Avrupa'nın gözleri önünde, sessizce göz yumdukları, müdahale etmeden seyrettikleri Srebrenitsa Katliamı'nın yıldönümü yaklaşırken...
11 TEMMUZ... UTANÇ GÜNÜ...
Bu fincanlar niyedir, kulpları neden yoktur bilir misiniz?
Srebrenitsa' da kadınlar evde birini beklerken kendine bir kahve yapar, bir de beklediği kişiye... Srebrenitsalı kadınlar en çok eşleriyle kahve içmeyi özler...
Çünkü eşleri hiçbir zaman gelmeyecektir...Günlerden 11 Temmuz'dur…
Srebrenitsa katliamı üzerinden tam 24 yıl geçti. İnsanlık trajedisinin yaşandığı Srebrenitsa'da en az 8 bin 372 Boşnak sivil, Sırp askerlerce katledildi.
Üstelik bu katliam, Birleşmiş Milletlerin güvenli bölge
olarak ilan ettiği bir yerde dünyanın gözünün içine baka baka yapıldı…
Boşnak sanatçı Aida Sehoviç Srebrenica katliamının 9. Yıldönümünde Saraybosna’da 1300 kadar kahve fincanıyla katliamın kurbanlarını sembolize eden bir performans sergisi düzenlemişti…
sağduyulu insanlar bu performansa duyarsız kalmadılar,dünyanın çeşitli yerlerinden gelerek kahve fincanlarıyla katıldılar…
O günden sonra pek çok ülkede başta sanatçılar olmak üzere insanlar bir araya gelerek kahve fincanlarıyla Srebrenica katliamı kurbanlarını anar oldular.
Neden mi kahve fincanı?...
Boşnak gündelik kültüründe börek, kahve ve akordiyonun ( Nemoze dzumbus bez harmonika) vazgeçilmez bir yeri vardır…
Boşnaklar kahveyi kutsal bir ayin gibi törensel hazırlarlar…
Boşnaklarda kahve ikramı hayata, konuklara, yakınlara duydukları yakınlığın, değerin, sevgi ve muhabbetin göstergesidir…
Kahveler özeldir, cezveler de öyle…
Bizdeki çay düşkünlüğüne benzer bir kahve düşkünlüğü vardır Boşnaklarda…
Şekersiz yapılır kahve; bakır cezvelerde mutlaka odun közünde, yanında lokum ikram edilir…
Fincanlar kulpsuzdur dibinde ay yıldız motifi vardır.
Fincanların kulpsuz olmasının nedenini araştırdığımızda Boşnak halkının acılarının ta 1400’lü yıllara kadar uzandığını görürüz…
Boşnaklara Katolik ve Ortodoks kiliselerince Hristiyan olmaları için yoğun baskı vardır…
İstavroz çıkarmak için kahve fincanını tutan baş, işaret ve orta parmakları birleştirmek gerekir…
Ayrıca faşist Sırp selamı olan “çetnik selamı" serçe ve yüzük parmağı avuç içine kapatılıp; baş, işaret ve orta parmağı açarak verilir…
İşte Sırplar katliamlarda Boşnakları çetnik selamı vermeye zorlamak için serçe ve yüzük parmaklarını kesmişler…
Boşnaklar da simgesel olarak kahve fincanını kulpunu baş, işaret, orta parmakla tutmamak için kulpsuz fincan kullanmaya başlamışlar…
Ve işte 2 gün önce, 11 Temmuz'da Avrupa'nın o utanç günlerinden birinin 24. Yıldönümüydü...
Ancak, gerçekten utanan var mı, utandılar mı, işte onu bilmiyoruz...
(Kaynak: Oya İslimyeti Ulutin)