AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Mansur Yavaş'a yöneltilen 'sahte senetle tahsilat yapmaya kalkışmak' suçlamasını yorumladı. "Biz bu kişiyi tanımıyoruz. Bu kişi hakkında bilgi sahibi değiliz" diyen Çelik, bu meselede taraf olmadıklarını söyledi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Çelik, burada CHP tarafından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Mansur Yavaş'a yöneltilen 'sahte senetle tahsilat yapmaya kalkışmak' konuları hakkında da açıklamalar yaptı.

YAVAŞ’IN AÇIKLAMALARI YETERLİ DEĞİL

Yavaş'ın konuya dair açıklamalarını 'yeterli bulmadıklarını' ifade eden Çelik, "Bu yaptığı basın toplantısını neden üç ay önce yapmadı. Bu haberler yeni değil, ilk haber 11 Aralık'ta yayınlanmış" dedi.

"Susarken bizim açıklamamızın ardından açıklama yaptılar. Bazı yalan ifadeler var. Birkaç gün sustuklarını söylüyorlar, bu birkaç aylık mesele" diyen Çelik, açıklamalarına şöyle devam etti:

BİZ SAYGIDER GİBİ BİR SÖZ SÖYLEMEDİK BU ŞAHSI DA TANIMIYORUZ

"Oradaki beyanlarda bizim, kendilerinin ihtilaflı olduğu kişiyle ilgili tarafgir olduğumuzu söylüyor. Benim 'saygıdeğer' gibi bir ifadem olmadı. Biz bu kişiyi tanımıyoruz. Bu kişi hakkında bilgi sahibi değiliz. Biz hakim değiliz, savcı değiliz.

Biz bu meselede taraf değiliz. Bizim gündeme getirdiğimiz mesele Ankaralı seçmenin hak ettiği temiz siyaset talebi konusunda Mansur Yavaş'ın niçin cevap vermediği, CHP yönetiminin neden sustuğudur. Bu kişinin nasıl biri olduğu kendisiyle dostluk yapan Mansur Yavaş'tır.

AK PARTİ'NİN MANSUR YAVAŞ GİBİ BİR MESELESİ YOKTUR

Bu kürsü, Türkiye'de sivil siyasetin gelişmesi için kurulan bir kürsüdür. İftira arıyorlarsa kendilerinin içinde bulundukları atmosfer içindeki siyasi ilişkilerine bakması gereken bir durumdur. Bu rakipler meselesi değildir. Kendisine güvenen bir siyasetçi bu sorulara cevap verebilir. AK Parti bir dünya markasıdır. AK Parti'nin Mansur Yavaş gibi bir meselesi yoktur. Bu CHP'nin meselesidir. Bu gerçeklerin kamuoyuna duyurulması her siyasi partinin görevidir. Mansur Yavaş meselesi bizim meselemiz değildir.

MESELE MANSUR YAVAŞ'IN BUNU NASIL İZAH ETTİĞİDİR

Sahte bir senetle alacak takibi yapmıştır, Yargıtay'da bu kesinleşmiştir. Ortada iftira yoktur. Mesele Mansur Yavaş'ın bunu nasıl izah ettiğidir. Bu iş birkaç günlük mesele değil. Bu haberlerin çıkması 11 Aralık 2018 tarihli. 3 günden değil, 3 aydan bahsediyoruz. Bu zamana kadar niçin tekziple idare etti de, dünkü basın toplantısını adaylığı açıklanmadan yapmadı?

BU MAHKEME KARARI SABİT

İftira, tezgah gibi bir takım manipülasyonlar bizim kapımızdan içeri giremez. Bu konuda daha deneyim sahibi olanlar var. Etrafına bakmasında fayda var. Bu mahkeme kararıyla sabit. Biz hayal mahsulü bir durumdan bahsetmiyoruz. Rakibinin, mal beyanında bulunduğu için bunun geldiğini söylüyor. Temel bilgi eksikleri var. Biz bunun CHP adaylarında olmasından bıktık. Bunları düzeltmekten yorulduk. Bizim belediye başkan adayımız 1994'ten beri kamu görevi yapmaktadır. Birçok defa mal beyanında bulunmuştur. Kendisine, adresine göndereceğiz.

CHP ADAYI KONUYU SAPTIRMAYA ÇALIŞIYOR

Bizim meselemiz, saygıdeğer Ankara seçmeni karşısına böyle bir adayla çıkılmasıdır. Meseleye bu açıdan bakıyoruz. Bu adayı nasıl sindirebildikleridir. Biz Mansur Yavaş'ın vekili olmadığı halde alacak iddiasıyla ortaya koyduğu senedin sahte çıktığını ve yargıda kesinleştiğini ifade ettik. Sahte senetle alacak takibi yaptığı yargıda kesinleşti. CHP adayının konuyu saptırmaya çalıştığı açıktır. Bana iftira atıldı diyor. İftira, tezgah gibi birtakım siyasi manipülasyonlar bizim siyasi yapımızın kapısından içeri giremez, tam tersine bunlarla mücadele eden bir kadroyuz.

BUNUN İLK SORUMLUSU KILIÇTAROĞLU’DUR

CHP genel başkanı hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan bir kişiyi Ankaralıların önüne aday olarak çıkartan kişi olarak ilk sorumlu olan kişidir. Mahkeme kararlarını görmezden geliyor Kılıçdaroğlu ve “bu iddialar kriminal bir kişi tarafından dile getiriliyor” diyor.

Kılıçdaroğlu işin esasıyla ilgili bir şey söylemiyor. Hangi açıklaması doğrudur Mansur Yavaş’ın? Mahkemede söylediği mi, basın toplantısında söylediği mi? Bu konunun açıklığa kavuşması gerekir.

600 BİN DOLARI HANGİ HİZMET KARŞILIĞINDA TALEP ETTİ

Bahsettiği kişiden tahsil etmeye çalıştığı parayı nasıl bir hizmet karşılığı talep etmiştir? Bir fatura var mıdır? 600 bin doları hangi hizmet karşılığı talep ettiğini sormak herkesin en doğal hakkıdır. Uzun uzun lafı dolandırmaya gerek yok. Mahkemedeki cevaba göre bir avukatlık ilişkisi yok.

Mansur Yavaş’ın firma ve alacaklı olduğu vatandaşla ilgili bir danışmanlık ilişkisi de görünmüyor. Daha vahim bir husus var. Alacağını neden sözleşmeye dökmemiş? Sayın Yavaş amacının vergi vermemek olduğunu söylüyor. Vergiyle ilgili olarak her siyasetçinin hassas olması gerekir.

ANKARA ADAYI GÖSTERİLEN BU ŞAHSIN GEREKÇELERİ VAHİMDİR  

Ankara belediye başkanlığına aday olan bir şahsın böyle bir gerekçeye sığınması hem gerekçenin içeriği açısından hem de vergi vermemek için böyle bir gerekçeye sığınması bakımından vahimdir.

Burada bizi suçlayacağına ikişer cümle ile bunlara cevap verebilir. Büyük soru şudur: Ankara’ya aday gösterilen bu şahıs CHP’nin hangi yaklaşımla hangi ilkelerle aday olarak çıkardığı bir şahıstır.

CHP ve müttefikleri bunu nasıl içlerine sindirmektedirler. Kendiler bu sorulara cevap verebilirlerse konu kapanır.

BU DAVAYI HEYECANLA BEKLİYORUZ

Bu konuların mahkemede de görüşülmesi, kamuoyunun önünde daha açık ve net bir şekilde konuşulması için dava açma sözünden sakın geri adım atmasın. Bu davayı heyecanla beklediğimizi ifade etmek isterim."