Son dönemde İngiliz The Economist dergisi ve Financial Times (FT) gazetesi Türkiye eleştirileriyle gündeme geliyor. Daha dün FT, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın süreklendiği büyük tehlike başlığı altında 'Otoriter bir yönetime sürekleniyor' ithamında bulundu. Gazete ve derginin seçim öncesindeki yayınları da hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor. 12 Haziran'daki genel seçimlere bir hafta kala açıkça "AK Parti güçlü gelmesin, CHP'ye oy verin" çağrısı yapan dergi birkaç gün sonra daha da ileriye giderek Başbakan Erdoğan'a "Sonun Menderes gibi olur" imasında bulundu. Dergi ve gazete siyasetin dışında Türkiye ekonomisiyle de yakından ilgili. Her fırsatta Merkez Bankası'na faiz artırması gerektiği y ö n ü n d e k i eleştirel yayınlarıyla dikkat çekiyor. Biraz daha gerilere gidildiğinde, Türkiye'ye ilişkin söz konusu yayınların Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki "One minute" çıkışından sonra belirgin şekilde değiştiği de görülüyor. Dergi ve gazetenin bu eleştirel politikasının mimarlarına bakıldığında ise bu yayınların tesadüfi olmadığı ortaya çıkıyor. Türkiye'de belki de birçok kişinin tanımadığı ancak dünyanın neredeyse hakimi konumunda olan Alman kökenli yahudi aile Rothschild'ler iki yayının da etkin ortağı. Rothschild ailesi Economist dergisi de dahil 12 şirketi çatısı altında bulunduran The Economist Group'un büyük oranda hissesini elinde tutuyor. 

YÜZDE 39'U AİLENİN 

Derginin yüzde 39.1'i aileye ait. Hatta Rothschild ailesinin iki üyesi Lynn Forester Rotshild ve Sir Evelyn de Rotshild The Economist Group'un yönetiminde. Group'un yüzde 50'si ise Financial Times'ın sahibi Pearson'ın portföyünde bulunuyor. Pearson Grubu'nun borsadaki hisselerinde ise Rothschild'ların ne kadar payı olduğu bilinmiyor. İki İngiliz kökenli basın organının da yayın politikalarının benzer olmasının altında bu ortaklık yatıyor. İki yayın organı da Rothschildler ve paydaşlarının ekonomik çıkarlarını duyuruyorlar. 

NEDEN TÜRKİYE İLE KAVGALILAR?
Derinlemesine bakıldığında Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin 2012'den beri uyguladığı politikalar, Rothschild'ların dünya politikalarına üç açıdan ters geliyor. 
Türkiye'nin uyguladığı para politikaları Aile'nin ülkeleri sömüren finans imparatorluğu için büyük tehlike. Çünkü Türkiye'nin faiz düşürme adımları diğer gelişen ülkelere örnek oluyor ve uluslararası bankerlik sisteminin gelirlerini azaltıyor. 
Rusya ve Latin Amerika'daki petrol şirketlerinin devletleştirilmesi nedeniyle Rothschild'ların petrol kaynakları üzerindeki etkisi azaldı. Buldukları yeni büyük yatakların taşınıp satılabilmesi için de Türkiye üzerindeki kontrol hayati bir önem taşıyor. 
Siyonizmin kurucusu ve en büyük sponsoru olan Aile, Türkiye'nin başta İsrail olmak üzere Ortadoğu ve yeni dış politikasını onaylamıyor. Ortadoğu'da yeni yaratılan gerilimde de muhtemelen Aile ve bağlılarının rolü çok büyük. 

DÜNYA BANKACILIĞINI KURAN AİLE
Ailenin kökenleri 18. yüzyıla kadar uzanıyor. Ailenin tanınması 1744'te döviz değişimiyle uğraşan Amschel Moses Rothschild'in oğlu olan Mayer Amschel Rothschild'in Almanya'da doğumuyla başladı. Frankfurt'un Yahudi mahallesinde doğan Mayer, bir finans kurumu kurdu ve 5 oğlunu Avusturya, Fransa, İngiltere ve Napoli'ye yolladı. Asıl servet Baron Rothschild tarafından Londra'da yapıldı. 

FİNANSTAN PETROLE
Modern bankacılık sistemini kuran aile şimdi servetinin büyük bir bölümünü de petrolden sağlıyor. 1.500'e yakın ferdi bulunan ailenin toplam varlıklarının büyüklüğü tam olarak bilinmese de trilyonlarca dolar olduğu tahmin ediliyor. Aile üyeleri dünyanın en zenginler listesinde yok. Ancak sahibi oldukları şirketler düşünüldüğünde, Carlos Slim ve Bill Gates gibi isimler devede kulak kalıyor. 

SİYONİZMİ KURDU, OSMANLI'YI YIKTI
Küresel çapta üne kavuşan ilk zengin Yahudi Ailesi olan Rothschild'lar, bugün dünyada Yahudi Lobisi ve İsrail'le birlikte somut yapılanmaya dönüşen siyonist görüşün de en büyük hamisi. Adı Tel Aviv'in en büyük caddelerinden birine verilecek kadar bu ülkede saygı gören Aile, İsrail devletinin kurulmasında büyük rol oynadı. Aile, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünde de bir anlamda pay sahibi. Aile komşu ülkeleri sürekli finanse edip savaşa zorladı, içeride de ayaklanma çıkardı. II. Abdulhamid döneminde Aile üyeleri Siyonist Teşkilatı'nın kurucusu Theodor Herzl'i İstanbul'a göndererek, Osmanlı'nın dış borçlarını kapatmaya karşılık, Kudüs'ü istedi. O dönemde Osmanlı'nın en büyük borcu İngiltere'yeydi. Ülkenin Merkez Bankası'nın patronu da bu aileydi. II. Abdülhamid isteklerini kabul etmedi. Kısa bir süre sonra padişah Selanik'ten gelen, İttihat ve Terakkiciler'in kontrolündeki ordu tarafından bir darbeyle tahttan indirildi. Ardından İttihat Terakki yönetimindeki Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı'na girerek Kudüs'ün de aralarında bulunduğu topraklarının çoğunu kaybetti. 

SAVAŞLA SERVET YAPTILAR
Ailenin bir başka özelliği de tarih kitaplarında sıkça yer buluyor. Rothschild'lar tarihteki neredeyse bütün savaşların yaratıcısı ve finansörü olarak ün salmış bir aile olarak karşımıza çıkıyor. Zaten Aile hemen her savaştan sonra servetini daha da artırıyor. Ülkeleri borçlandırıp yüksek faizle para satıyorlar. Bilinen ilk büyük örneklerinden biri Avrupa'daki Napolyon Savaşları sırasında Aile'nin tutumu. Londra'daki Nathan Mayer Rothschild, İngiltere'nin savaş masraflarını neredeyse tek başına üstlendi. 

HİTLER'E GAZ VERDİ 

Yahudi olmasına rağmen Rothschild Ailesi Hitler'in geçmişinde de önemli bir rol sahibi. Finanse ettikleri Alman I.G Farben şirketi, Yahudi toplama kamplarında kullanılan ölümcül gazları Naziler için üretti. Öte yandan İngiliz Kraliyet Ailesi'ni Çin'le savaşa ikna etmeyi başaran Lord Rothschild, bu sayede çıkarılan "Afyon Savaşı"nın ardından HSBC'yi Hong Kong'da kurdu. ABD'nin Irak'ı işgaline yol açan Irak Savaşı'nın dışında bu ülkenin 20'nci ve 21'inci yüzyılda çıkardığı bütün büyük savaşlarda (I ve II'nci Dünya Savaşı dahil) bu Aile ve kontrol ettiği paranın adı anılıyor...