Yavuz, Barbaros Hayrettin Paşa, Oruç Reis... Milli sondaj filosunun üyeleri, Doğu Akdeniz'de görev başında.

Yunanistan, uluslararası hukuka aykırı tezleri ile, Türkiye'nin önüne  "Sevilla"yı koyuyor...  Türkiye ise, her adımında, kendisini Ege ve Akdeniz'den dışlayan haritayı yırtıp atıyor.

Yunanistan'ın sıkı sıkıya sarıldığı "Sevilla Haritası" 4 Ekim 2004'te Seville Üniversitesi'nin makalesinde yayınlandı. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz konuyla ilgili yazdığı makalesinde,haritanın, Türkiye aleyhine Ege ve Akdeniz’de kıta sahanlığı/MEB sahaları içeren ABD yapımı harita ile örtüştüğünü de belitiyor...

Türkiye'yi Mavi Vatanı'ndan dışlayan ve Avrupa Birliği'nin "Deniz Alanları Planlaması" kapsamında projelendirilen bu harita için, AB üye ülkelere başvurdu.

Yunanistan ve Rum Yönetimi beklenen hamleyi yaparak, Türkiye’yi İskenderun körfezine sıkıştıran haritaları gönderdi. Ege'deki sözde yetki alanları yetmezmiş gibi, Akdeniz için de maksimalist iddialar ortaya atıldı.

Avrupa Birliği, Türkiye'nin haklarını hiçe sayan haritayı, fırsat bulduğu her yerde kullandı. Şu anda da Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki mücadelesini baltalamak için, Türkiye'ye aynı harita dayatılıyor.

Ancak dayatmalar, yanıt bulmuyor. Atina kendi içinde bile çelişiyor. Son olarak Yunan Milletvekili Dimitris Kammenos'un yaptığı açıklama dikkat çekici. Kammenos,  katıldığı bir TV programında "Yunanistan Lahey'e giderse Meis'i kaybeder" dedi. Atina'nın maksimalist tezlerini eleştirdi.

Türkiye ise sahada güçlü. Sismik araştırma gemillerini himaye eden donanması ve caydırıcı askeri gücü ile, Mavi Vatan'da, kararlılıkla mücadele ediyor. Diplomasi masasında da haklarını savunuyor.

Ancak uzmanlar, Türkiye'nin, Yunanistan'a nota vermesi gerektiğini de söylüyor... 

Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Ufuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencer İmer, konuyla ilgili Ulusal Kanal'a değerlendirmelerde bulundu.

ulusal.com.tr