketi Amentum’un Dışişleri Bakanlığı ve ABD Savunma Bakanlığı ile birlikte çalışan güçleri , Şubat ayı başlarında Libya’nın başkentindeki Mitiga hava üssüne ulaştığı basına yansımıştı. Örgüt, Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin onayıyla, ülkenin batısındakifarklı silahlı milis grupların birleşmesini yönetiyor. Amentum’un Libya’ya ulaşmasından kısa bir süre sonra 28 Şubat’ta ABD Savunma Bakanlığı’ndan bir heyet başkente geldi. Heyet üyeleri, tugay komutanı Mahmud Hamza eşliğinde “444’üncü Tugay”ın bulunduğu yeri ziyaret etti. Ziyaret sırasında Amerikan heyeti, tugayın askeri altyapısının bir kısmını batı bölgesindeki ortak kuvvetlerin eğitimi için güvenlik şirketi Amentum’a devretmeyi kabul etti.
ABDTÜRKİYE İLİŞKİLERİ, AFRİKA VE ORTA ASYA
Afrika’da ABD stratejisinin özü, kıtada gelişen anti emperyalist cereyanı durdurmak ve kaybettiği mevzileri yeniden kazanmak için belli bölgelerde köprübaşları oluşturmak. Gelişen çok kutupluluk ile birlikte, Afrika devletlerinin Fransa ve ABD başta olmak üzere emperyalist müdahaleciliğe karşı harekete geçmesi ABD’nin kıta genelinde gerilemesine yol açtı.
Türkiye’nin “denge politikası” adı altında sürdürdüğü politikası ABD’ye Türkiye’nin Rusya ve Çin ile ilişkilerine müdahale etme imkanı yaratıyor. ABD, Türkiye’nin Orta Asya ve Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerinden faydalanmak, Türkiye’nin bölgede artan nüfuzunu Rusya ve Çin’e karşı kullanmak istiyor. Bunun için Türkiye’ye çeşitli havuçlar uzatıyor. (Bu konu hakkında ABD başkentindeki değerlendirmeleri ele aldığımız 24 Ağustos 2023 tarihli Washington’un hesabı: Ankara’nın Batı’ya yönelişinden faydalanmakbaşlıklı yazımıza bakınız.)
78 Mart 2024 tarihlerinde Washington’da yapılan TürkiyeABD Stratejik Mekanizma toplantısından önce ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerince yapılan bir bilgilendirmede bu konuda dikkat çekici bilgiler yer aldı. Toplantıda, “Afrika ve Orta Asya gibi bölgelerde Türkiye ile birlikte çalışarak ihtiyaç duyulan kalkınmayı sağlamak ve Çin ile Rusya’nın bu bölgelerdeki etkisine karşı koymak için pek çok fırsat olduğunu düşünüyoruz.” dendi (AA, 5 Mart 2024)
LİBYA’DA RUSYATÜRKİYEMISIR EKSENİ İHTİYACI
Libya’da durumun göreli istikrar kazanması, Türkiye ile Rusya arasında 2019 yılı sonu 2020 yılı başlarında sağlanan mutabakattan sonra başarılabilmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin arasındaki görüşmelerde geliştirilen ve ilerletilen mutabakat sonucunda ABD’nin Libya’da devredışı kaldığı süreç başlamıştı. Bu dönemin ardından Türkiye’nin kazanımları da geldi. 27 Kasım 2019’da Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatleri açısından dengeleri değiştirecek önemde bir gelişme oldu. Libya Ulusal Mutabakat Başkanlık Konseyi’nde 6 Aralık 2019’da onaylanmış ve Libya iç hukukunda yürürlüğe girdi. BM’ye bildirilmesiyle birlikte anlaşma dünyaya ilan edildi. Bu anlaşma sayesinde Libya ile Türkiye denizden komşu oldu. Türkiye ile Libya arasında bunun ardından askeri alandaki işbirliğinin yanı sıra ticaret ve ekonomi alanlarında da geniş işbirlikleri başladı. Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulmasından bu yana iki ülke arasında çeşitli alanlarda 11 mutabakat muhtırası imzalandı. Bu zincirin son halkası Ekim 2022’deki Türkiye’nin Libya’da hidrokarbon arama faaliyetlerine imkan tanıyan anlaşmaydı.
Fakat özellikle son dönemde Türkiye’nin denge politikası adı altında “ABD ve Batı ile uyum” arayan çizgisi nedeniyle Libya’daki kazanımları da tehlikeye girdi. Bu çizginin Libya özelindeki sonucunda, ABD’nin Dbeibah yönetimi üzerindeki etkisi artarken, Türkiye’nin Rusya ile eşgüdüm vasıtasıyla elde ettiği etkisi zayıflamaya başladı.
Sonuç olarak ortaya çıkan manzara şudur: Türkiye’nin Rusya ve son dönemde ilişkilerini normalleştirerek yakınlaşmaya girdiği Mısır ile eşgüdüm içinde Libya sorunun bölge ülkelerinin menfaatleri açısından çözümü sağlanabilir. Farklı taraflar ile ilişkileri bulunan bu üç ülke ortak bir noktada buluşarak, ABD’nin bölgede yeniden etkinlik kazanmasını önleyebilir ve gelişmelere kendi menfaatleri doğrultusunda yön verebilir.
Aydınlık