OLCAY KABAKTEPE

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin görülen davada yaşanan gelişmeleri Aydınlık’a değerlendirdi. Bozdağ, "Cemal Kaşıkçı davasında mahkemenin kararı usul ve yasaya uygundur. Yargı yetkisinin devri değildir. Davanın düşmesi hiç değildir. Durma kararı vermiştir ve yargılamanın nakline karar vermiştir. En son kararı yine Türk mahkemesi verecektir. Kimi siyasilerin bu olay üzerinden yaptıkları değerlendirmeler tamamen siyasi hesaplarla yapılan, 'Buradan iktidara, Cumhur İttifakı'na zarar verebilir miyiz?' hesabıyla yapılan değerlendirmelerdir." dedi.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davada mahkemenin durma kararı vererek yargılamanın Suudi Arabistan adli makamlarına nakline yönelik kararı tartışılıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında, "Türkiye'de işlenen bir cinayetin, Türk milleti adına kararı vermesi gereken mahkemenin itibarını, milletin itibarını Suudi Arabistan'a devrediyorsun, egemenlik hakkını devrediyorsun. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir rezalet görülmedi. Ne için? Para için. Adaleti oraya devrediyorsun, parayla devrediyorsun, pulla devrediyorsun." demişti. Kaşıkçı davası ve Kılıçdaroğlu'nun kullandığı bu ifadelerle ilgili olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Aydınlık’a açıklamalarda bulundu. Bozdağ, "Cemal Kaşıkçı davasında mahkemenin kararı usul ve yasaya uygundur. Yargı yetkisinin devri değildir. Davanın düşmesi hiç değildir. Durma kararı vermiştir ve yargılamanın nakline karar vermiştir. Türkiye'de dava şu an itibariyle derdesttir" şeklinde konuştu.

'KANUNA AYKIRI BİR DURUM YOK'

Suudi Arabistan'daki yargılamanın sonucuna göre bu dava ile ilgili mahkemenin nihai kararını vereceğini kaydeden Bozdağ, şu ifadeleri kullandı: “En son kararı yine Türk mahkemesi verecektir. Kimi siyasilerin veya kimi çevrelerin bu olay üzerinden yaptıkları değerlendirmeler tamamen siyasi hesaplarla yapılan, 'Buradan iktidara, Cumhur İttifakı'na zarar verebilir miyiz?' hesabıyla yapılan değerlendirmelerdir. Onlar da gayet iyi biliyorlar ki burada kanuna aykırı bir durum yok. Buna rağmen yapılan değerlendirmeler siyasi hesapla 'Buradan iktidara zarar üretebilir miyiz?' hesabıyla yapılan siyasi hesaplı çarpıtma yorumlardır. Yorum yapanlara bakarsanız uluslararası hukuk ne diyor, Türkiye’nin kanunları ne diyor bunun üzerinde durmuyorlar.”

'HANGİ ÜLKE KARARLI TUTUM ORTAYA KOYDU?'

"Kaşıkçı cinayetinde delilleri toplayan Türkiye’dir. Dünya kamuoyuyla paylaşan Türkiye'dir. Yargılamayı sürdürmek ve faillerle ilgili hak ettiği cezayı alması için en ciddi adımları atan ülke Türkiye’dir” diyen Bozdağ, şöyle sürdürdü: “Dünyada hangi ülke Türkiye’nin ortaya koyduğu dirayetli, kararlı tutumu ortaya koydu? Amerika mı koymuş? Avrupa'dan herhangi bir ülke mi ortaya koymuş? Türkiye'den daha dik, onurlu bir duruş ortaya koyan hangi ülke var? Fransa mı, Amerika mı? Hiçbiri böyle bir adım atmadı. Sanki bu olayı görmezden geldiler. Ama Türkiye ne yaptı? Hukuk devletinin gerekleri çerçevesinde gerekli adımları attı. Attığı için de Suudi Arabistan ile ilişkileri bozuldu. 2018'den bu yana da ilişkilerimiz oldukça zayıfladı. Bu neyi gösteriyor? Türkiye’nin hukuka sahip çıkma ve bu cinayetin üzerine gitme konusunda kararlılığının bir sonucudur.”

'FİİLEN İLERLEME  KAYDEDİLEMİYORDU'

Gelinen noktada davada 26 sanık olduğunu ve bu sanıkların Türk vatandaşı olmadığını hatırlatan Bozdağ, şunları paylaştı: “Yargılamanın devam edebilmesi için sanıkların mahkeme huzurunda hazır edilmeleri, Türkiye'ye iade edilmeleri gerekiyor. Ama bugüne kadar mahkeme huzurunda hazır edilemediler. Ya da adli yardım yoluyla savunmalarının alınması gerekiyor. Böyle bir savunma da alınamadı. Yakalama emirleri yerine getirilemediği gibi kırmızı bülten de infaz edilemedi. Bunların hepsi Suudi Arabistan vatandaşı. Böyle olunca şu anda yargılama resmen devam etse bile fiilen bir ilerleme kaydedilemiyor. O zaman ya dosya açık kalacak Türkiye zamanaşımını bekleyecekti. Ama bu yargılamanın devam etmesi daha önemli. Bu verilen kararla Suudi adli makamları yargılamayı devam ettirecek. Oradan ne çıkar sonucu hep beraber göreceğiz. Ama sonuçta mahkûmiyet çıkarsa Türk mahkemesi değerlendirecek, o zaman düşme kararı verilir. Başka bir karar çıkarsa Türk mahkemesi nihai kararını verecek. Son sözü her halükârda Türk mahkemesi söyleyecek.”

'AK PARTİ ZARAR GÖRÜR UMUDUYLA ÇARPITIYORLAR’'

Siyasi hesapla yapılan çarpıtma yorumların yanlış olduğunu ifade eden Bozdağ şöyle devam etti:

"Şimdi, Türkiye'nin Suudi Arabistan ile ilişkilerinin normalleşmesinden rahatsız oluyorlar. İlişkiler bozuk olsa yine suçlayacaklar. Bu kesimler mahkeme farklı bir karar verseydi eminim ki bugün söylediklerinin tersini ifade edeceklerdi. Her karara göre farklı bir tutum. Burada ilkeli olmak lazım. Verilen karar doğru mu? Yasa ortada. Muhalif siyasiler veya kesimler bu kararın kanuna uygun olduğunu biliyorlar. Düşme kararı olmadığını biliyorlar. Durma kararı verildiğini biliyorlar. Yargılamanın sonucuna göre son sözü Türk mahkemesinin söyleyeceğini gayet iyi biliyorlar. Burada usul ve yasaya aykırı hiçbir şey olmadığını biliyorlar. Siyasi bir hesapla, AK Parti, Cumhur İttifakı zarar görür umuduyla konuyu çarpıtarak yorumluyorlar."