İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı canlı yayın programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. FETÖ'nün merkezinin ABD olduğunu ifade eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "FETÖ sadece terör örgütü değildir, aynı zamanda küresel güç sisteminin istihbari örgütüdür ve bizatihi merkezi de Amerika'dır." dedi.

Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

‘VAHŞİ KAPİTALİZMİN BAŞKA BİR SENARYOSU’

Küresel terörizm endeksi raporu yayımlandı. Dünyada küresel terör tehdidi açısından 1. ülke Afganistan, 2. ülke Irak, 3. ülke Nijerya, 4. ülke Türkiye. Bizim güneyimizde Suriye'de bir terör koridoru oluşturulmaya çalışılıyor. Türkiye'yi hedef haline getiren bir tablo ile karşı karşıyayız. Her meseleyi teröre yoran bir anlayışımız yok bizim. Dünyada 21. yüzyılın nasıl başladığını da biliyoruz. Bize küreselleşme dediler, her şeyin maaliyetinin düşeceğini düşündük. İyi alışkanlıkların dünyayı kontrol edebileceğini düşündük. Bu vahşi kapitalizmin başka bir senaryosu. Şu an Türkiye pandemiyi en az hasarla atlatıyor.

Küresel bir sorun olarak göçmen sorunu var. Avrupa istiyor ki Türkiye sınırlarını korusun, bize göçmen gelmesin. Yunanistan göçmenleri öldürsün, yaksın buna da sessiz kalalım. Angelina Jolie'nin fotoğrafını gösterdiler, herkesi oyaladılar.

İnsaları terörize etmeye çalışan bir anlayış var. Sanayii Komitesi toplantısından geliyorum. O masa öyle şeyler demiyor. O masa kendi mühimmatlarımızı nasıl üreteceğimizi söylüyor. Türkiye'nin kendi meselelerini çözdükten sonra bir atlayış gerçekleştirdi. 2000'li yılların başından itibaren ortaya koyduğumuz strateji Türkiye'ye can suyu oldu. Bizim ikili ve bölgesel iş birliklerimiz var. Hem de güçlü iş birliklerimiz var.

‘BU FOTOĞRAFI DOĞRU BULMUYORUZ DİYEMEDİLER’

Bu milletin bizden bir beklentisi var. Okula çocuğumu rahat göndereyim. Biz yaşananları görmezden gelemeyiz. Sırtımızı dönemeyiz. Grup konuşmalarını biraz seyrettim. Ne İYİ Parti Akşener, Ne Kılıçdaroğlu ne de HDP bu fotoğrafla ilgili 'bu fotoğrafı doğru bulmuyoruz' diyemediler. Bir tanesi bir şey söyleyemedi.

Bizi şu anda düşürmek istedikleri tuzak tam da bu. Bize 'Terörle mücadelede nasıl bu noktaya gelirsiniz, siz kişi başına gelir seviyesini nasıl yükseltirsiniz, bu kadar büyük badireler içerisinden nasıl çıkarsınız' diyorlar.

‘DÜNYANIN HER YERİNDE TÜRKİYE'NİN MÜCADELESİ KONUŞULUYOR’

Gaziantep'te 2 gün önce bir dava sonuçlandı. Davada Gaziantep HDP İl Başkanı PKK ile, terör örgütüyle ilk önce iltisak ve irtibat, daha sonra da üyelik, bütün bunlar sonucunda dünyanın cezasını aldı.

2009'da terör örgütüne katılmış bu kişi. Dicle Haber Ajansı'ndan katılmış. Buradan milletime bir şey söylemek isterim: Dışardan Türkiye muhalefetin bağırış çağırışı gibi gözükmüyor. Biz gittiğimiz her yerde ışıltıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bir Türkiye'deki istikrardan bir de dünyadaki hiçbir soruna sırtını dönmeyen Türkiye'den dolayı. Dünyanın her yerinde Türkiye'nin mücadelesi konuşuluyor.

Türkiye 21. asırdaki yürüyüşünde öyle bir noktaya geldi ki kendisi dönmek istese dönemez. Bu terörist gibilerden Türkiye'de çok var. Önümüzdeki günlerde bunlar daha sıkça Türkiye'nin gündeminde olur. ABD, Fransa, Avrupa bize bu meşruiyet alanını dayatmaya çalışıyor. Siyaseti buna alet etmek ve bunu meşru siyaset gibi göstermek kadar Türkiye'ye de zarar veren bir anlayış söz konusu değildir. İçişleri'nden sadece FETÖ'den 45 bin 800 kişi ihraç edildi.

‘GAZETECİLERE PARA VERMEK SİZİ MEŞRU KILMAZ’

Belediyeden diyorlar ki 'Biz adli sicil kaydı istedik bu isimler temiz.' Elinizde sosyal medya trolleri olması söylediklerinizi doğru yapmaz. Gazetecilere para vermek sizleri haklı ve meşru kılmaz. Hukuku eğip bükmeye çalışırsınız, kamuyu eğip bükmeye çalışırsınız ama insanlar her şeyi görüyorlar. Seçimler kaybedilir, kazanılır. Kaybetmenizin size öyle bir kazancı olur ki kazansaydınız belki kaybın önü açılırdı. Biz İstanbul'da elimizden geleni yaptık, takdiri millete bıraktık. Elbette yarışı bıraktığımız anlamına gelmez. Parti teşkilatlarımız ellerinden geleni yapacaklar. Bunlar siyasi mugalatalar. İçişleri Bakanlığı, birçok belediyede 2 bin 32 soruşturma yaptı. Her partiden belediyelerle ilgili özel teftiş sayısı 166. 2019'da 40, 2020'de 3, 2021'de 6 AK Parti belediyesin özel teftiş yapılmış. 2020'de 4, 2019 yılında 25 CHP belediyesine özel teftiş yapılmış. 2020'nin tamamında ben özel teftiş aldım. Kendim, kendi birimlerime özel teftiş yaptım.

‘DİAYDER YPS/PKK İLE BAĞLANTILI’

'Sen bunu yapamazsın' demek devleti etkisizleştirmek demek. Devlet yönetmek bu değildir, burası çadır devleti değil. 'Benim dosyalarıma el koydular' diyor. Biz kimsenin dosyasına el koymayız, o da yalan.

Biz geçen yıl 183 eylemi olmadan önledik. Terör örgütünün şehir eylemleri için eğitim, talimat verdikleri var. YPS, terör örgütünün bir kolu ve bununla ilgili alarm durumundayız. Şehirlere sızıyorlar, günlerce keşif yapıyorlar.

Soruşturmanın ileri safhalarında öyle bir hal aldı ki Apo için eylem yapan, terör örgütünden öldürülenin Uhud Savaşı'nda şehit olmuş gibi olduğunu, Türkiye'nin bölünmesi lazım geldiğini, 2019'da kurulan bu dernek Apo'nun "Sizi ben buraya konduruyorum" dediği bir dernek. DİAYDER YPS/PKK ile bağlantılı, alarm durumundayız.

Bu soruşturma genişleyince anlaşılıyor ki bunun bir ilgisi daha var. İBB'ye aday vereceğiz diyorlar, bunların her birinin suç kaydı var ve örgüt üyeliğinden tutuklandılar. Bunun bizim KHK ile kapattığımız terör örgütlerinin derneklerinden herhangi bir farkı söz konusu değil.

Bütün bunlarla ilgili biz tarama yaptık. Özgür Özel tarafından soru gelince de dedik ki 'İltisak ve irtibatlı olanlar bunlardır.' Bunlar dağa gitmiş, evlatlarımızı şehit etmiş olanlar. İBB'ye ait hadisede tam fotoğrafı görmek, bunun için yapılıyor teftiş.

"İBB HERHANGİ BİR ARAŞTIRMA YAPMAMIŞ"

Gönderdiği yazı tam anlamıyla diyor ki "Ben eksik hata yaptım, hata ettim, buradan dönüyorum ve cayıyorum". Alıyorsunuz orada, sonra hiçbir araştırma yapmıyorsunuz. 2 yıl sonra soruşturma açılınca valiliğe yazı yazıyorsunuz.

Bunun kimsenin belediyesiyle bir ilgisi yok. Büyükşehir Belediyesi'nin yerinde ben olsaydım ilk cümlesi çıktığı andan itibaren İBB Başkanı'nın kamuoyuna "Teftiş kurulu başkanımı bu işi soruşturması için görevlendiriyorum" derdim. Siyasi mağduriyet oluşuyorsa kanun geçerli olmasın, böyle bir devlet anlayışı olabilir mi?

Bahsettiğiniz 20 bin kişiyi hangi kritere göre aldınız? Kaç kişiyi çağırdınız, kaç kişiyle mülakat yaptınız? KPSS'ye göre mi aldınız? Bütün bunları bir tarafa koyabilmek, siyasi bir mugalataya bunu getirebilmek, tartışma ortamı çıkarabilmek için böyle bir durum.

KILIÇDAROĞLU'NUN DİNLENME İDDİASI

Kılıçdaroğlu'nu T.C. Devleti dinleseydi, Pensilva'yla konuştuğunu kaydederdi. Böyle bir şey yok desin. Pensilva'yla bir diş muayenesinde konuştuğumuzda "Yurtta barış, dünyada barış" sözünü konuşmadık desin, "Diş muayenesine gitmedim" desin. Karşımızda siyaset tanımına sığdıramadığımız ve bu ülkenin değerleriyle örtüştüremediğimiz bir kimlik var.

"Siz bizi dinliyorsunuz" diyor. Sizi 2007'de dinlemiş FETÖ. Namuslu biri çıkar, FETÖ'nün dinlemesiyle ilgili suç duyurusunda bulunur.

‘34 DOSYA İDDİASI’

13 milyarlık kamu zararı iddiası tamamen yalan. İBB Başkanı dedi ki "Elimde 40 yolsuzluk dosyası var", sayısını da bilmiyor. Kılıçdaroğlu da dedi ki "13 milyarlık yolsuzluk var." Arkadaşlarımız dosyaları incelediler, 21 tanesinde herhangi bir suç veya suistimal unsuru olmadan soruşturmasına gerek yok kararı alınmış. 7 tanesi şirketlerle alakalı, bunlar Ticaret Bakanlığı ve Mülkiyet Teftiş Kurulu'yla ortak şekilde teftiş ediliyor. Geri kalanını da biz ön incelemeye aldık. Şu 34 dosyada kamu zararını ortaya koyabilecek tek belge yok.

FETÖ ABD’DİR

FETÖ'nün merkezi neresi? Ne yapalım yani masanın altına girip mi konuşalım? FETÖ'nün merkezi Amerika'dır. Avrupa'da ara sıra ABD ile takışır ama bu konuda ABD'ye bağlılar. FETÖ sadece terör örgütü değildir, aynı zamanda küresel güç sisteminin istihbari örgütüdür ve bizatihi merkezi de Amerika'dır. Bu kadar açık ve net.

Milliyet