Afganistan’da Taliban’ın iktidara gelişi, önemli bir gerçeği bir kez daha su yüzüne çıkardı: Artık dünya eski dünya değil! Bu gerçeği görmeden yapılan analizler, bugünü açıklayamadığı gibi bundan sonrası için yanlış mevzilenmeye neden oluyor. 

Olguları tek tek sıralayalım: 

1. ABD düzen kuramıyor. Washington, ülkenin anlı şanlı demokrat ve cumhuriyetçi ideologlarının da açık bir şekilde saptadığı gibi ABD’nin 2000 yılının başından beri dünya hegemonyasındaki erozyonunu ortadan kaldırmak için yaptığı ataklara rağmen gerilemeyi durduramıyor. 

2. Artık dünya tek kutuplu değil. Rusya, 1990’ların ortasından itibaren toparlandı, Çin ise aynı dönemde atağa geçti. Üstelik Washington’un bütün çabalarına rağmen, bu iki dünya gücü arasında, önce bölgesel düzlemdeki sorunların çözümü için başlayan ortaklık dünyanın birçok bölgesine doğru genişliyor. 

3. ABD’nin kaos planlarına, gelişen dünya bölgesel çözümlerle yanıt veriyor. ABD’nin Asya, Ortadoğu, Afrika’da Amerikan çıkarlarına uygun bir düzen kurmak için oluşturduğu örgütlere karşı, gelişen dünya ülkelerinin inisiyatifinin belirleyici olduğu bölgesel örgütler güvenlik, ticaret, ekonomi alanında ABD’nin müdahil olmadığı bir düzen için altyapı oluşturuyor. ABD’nin dünya hegemonyasında başat etken olan dolar hâkimiyetine karşı bankacılık ve ticaret alanında alternatif sistemler kuruluyor.

4. ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurduğu Atlantik İttifakı dağılıyor. Almanya merkezli olmak üzere Avrupa ülkeleri ABD çıkarları doğrultusunda mevzilenmeyi reddediyor. Avrupa ülkeleri, Washington’un baş düşman ilan ettiği Rusya ve Çin ile ilişkilerini bağımsız bir şekilde geliştirecek politikalar uyguluyor.

5. Afganistan’da ABD ile birlikte NATO da çöktü. NATO’nun terörle mücadele misyonu tartışmaya açıldı. NATO çatırdarken, ABD’nin Avrupa devletlerini denetim altında tutmasını sağlayan NATO’nun yeraltı örgütü Süper NATO’nun imkan ve kabiliyetleri sınırlanıyor. 

6. ABD ve NATO’nun Afganistan’daki yenilgisi ve çekilmesi, dünya çapında Amerikan yandaşı kuvvetler için büyük bir moral bozukluğuna yol açtı. Washington’daki psikolojik savaş karagâhları, bunun telaşına düştü. Özellikle, ABD’nin çekilmesiyle Çin ve Rusya’nın lehine bir ortam oluşmadığı yönünde psikolojik harekata başladılar. Oysa ABD’nin yenilgisinin etkileri kısa süre içinde ortaya çıkacak. ABD yandaşları, ara güçler ve karşı güçler politikalarını bu yeni duruma göre oluşturacak. 

7. Küba, Venezuela, Çin, İran, Rusya başta olmak üzere gelişen dünyanın milli devletleri ve dünyanın ilerici anti emperyalist partileri ABD’nin Afganistan yenilgisini sevinçle karşıladı.

Taliban’ın 11 gün içinde başkent Kabil’i alabilmesini sağlayan, dünya ölçeğindeki bu güç değişimidir. 

Sözüm ona anti Amerikan görünüp, “Taliban, ABD ile gizli anlaşma yapmasa bu kadar hızlı Kabil’e giremezdi”, “Taliban yıllardır ABD ile savaşmıyor” diyenler, “her şeye kadir Amerika” masallarını satanlardır. Batı’nın dayattığı şablonlar, kafaları esir almış. Gerçeği çıplak bir biçimde görmeyi engelleyen temel etken bu! Bunların, bütün bilimsel teknolojik ilerlemelere rağmen “dünya düzdür” diyenlerden hiçbir farkı yok.


Fikret Akfırat

Aydınlık