Endüstriyel yağ üretiminde eski üretim yönteminde trans yağ ortaya çıkıyordu. Dünya Sağlık Örgütü’nün direktifleri doğrultusunda dünyada trans yağ oranının yüzde 2’ye indirilmesi öngörüldü. Türkiye’deki üreticiler ise yüzde bir oranını yıllar önce başardı.

RECEP ERÇİN

Türkiye bazı alanlarda dünyanın gerisinde kalmakla eleştirilse de ülke sanayisinin başarılı olduğu alanlar da var. Bunlardan biri endüstriyel yağ üretiminde ortaya çıkan trans yağların azaltılması. Trans yağlara ilişkin son yıllarda Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmaları ve tavsiyeleri sonucu bilinç hızla gelişiyor. Trans yağların sağlığa zararı konusunda çeşitli çalışmalar var. Hayvansal ürünlerde dahi doğal olarak bulunan trans yağın damar sertleşmesi nedeniyle kardiyovasküler hastalıklara ilişkin riski yüzde 16 artırdığı belirtiliyor. Bitkisel temelli yağların üretim sürecinde de ortaya çıkan trans yağların azaltılması konusunda ise çalışmalar sürüyor.

AB’DEN 14 YIL ÖNDEYİZ

Ağırlıklı olarak margarin, bitki çayları, dondurulmuş gıda ve toz çorba üreticilerinin oluşturduğu Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Genel Koordinatörü, Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, üye firmaların henüz hiçbir yasal düzenleme ya da kısıtlama yokken tamamen kendi inisiyatifiyle trans yağsız üretim için harekete geçtiklerini anlattı. Gerekli ArGe çalışmaları ve yatırımlar sonucunda trans yağı elimine eden yeni üretim yöntemlerine geçildiğini kaydeden Ebru Akdağ, Türkiye’deki firmaların 2006 yılında geçiş dönemini tamamladıklarını ve özelliklerde margarindeki trans yağ oranının yüzde birin altına çekildiğini bildirdi.

Türkiye’nin trans yağların elimine edilmesinde ABD’den 11, Kanada’dan 13, Avrupa Birliği’nden de tam 14 yıl ileride olduğunu kaydeden Ebru Akdağ, “MÜMSAD üyesi firmalar margarinlerindeki trans yağ seviyesi 12 yıldır yüzde birin altında ve bu seviye bilim dünyası tarafından ‘trans yağ yok’ olarak kabul ediliyor” dedi.%20Ebru%20Akda%C4%9F

Ebru Akdağ

YASAL DÜZENLEME GEREKLİ

Dünya Sağlık Örgütü’nün trans yağların elimine edilmesi için tüm ülkelere çağrıda bulunduğunu anımsatan ve 2023’e kadar uygulanmasını önerdiği hedef limiti yüzde iki olarak belirlediğini aktaran Akdağ, “Trans yağ yoktur’ logosu 2008 yılından bu yana MÜMSAD’a tescillidir. Bu sorumlulukla rastgele zamanlarda piyasadan rastgele toplanan margarinlerin trans yağ seviyesi, MÜMSAD tarafından akredite üniversite laboratuvarlarında kontrol ettiriliyor” bilgisini paylaştı.

İlk trans yağ düzenlemesi adımının 2003 yılında Danimarka’da başladığını belirten MÜMSAD Genel Koordinatörü Ebru Akdağ, trans yağlar konusunda Harward’da çalışma yapan akademisyen ile eposta yoluyla görüştüklerini kendisini ülkemize konferans vermek üzere davet ettiklerini bildirdi. Harwardlı akademisyenin Türkiye’yi “Akdeniz diyeti sayesinde en sağlıklı beslenen ülkeler” arasında saydığını da sözlerine ekleyen Ebru Akdağ, trans yağ konusunda yasal düzenlemenin yapılmasının da faydalı olacağını vurguladı.

EVDE MARGARİN ÜRETEBİLİRSİNİZ

Margarin konusunda kamuoyunda yanlış bir algı olduğunu ifade eden Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, gerekli hammaddeler sağlandığında evde margarin üretilebileceğini belki kıvamının tuttulmasında zorlanılabileceğini söyledi. Ülkemizin yılda 600650 bin ton margarin üretriğini bunun 150 bin tonunun ise ihraç edildiği bilgisini veren Ebru Akdağ, ülkedeki hammadde üretimi yetersizliği nedeniyle (Ayçiçeği) sektörün belli oranda ithalata bağımlı olduğunu kaydetti. Yağ kullanımı konusunda farkındalığı artırmak için özellikle Anadolu’daki üniversitelerde konferanslar düzenlediklerini anlatan Ebru Akdağ, doymuş ve doymamış yağların ise apayrı bir araştırma ve tartışma konusu olduğunu ifade etti. Gıda Mühendisi Akdağ, margarinlerin tamamen bitkisel temelli olması nedeniyle vegan bir ürün olduğunu da sözlerine ekledi.


Aydınlık