Anavatan Türkiye’mizi terör örgütünden uzak tutmak için Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin kararlı diplomatik girişimleri sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Barış Pınarı adı altında gerçekleştirdiği harekat, Türkiye’de olduğu kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de (KKTC) sevinçle karşılanmıştır. AB ve NATO tarafından da terör örgütü kabul edilen PKK'nın Suriye kolu PYD/YPG YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) karşı başlattığı BARIŞ PINARI HAREKÂTI’nı en iyi anlayan ve değerlendiren, yıllarca Rumların mezalimi altında inlemiş ve soykırıma uğramış olan Kıbrıslı Türklerdir.

 

Bugün Kıbrıs adasında son 45 yıldır hiçbir silahlı çatışma olmamışsa, hiçbir Kıbrıslı Türk yolda, tarlada, işyerinde, bahçesinde, evinde EOKA terör örgütü mensubu Rumlarca kalleşçe ve yasa dışı bir şekilde vurulup öldürülmemişse, hiçbir Türk köyü gece baskınına uğrayıp yakılıp yıkılmamış, köy sakini Kıbrıslı Türkler topluca infaz edilmemişse, bu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde varlığı bile bizleri korumaya yeten Türk Silahlı Kuvvetleri sayesindedir. Adada son 45 yıldır var olan barışın, TSK sayesinde onlarca yıl daha devam edeceği kesindir.

 

PYD/YPG terör örgütü, Kürtler başta olmak üzere, bölge halkına karşı baskı ve yıldırma politikası uygulamış, yerel halkı zorla kendi saflarına katılmaları yönünde eziyet etmiştir. PYD/YPG'nin etnik temizlik başta olmak üzere işlediği insanlığa karşı suçlar, bağımsız uluslararası kuruluşlarca da belgelenmiştir.

 

Türkiye, Suriye'de DEAŞ terör örgütüne karşı en fazla mücadele veren ve en ağır bedeli ödeyen ülkedir. DEAŞ terörüne karşı bir başka terör örgütüyle mücadele etme hatasını ısrarla sürdüren, PYD/YPG'nin DEAŞ'lı tutukluları çıkarları doğrultusunda serbest bırakmasına göz yuman ve kendi vatandaşı olan yabancı terörist savaşçıları dahi geri almaktan kaçınan ülkelerin, DEAŞ'a karşı mücadele konusunda Türkiye’ye nasıl davranması gerektiğini söylemek hakkı yoktur

 

BARIŞ PINARI HAREKATI’nda PKK'nın Suriye kolu PYD/YPG unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereçler hedef alınmasına çok dikkat edildiği, Sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için gereken her türlü tedbir uygulandığı ve buna çok dikkat edildiği dünya basını tarafından da teyit edilmektedir.

 

Türkiye Suriye sınırı boyunca, Fırat nehrinin doğusunda DEAŞ ve PKK/KCK/PYDYPG'nin varlığını sonlandırmak, Türkiye’nin hudutlarının ve Türk halkının güvenliğini sağlamak amaçlı bir barış koridoru tesis ederek, Türkiye’deki Suriyeli kardeşlerimizin de bir an önce kendi topraklarına, evlerine dönüşlerini gerçekleştirmeyi hedefleyen BARIŞ PINARI HAREKATI’nın bölgeye son yüzyıldır beklenen barışı getireceğine hiç kuşku yoktur. Bu askeri harekat, bölgede yaşayan Kürtler, Araplar, Asuriler, Hristiyanlar ve Yezidiler gibi diğer dini ve etnik grupların da güvenliğini de sağlayacak, çağımızda çok önem verilen insan haklarını da bölgeye kalıcı olarak getirecektir.

 

Nihai hedefi Türkiye'nin sınırlarının güvenliğini sağlamak, bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek ve bu suretle Suriye halkını teröristlerin zulmünden kurtarmak olan BARIŞ PINARI HAREKATI’nı Kıbrıslı Türkler olarak destekler, bu uğurda canlarını ortaya koyan kahraman Mehmetçiklerin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman ve koşulda yanlarında olduğumuzu belirtiriz.  

 

Prof. Dr. Ata ATUN

KKTC I. Ve III. Cumhurbaşkanları Politik Danışmanı