Sözcü Gazetesi sahibi Burak Akbay, İzmir muhabiri Gökmen Ulu, muhasebe elemanı Yonca Yücekaleli, internet sitesi eski sorumlu müdürü Mediha Olgun, Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, yazarları  ile gazetenin internet sitesi Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ve Koordinatörü Yücel Arı hakkında 'Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek yardım' suçundan açılan davada karar çıktı.

ÇÖLAŞAN, DOĞRU, ÇETİN, YILMAZ, ARI VE ULU'YA HAPİS CEZASI
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nce firari olan ve hakkında yakalama kararı bulunan Burak Akbay'ın dosyası tefrik edildi.

Mahkeme 8 sanığı da ''ye yardım'dan cezalandırdı. Buna göre, Emin Çölaşan'a 3 yıl 6 ay 15 gün, Necati Doğru'ya 3 yıl 6 ay 15 gün, Mustafa Çetin'e 3 yıl 4 ay, Metin Yılmaz'a 3 yıl 4 ay, Yücel Arı'ya 1 yıl 13 ay, Gökmen Ulu'ya 1 yıl 13 ay, Yonca Yücekaleli 1 yıl 13 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, Mediha Olgun'un beraatına hükmetti.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Davanın 18 Nisan'da görülen celsesinde, savcı esas hakkındaki mütalaasını açıklamıştı. Savcı, sanıklar Emin Çölaşan, Necati Doğru, Gökmen Ulu, Mediha Olgun, Metin Yılmaz, Mustafa Çetin, Yücel Arı ve Yonca Yücekaleli'nin "Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisleri talep etmişti. Sanık Mediha Olgun hakkında ayrıca etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanması da talep edilmişti. Savunması alınamayan firari sanık Burak Akbay'ın dosyasının ise ayrılması istenmişti.

FETÖ'YÜ SAVUNAN BAŞLIKLAR!
İşte Çölaşan ve Doğru'nun FETÖ ile bağlantısını kanıtlayan propaganda yazıları...

ÇÖLAŞAN: CEMAATİ SAVUNMA ZAMANI
Emin Çölaşan'ın 24 Haziran 2012 tarihinde kendi gazetesine verdiği bir röportajda "Bizim başaramadığımızı Fetullah ile ekibi başardı" şeklinde bir açıklama yaptığı, bundan yaklaşık iki yıl sonra FETÖ'nün terör örgütü olduğunun anlaşılmasından sonra bile 29 Ekim 2015'te "Şimdi cemaati savunma zamanı" yazısını yazdığı ifade edildi.

Çölaşan yazısında şu ifadeleri kullandığı iddianamede yer aldı: "Fetullah ekibinin başka bir deyişle cemaatin, terörle ilgili olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Şimdi piyasaya adına FETÖ dedikleri en son terör örgütünü sürdüler (Fetullahçı Terör Örgütü). cemaati yok etmek amacıyla, durduk yerde, aslı astarı olmayan yani bir dandik örgüt yarattılar. Hiç kimse bu sözde terör örgütünün silahlı eylemi gerçekleştirdiğini bilmiyor! Devlet belgelerinde, savcılık iddianamelerinde ve mahkeme kararlarında böyle bir bilgi ve belge yer almıyor. Taktik çok ilginç! Hükümete karşı olanları terör örgütü ilan edeceksin…"

FETÖ'YÜ MAĞDUR GİBİ GÖSTERDİ
Emin Çölaşan'ın 16 Mayıs 2017 tarihinde FETÖ üyeliğinden hakkında tutuklu olarak soruşturma yürütülen bir şahıs hakkında mağdur olduğu görüşü ile "Bir annenin dramı" başlıklı bir yazı yazdığı, terör örgütü üyeliğinden 8 yıl 1 ay 15 gün ceza alan bir FETÖ'cüyü mağdur gibi gösterdiği anlatıldı.

İddianamede, "Şüpheli Emin Çölaşan'ın FETÖ/PDY üyeliği suçundan hakkında adli işlem yapılan bir şahsın yazısını (mektubunu) basit dahi olsa hiçbir araştırma yapmadan aynen yayınlayıp üzerine 'Yazıklar olsun böyle insanlığa, böyle adalete' şeklinde yorumda bulunarak haklarında tutuklu olarak soruşturma, kovuşturma yürütülen bazı kişilerin mağdur olduğuna dair düşüncesini belirterek kamuoyunun FETÖ/PDY yapılanması hakkındaki olumsuz algısını azaltmaya, terör örgütü ile yapılan hukuki mücadeleyi sekteye uğratmaya çalıştığı değerlendirilmiştir" denildi.

FETÖ'YÜ AKLAMA FAALİYETİ
İddianamede, "Süreç içerisinde FETÖ mensuplarının ya da FETÖ'yü destekleyici harekette bulunan şahısların da aynı ya da benzer söylemlerde bulunarak kamuoyunu etkilemeye çalıştıkları, bu eylemlerin darbe öncesi ve sonrasında 15 Temmuz 2016 tarihli darbeyi ve FETÖ'yü aklama faaliyetine giriştiğinin somut örneği olmuştur" ifadeleri kullanılmıştı.

İddianamede, "Şüphelilerin silahlı terör örgütü FETÖ'nün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgütün amacına ulaşmak ve bu amaçla kamuoyunda algıdestek sağlamaya yönelik söylemlerini kuvvetlendirerek, kamuoyunu örgüt lehine etkileme sonucuna neden oldukları, bu durumu bilebilecek durumda oldukları, dolayısıyla bilerekisteyerek yardım ettikleri anlaşılmıştır" denilmişti.