Savunma Analisti Turan Oğuz, ABD'nin Türkiye'ye F35'leri teslim etmekten vazgeçmesi halinde neler yaşanabileceğini anlattı.
Yeni Şafak'a konuşan Oğuz, ABD'nin ilgili kurumlarıyla "Türkiye'ye F35 teslim edilmeyecek" kararı alması halinde yapılacak bir şey olmadığına vurgu yaparak, "Eğer böyle bir karar alınırsa ilgili firmanın yapabileceği bir şey yok. Bize F35’leri vermezler ama sözleşmedeki ceza maddeleri uyarınca da Türkiye tazminat talep edebilir" dedi.
"F35'ler teslim edilmezse ne olur?" sorusunu da yanıtlayan Oğuz, Türkiye'nin elindeki uçakları ne zamana kadar kullanabileceğine ilişkin de şunları söyledi: "Teslim edilmezse kimse endişelenmesin, havlu atmayız. Peki, F35 olmazsa nasıl ilerleyeceğiz? Elimizde bilindiği üzere F4 ve F16'lar var. F4'lerin tamamının 2020 itibariyle hizmet dışına çıkarılması kararı alınmıştı daha önce. Ancak Türk Hava Kuvvetleri son aldığı kararla bunu durdurdu ve F4'lerin hizmet dışına çıkarılma sürecine dair tarihin ucunu açık bıraktı. 30 civarında F4 için geçerli olacak bu karar."
F35'lerin verilmemesi durumunda Türkiye'nin 5. nesil savaş uçakları için Rusya ve Çin'e yönelebileceği bilgisini paylaşan Oğuz, "Rusların SU57 uçakları var 5. nesil. PAKFA programı kapsamında Hindistan'a bu uçağı birlikte geliştirmeyi teklif etti Ruslar. Tabi ki verilmek istenen uçakların elektromanyetik harp belki de motor özellikleri bir nebze de olsa düşürülerek bu satışlar yapılacaktır. Aynı şekilde Çin'de de J31 uçakları var ve onlar da 5. nesil. Onların da bu uçağın ihraç modeli olan FC31’i ' Pakistan’a satmak için görüştükleri Pakistan medyasında yer alıyor. Bu kapsamda Türkiye'nin 5. nesil uçak alması konusunda tek alternatifinin ABD olmadığını söylemek mümkün, sadece süre ve bir miktar farklı teknik özellikler meselesi" şeklinde konuştu.
Oğuz, hiçbir alternatifin mümkün olmayıp, mecbur kalınması durumunda ortaya çıkacak yol haritasını ise şu sözlerle açıkladı:
"Öncelikle Türkiye'nin sonuna kadar 5. nesil uçak almak için süreci zorlaması gerektiğini belirtmekte fayda var. Çünkü dünya 5. nesil uçaklara geçerken sizin eskide kalmanız büyük hedefler koyan bir ülke için pek olumlu değil. Bu noktada şunu da vurgulamak lazım, unutmamak gerekir ki dördüncü nesil uçaklar çok iyi elektromekanik platformlar olabilirler ama F35’ler uçabilen bilgisayarlar, yani çok farklı bir seviyedeler.
Eğer mecbur kalırsak, o zaman yolumuza yurtiçi ihtiyaçlar için ilave S/İHA ve HÜRKUŞ temin edip, yurtdışı için de 2030'lara kadar eldeki F16 ve F4E 2020'leri kullanma durumunda olabiliriz. Bu sistemleri desteklemek için de 2023’te seri üretime başlaması planlanan HÜRJET’i ve 2030’da hizmete girmesi planlanan MMU’yu (Milli Muharip Uçak) gerektiğinde hiç batı yardımı olmaksızın daha kısa sürede hazırlayabilecek şekilde hızlandırmayı planlamamız gerekebilir. Ayrıca yapay zekalı, havahava saldırısı ve sinyal istihbaratı kabiliyetli AKINCI İHA’nın varlığı da önemli bir destek olacaktır. Tabi o noktada bunu destekleyecek güçlü bir hava savunma sistemi ihtiyacımız olacağının da altını çizmek gerek.
Tüm bu alternatifleri optimize edebilen bir Türkiye, muharip uçaklar konusunda, tüm beklentilerini değilse bile beklentilerine mümkün olan en yakın çözümü yakalar."