ABD savunmasına bağlı Rand Corporation adlı kuruluş Türkiye raporunda muhalefetin, iktidarın aksine NATO ve Batı ile ilişkileri düzeltmeyi amaçladığını belirtiyor. Raporda Türkiye’nin Rusya ve İran ile ilişkilerinin ABD çıkarları için sakıncalı olduğuna dikkat çekiliyor.

ABD Hava Kuvvetleri’ne bağlı Rand Corporation adlı kuruluşun hazırladığı “Türkiye’nin milliyetçi rotası” üst başlığı ve ABDTürkiye Stratejik ortaklığı ve ABD Ordusu için çıkarımlar” başlıklı 276 sayfalık raporda TürkAmerikan ilişkilerinin gelecekteki seyri tartışılıyor. Raporda, Erdoğan yönetiminde Türkiye’nin Batı’dan uzaklaştırdığı ve bu durumun önümüzdeki yıllarda da süreceği saptanıyor.

ABD VE BATI İLE İLİŞKİLERİ CANLANDIRMAK...

Türkiye’nin iç siyasetinin de geniş bir şekilde tartışıldığı raporda, Türkiye’nin antiAmerikan yönelimiyle ilgili şu değerlendirme yapılıyor: “Önümüzdeki beş ila on yıl boyunca Erdoğan, MHP’li ortaklarının teşviğiyle, farklı derecelerde ABD ve diğer NATO müttefiklerinin çıkarlarına ters düşen iddialı dış politika ve savunma politikaları izleyecek gibi görünüyor. Türkiye’de bu dönemde uygun bir koalisyon ortaya çıkacak, Erdoğan ve AKP’yi 2023’ten sonra iktidardan ayıracak olursa, 2018 seçimlerinde NATO müttefikleri ve Avrupa Birliği ile ilişkileri canlandırmayı savunan siyasi programlar açıklayan önde gelen üç muhalefet partisinden daha uzlaşmacı bir yaklaşım beklenebilir. Bununla birlikte, ABD ve Avrupa’nın kamuoyundaki derin kuşku, yakınlaşmanın hızını ve kapsamını kısıtlayacaktır. Bu durum, ABD ve Avrupa stratejisinin Türkiye’ye yönelik yeniden değerlendirilmesini, ilişkilerin bazı yönlerinde yıkıcı gelişmelere yönelik hazırlıkları ve gelecek on yıl boyunca karşılıklı çıkarlara uyma konusunda işbirliğini sürdürebilecek girişimleri garanti eder ve uzun süreli ilişkileri yeniden kurmaya yardımcı olur eğer bu negatif eğilimler tersine çevrilirse...”

PERİNÇEK GRUBU, ERGENEKON, BALYOZ

Raporun özel olarak odaklandığı askeri ilişkiler konusunda dikkat çekici bir değerlendirme bulunuyor. 2016 yılındaki FETÖ’cü darbe girişiminden sonra TSK içinde geniş tasfiyeler, hangi kuvvette ne kadar olduğu bilgisi verilerek rakamlarla anlatılıyor. Daha sonra, bu boşluğun, rapordaki nitelemeyle “Avrasyacı sosyalist Perinçek grubu” ve “Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılanan”, “aşırı milliyetçi ve laik” subaylarca doldurulduğu ileri sürülüyor.

OLASI SENARYOLAR

Raporda Türkiye için olası senaryolar olarak şunlar gösteriliyor:

“Türkiye, ABD ve diğer NATO müttefikleri ile hala terörizme karşı koymak, Ortadoğu’da barışı desteklemek, Rus ve İran gücünün büyümesini sınırlamak ve enerji geçiş koridorlarını genişletmek gibi birçok yakınsak stratejik çıkarlara sahiptir. Bununla birlikte, bu çıkarları en iyi şekilde yürütme politikaları arasındaki farklılıklar, karşılıklı şüphelerin derinleşmesi ile daha belirgin ve şiddetli hale gelmiştir. Bu raporda açıklanan eğilimler, Türkiye için aşağıdaki dört potansiyel geleceği göstermektedir:

1. Zor müttefik: Türkiye, NATO misyonlarına bağlı kalmaya devam eden ve İttifak’ın kolektif güvenlik garantilerine güvenen, zor ve bazen tereddütlü (sallantıda) bir ABD ve NATO müttefiki olmaya devam eder.

2. Yeniden Dirilen Demokrasi: Bir muhalefet lideri veya koalisyon 2023’ten sonra Erdoğan’ı yenebilir, 2017 referandumunda onaylanan anayasa değişikliklerinin bazılarından geri dönebilir ve daha Batı merkezli bir dış politika ve güvenlik politikasına devam edebilir.

3. Stratejik dengeleyici: Türkiye, bazen NATO’nun müttefikleri ve Avrasya’daki (özellikle Rusya, İran ve Çin) yükselen ortaklarıyla olan bağlarını daha açık bir şekilde dengelemek için harekete geçer, bazen Batı pozisyonlarını destekler, ancak sıklıkla değişen koalisyonlar oluşturur.

4. Avrasya gücü: Avrupa ve ABD ile gerginlikler bir kırılma noktasına geldiğinde, Türkiye resmi olarak NATO’dan ayrılır ve Avrasya ve Ortadoğu’daki ortaklarla daha yakın işbirliği ve çeşitli uyumlar sürdürmek için harekete geçer.