Seçimler bitti.

İç siyasette gerilim düşmeye başladı.

Grup toplantılarının dili yumuşadı.

Halk biraz rahatlamıştı.

Son günlerde yine tansiyon yüksek.

Grup toplantıları 18 yaş altı için zararlı.

MUHALEFET

Muhalefet bildiğiniz gibi.

Genelde aynı şeyleri söylüyorlar.

Açıklamalar, çözüm odaklı değil;

Şikayet, suçlama, sızlanma odaklı.

Erdoğan düşmanlığı esas.

Böyle olunca da ABD’nin yedeğine düşüyorlar.

ABD kılıcını sallıyorlar.

En çok alkış da FETÖ’cülerden geliyor.

AK PARTİ

Ak Parti’de de tuhaflık var.

Yerel seçimlerdeki kayıp;

İstanbul seçimimin tekrarlanması hatası;

Yeni parti girişimleri;

Ekonomik kriz, ...

Partide sıkıntıyı büyüttü.

Eleştiri dili yine sertleşti.

İktidar olmanın ağırlığı kaybolmaya başladı.

MECLİS’TE KAVGA

Meclis’te sıradanlaşan kavgalar.

Seviyesiz tartışmalar.

Seçmene mesaj verme çabaları.

Son günlerde yine bir benzeri yaşandı.

Olay büyüdükçe büyüdü.

Medyaya da yansıdı.

"Ahlaksızlık, hainlik, Baasçılık, ..."

Hakaretler havalarda uçuştu.

TÜRBAN SORUNU

Yine bir türban sorunu patladı.

Türkiye’nin gündemi bu değil.

Çözülmesi gereken yığınla sorun var.

Yaşanan bir iki olayı destekleyen yok.

Herkes kınadı.

Ama birileri nedense türbanı kaşıyor.

İş Ecevit’e kadar gitti.

Hâlâ türbandan medet uman varsa;

Gidişat kötü demektir.

En azından algı böyle.

KAVGAYSA KAVGA(!)

İktidar kanadında naralar atılıyor.

"Vesayet bitmeden kavga bitmez.

Kavga ise kavga. Buyurun!" deniliyor.

İktidardaki parti daha dikkatli olmalı.

Halk içinde çatışma yaratacak işlerden kaçınmalı.

Türkiye’nin ihtiyacı birlik.

ABD’nin tuzaklarına düşülmemeli.

ECEVİT’İN TAVRI

Ecevit tartışmasına gelince;

İlk konu Merve Kavakçı olayı.

Meclis, yasa yapan kurum.

İç Tüzükle yönetiliyor.

Meclis’te her şey kurala bağlanmış.

Buna giyim kuşam da dahil.

Merve Kavakçı diye bir hanım çıktı.

"Ben yasa, İç Tüzük dinlemem" dedi.

Türban takıp Meclis’e girmeye kalktı.

NAZLI ILICAK’IN ROLÜ

Yanında da Nazlı Ilıcak vardı.

FETÖ’den tutuklanan kişi.

Belli ki birlikte tasarlanmıştı.

Yasa yapan kurumda yasayı çiğnedi.

Ecevit de buna tepki gösterdi.

Ne var bunda.

Yasayı, iç tüzüğü değiştirir girersin.

Ama yürürlükteki yasayı çiğneyemezsin.

Bu hanımın Amerikan vatandaşı olduğu da ortaya çıktı.

Şimdi Malezya Büyükelçiliği’ne atandı.

Yanlış yapıldı.

ABD’YE KARŞI TAVIR

Ecevit’in ABD’ye karşı tutumu gündeme getirildi.

Ecevit hata yapmadı mı? Yaptı.

Örneğin Kemal Derviş olayı.

Ama hakkını yemeyelim.

Kıbrıs harekatını ABD’ye rağmen gerçekleştirdi.

ABD’nin Irak işgaline direndi.

Bedelini de ağır ödedi.

2001 ekonomik krizi onu yıkmak için çıkarıldı.

İşgale "evet" diyenlerin önü açıldı.

O günlerde olanları fiilen yaşadım.

ABD ile yapılan görüşmeleri izledim.

İsterseniz o konuları hiç açmayalım...

Utanılacak yıllar...

Aydınlık