Ergenekon davasına bakan eski hakim ve savcıların yargılandığı davada tutuklu sanıklardan Hasan Hüseyin Özese’nin çapraz sorgusu yapıldı. Özese, sanıkları aklayan delilleri neden dört yıl boyunca saklayıp sahte belgeleri delil olarak kullandığına ilişkin soruları yanıtsız bıraktı.

OLCAY KABAKTEPE/ ANKARA

FETÖ kumpası olan Ergenekon davasına bakan eski hakimler Hasan Hüseyin Özese, Hüsnü Çalmuk, Sedat Sami Haşıloğlu, Ercan Fırat, Fatih Mehmet Uslu, Nihat Topal ve eski savcılar Mehmet Ali Pekgüzel ile Mehmet Murat Dalkuş’un yargılanmasına ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde devam edildi.

Duruşmada Ergenekon davasının mahkeme başkanlığını yapan sanıklardan Hasan Hüseyin Özese’nin çapraz sorgusu yapıldı. Çapraz sorgu sırasında beyanlarda bulunan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile birlikte davanın bazı müdahillerinin avukatı olan Nusret Senem, İşçi Partisi’nin 21 Mart 2008 günü sabaha karşı arandığını hatırlatarak, “Aramanın ertesi günü delil torbaları daha açılmamışken basına servisler başladı. 23 Mart 2008 tarihli FETÖ’nün sırf Ergenekon operasyonu için kurduğu Taraf Gazetesi, ‘Yargıtay’a Suikast Planı’ manşetiyle çıktı. Genel Sekreter olarak odamda 4 adet CD bulunduğu iddia edildi. Nusret Senem’e, Doğu Perinçek’e ‘Cani, alçak, vatan haini, terörist’ vb. ifadelerle hakaretler yağdırılıyordu. İlk iddianamede bu planlardan söz ediliyor ve bunlar Ergenekon’un terör örgütü olduğunun kanıtları olarak gösteriliyordu” dedi.

PKK’LI TERÖRİSTİN ÜSTÜNDE ELE GEÇİRİLMİŞ

Suikast planlarından birinin, Ergenekon davasının bütün hakim ve savcılarının suç kastının yoğunluğunun en önemli kanıtı olduğunu kaydeden Senem, “1. Ergenekon davası 25 Kasım 2008 tarihli celsenin 11 No’lu ara kararı gereği NATO Unsur Komutanlığına Suikast Planı MİT’e soruldu. Uzun yıllar tezkere cevabını öğrenemedik. Aradan 4 yıl geçtikten sonra Hasan Hüseyin Özese’nin başkan olduğu bir celsede bu sanıklar MİT’in 30 Aralık 2008 tarihli üst yazısının ekindeki konuya ilişkin MİT bilgi notunu 30 Kasım 2012 tarihli celsede sadece üst yazısını okuyup dosyaya koydular. Söz konusu MİT Bilgi Notuna göre; NATO Unsur Komutanlığına suikast iddiasını içeren CD Mayıs ve Haziran 2007 yılında iki ihbar mektubu ekinde MİT’e gönderilmiş. Daha önce Güneydoğu’da öldürülen bir PKK’lı teröristin üstünde ele geçirilmiş. Bizimle ilişkisi yok” şeklinde konuştu.

Reklamdan sonra devam ediyor 

'NEDEN 4 YIL GİZLEDİNİZ?'

Nusret Senem bu beyanlarının ardından sanık Hasan Hüseyin Özese’ye, “Doğu Perinçek’i, Nusret Senem’i, Hayati Özcan’ı aklayan bu kanıtı niçin 30 Aralık 2008 tarihinden sonraki celsede değil, yaklaşık 4 yıl gizledikten sonra 30 Kasım 2012 tarihli celsede okudunuz? 2324 Şubat 2008 tarihli sorgumda, esasa dair savunmamda bütün ayrıntılarını sunduğum belgelere karşın, ‘Gerekçeli karar’da gerek benim hakkımda örgüt üyeliğinin kanıtı olarak ve gerekse ‘Ergenekon terör örgütüne ait eylem ve operasyonlara dair belgeler’ başlığı altında örgütün varlığının kanıtı olarak bu sahte belgeyi delil olarak neden kullandınız?” sorularını yöneltti. Özese ise söz konusu sorulara karşılık, “Gelen belgeler okundu, herhangi bir kasıt yoktur. Cevap vermek istemiyorum” diyerek cevap vermekten kaçındı.

'ERGENEKON DAVASI ABDULLAH GÜL’ÜN BEYANLARI SONRASI BAŞLADI'

Davanın müdahilleri arasında bulunan İbrahim Özcan da Ergenekon davasında 5 yıl 2 ay tutuklu kaldığını belirterek, şunları söyledi: “5 yıl sonrası örgüt üyeliğinden 14 yıl ceza verdiler. Bu eylem ve fiiller, bayrak dağıtmak, Atatürk'ün posterlerini dağıtmak gibi eylemlerdi. Duruşma boyunca 1 tanık dinlenilmesini istedim. Kabul etmediler. Şemdin Sakık'ı tanık olarak dinlediler. Duruşmalarda, ‘Siz Fetullah Gülen cemaati üyesisiniz. Bir gün siz yargılanacaksınız’ dedim.”

Özcan'ın beyanları üzerine sanıklardan eski savcı Mehmet Ali Pekgüzel, “Soru sormuyor, itham ediyor. Bu duruma itiraz ediyorum” karşılığını verdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Haydar Metin, Pekgüzel’i uyardı. Pekgüzel daha sonra rahatsızlandığını belirtmesi üzerine sağlık görevlileri tarafından hastaneye götürüldü. Pekgüzel hastaneye götürüldüğü sırada da, “Öldüremeyecekler beni. Yaşayacağım ve bunların hesabını soracağım” diye bağırdı. Özese’ye bazı sorular daha yöneltmeye devam eden İbrahim Özcan ise Ergenekon davasının, Abdullah Gül’ün ‘Bir savcı bulun, delillendirin’ demesiyle başladığını söyledi.


Aydınlık