ABD eski Azerbaycan Büyükelçisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Matthew Bryza A Haber ekranlarında yayınlanan Memleket Meselesi programına konuk oldu.
Bryza, Azerbaycan'ın kendi toprağı olan Ermenistan işgali altındaki Karabağ'da elde edilen zaferi değerlendirdi.
"TÜRKİYE OTORİTE BOŞLUĞUNU DOLDURDU"
Azerbaycan'ın tarihi bir zafer kazandığının altını çizen eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Bryza, Türkiye'nin Fransa ve ABD'nin Güney Kafkaslar'da oluşturduğu otorite boşluğunu tamamladığını kaydederek, Ermenistan tarafına yakın olan Rusya'ya rağmen zafere vesile olduğunu söyledi.
Bu askeri zafer Azerbaycan'ın tarihindeki en büyüğüydü. 9 ve 10 Kasım'da imzalanan anlaşma bu askeri zaferi Azerbaycan tarihindeki en büyük diplomatik zafer haline de getirdi.
Bu anlaşma hem 7 bölgenin tamamını Ermenistan'ın işgal ettiği bölgeleri Azerbaycan'a geri vermekle kalmıyor, aynı zamanda da çok büyük jeostratejik fırsatlar yaratıyor transatlantik toplum için. Türk Barış Gücü Kuvvetleri burada sahada olacak ve 100 yıldan sonra ilk defa Türk askeri kuvvetleri Güney Kafkaslar'da yer alıyor olacak.
Paris'te, Washington'da birçok kişi bunun iyi bir şey olmadığını düşünüyor olabilir ama ben Putin'in perspektifini merak ediyorum. Bu Türk kuvvetleri, NATO kuvvetleri aynı zamanda. Yani bu NATO'nun da Azerbaycan zaferini paylaştığı anlamına geliyor. Bu barış anlaşması aynı zamanda bütün sınırların açılmasını öngörüyor. Ermenistan – Türkiye, Azerbaycan – Türkiye arasındaki sınırların açılması; bölgesel iş birliğinin daha önce mümkün olmayan, son 30 yıldır söz konusu olmayan boyutta gerçekleşmesini sağlayacak büyük altyapı projeleri, belki karayolları, demiryolları gibi şeyler bize bunun çok büyük bir an olduğunu gösteriyor hem Azerbaycan hem de onun transatlantik dostları için.
Buradaki sorun şuydu; Azerbaycan ve Ermenistan liderleri belli tavizler konusunda mutabık kaldılar. Fakat kendi vatandaşları bunu kabul etmeye hazır değildi. Yani daha fazla zamana ihtiyaç vardı bu detayların üzerinde çalışmak için. Ben çok istemiştim, o zaman benim dönemimde ister Bush, ister Obama gibi başkanlar olsun, Vladimir Putin'e dönüp ve o zamanki Fransa Cumhurbaşkanı'na dönüp şunu deselerdi keşke 'biz Azerbaycan ve Ermenistan başkanlarına kendi halklarını ikna etmek için yardımcı olalım.' deselerdi, bu çerçeveyle, barış karşılığı toprak anlaşması iyi bir anlaşmaydı ve tamamen uygulanmalıydı. Fakat bu ekstra baskı ya da destek ne ABD, ne Rusya ne Fransa başkanlarından gelmedi ve bu baştan kabul edilen çerçeve anlaşma hiçbir zaman sonuca ermedi.
Nikol Paşinyan başbakan olunca asıl sorun başladı, çünkü kendisi bu formülü kenara attı. Toprak karşılığı barış çözümünü ortadan kaldırdı. Onun yerine dedi ki; 'benim politikam şu olacak, yeni bölgeler için yeni bir savaş çıkaracağım' ve bu savaşı da provoke etti.
Türk SİHA'ları çok büyük bir rol oynadı. Bu Türk SİHA'larıyla Türk'ün, Türkiye'nin yenilikçi stratejileriyle birlikte; bu İHA'lar ağır silah ateşiyle birleştirildi ve bu da tamamen bambaşka bir savaş yapma şekli ortaya koydu. Böylece ağır silahlar, mesela tankların eskisi kadar önemi olmadığı görüldü. Türkiye çok büyük rol oynadı, gerek teknolojisiyle, gerek taktikleri, gerek tavsiyeleriyle ve Türkiye, Azerbaycan'a eşi benzeri görülmedik bir destek sundu. Bu Temmuz ayında Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalardan sonra ABD ve Fransa, Güney Kafkasya'da bir boşluk yaratmıştı. Rusya bu boşluğun Ermenistan tarafını doldurdu, Türkiye de Azerbaycan tarafını. Biz şunu da ifade ediyoruz; Azerbaycan askeri çok başarılı ve kahramanca savaştı. 510 yıl boyunca çok ciddi reformlardan geçti.